English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ C ] / Clone

Clone Çeviri Fransızca

871 parallel translation
Taşıyıcıyla bunu yukarı göndermelerinden birkaç saniye sonra bir kopyası belirdi.
Quelques secondes après avoir téléporté celui-ci, son clone est apparu.
Tek farkı, kopya olmaması.
Sauf que ce n'est pas un clone. C'est son opposé.
Öteki kötü ve vahşi - o. Yırtıcı ve azgın karşıtı.
Une sorte de clone brutal et sauvage.
Benim açıklanamaz bir kopyam gemide olduğu kesin.
Il est clair qu'un clone de moi a été créé.
Kopyanız, Kaptan...
Quant à votre clone, capitaine...
Şu kopya, huyu farklı da olsa, gemi, mürettebat ve cihazlarla ilgili sizin bilginize sahip.
Ce clone, bien qu'ayant un tempérament différent, connaît le vaisseau aussi bien que vous, son équipage, ses appareils.
Olumsuz tarafım revirde kontrol altında.
Mon clone démoniaque est à l'infirmerie.
Benim hayvansı tarafımdı senin kamarana gelen.
C'est le clone animal qui s'est rendu dans vos quartiers.
Klonlarken izlenmeyi severim.
J'aime être observé quand je clone.
Asla yalnızken klonlamam.
Je ne clone jamais seul.
Her neyse, klonlama budur.
C'est comme ça qu'on obtient un clone.
Bu klonlanan kişi yani verici hayatta olmalı değil mi?
Celui dont on fait un clone, - le donneur, il faut qu'il soit vivant?
Ya öldü ya da kısa bir ikizi varmış.
Ou alors, il a un très petit clone.
Sadece Peyton'un klonu olmayacağını ummuştum.
J'espère que tu aimes être le clone de Peyton.
- Klon.
- Le clone.
Klon yapmış olmalı.
C'est l'oeuvre du clone.
Bunun bir klonlama durumu olabileceğini düşünüyoruz. Tek bir hücreden bütün organizmanın çoğaltılması.
On pense qu'il pourrait s'agir d'un clone, la reconstitution d'un organisme à partir d'une cellule.
Yani ölü bir adamın saçlarından canlı bir organizma klonlanabilir mi?
Je veux dire, on peut faire un clone à partir des cheveux d'un mort?
Ancak çoğaltmanın mümkün olup olmadığını anlamak için...
Mais pour déterminer s'il est possible d'en faire un clone...
BALBOA'NlN RAKİPLERİ Vücuduna yönel, Tommy. İşte böyle.
LE CLONE MATRAQUE L'ADVERSAIRE c'est ça.
Tommy Gunn tam Rocky Balboa tarzında bir öğrenci, basın ona Clone Ranger lakabını taktı.
Tommy est tellement imprégné du style de Balboa que la presse le surnomme le Clone.
"İnsanlar bir kopya mı yoksa derimin rengi yüzünden fırsat yakalamış bir sahtekar mı olduğumu düşünüyor?"
Est-ce que je suis un clone qui a juste la peau qui marque?
- Karsinizda Kaptan Klon.
Voici le Capitaine Clone.
Sen Rossum'un kopyalarından birisin.
Vous êtes un clone de Rossum.
Kopya mı?
Clone?
Bilgisayar,'kopya'ya eriş.
Ordinateur, accès "clone".
Kopya.
Clone.
Hardac başka bir kopya yaratmış olabilir mi?
Hardac a-t-il pu créer un autre clone?
Kendini imha etmeden kısa süre önce Hardac son bir kopya yarattı.
Avant de s'autodétruire, Hardac a créé un dernier clone.
O kopya sendin.
Tu es ce clone.
Bunun için yapılması gereken işlem ya doğrudan çiftleşmek ya da önemli hücrelerin bağışlanmasıyla klon yaratmak olabilir.
Le processus pourait être soit un accouplement direct, vous et moi... soit un don de cellules souches dont nous pourrions tirer un clone.
Tabii klonlama daha verimsiz bir yöntem olduğundan ve geliştirilmesi masraflı olduğundan alacağınız ücret göreceli olarak düşük olacaktır.
Evidemment le clonage est moins efficace, puisqu il faut faire grandir le clone donc le paiement devra être proportionnellement plus petit.
Bir klon.
Un clone.
Kendi cinayetini benim üzerime atmak için klonunu öldürdü.
Il a tué le clone pour me faire accuser.
Kurbanın bir klon olduğuna nasıl emin olabiliriz?
Comment être sûr que la victime était bien le clone?
Klon vericisiyle özdeş DNA'ya sahiptir, belli klonlama metotları tespit edilebilen gen dizimi bozunumuna yol açar.
Un clone a le même ADN que le donneur, mais certaines méthodes de clonage entraînent une dégradation de la séquence génétique qui est détectable.
Kendi klonunu öldürmek hala cinayettir.
Tuer son clone, c'est un meurtre.
Klonunun yeni yaşamına başlamasından saatler sonra Ibudan yetkililere teslim edildi.
Ibudan a été livré aux autorités quelques heures après la naissance de son clone.
Kesinlikle klon değil.
Ce n'est donc pas un clone.
Bir kopya.
Un clone.
O bir kopya.
C'est un clone.
- Kopya mı?
- Un clone?
Bu ya sahte, ya klon, ya da halogram.
C'est une réplique, un clone, un hologramme.
- Şey, hani içimizden birinin orijinal klon olduğuna dair hikaye.
Eh bien cette histoire comme quoi chez nous il y aurait un clone original... différent des autres. Est-ce que c'est vrai?
- Taklitçi.
- Un clone.
Klonlama.
Le clone.
Nereden klonluyor?
Cloné à partir de quoi?
- Beyin şemaları kopyalanamaz mı?
- Le cerveau peut-il être cloné?
Eski suçlarımı kim tekrarlıyor bilmiyorum ama sizi temin ederim beyler, Zehirli Sarmaşık öldü.
J'ignore qui a cloné mon style mais je vous assure, messieurs, que Poison Ivy est morte.
Halbuki aşılanan şey elinde tuttuğun o paketin içindekilerden oluşan bir DNA klonuydu, bir testti.
Ce qu'on leur a inoculé était un fragment d'ADN cloné à partir du contenu du paquet que vous tenez. C'était un test.
Adını "Billy ve Klonzor" koyacağım.
Je l'ai appelé Billy et le Clone-o-saure.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]