English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ C ] / Coeur

Coeur Çeviri Fransızca

23,188 parallel translation
Sıvı yüzünden kardiyak tamponad gelişmiş olmalı.
Les fluides doivent créer un blocage au niveau du coeur.
Yine de perikardiyotomi yapılması gerek.
Mais elle a toujours besoin d'une opération du coeur.
İşin kalbi paradır, bacağımdaki tahta kurdu kadar eminim.
Il y aura de l'argent sur son coeur, aussi sur que j'ai des vers.
Bir kez olsun, beynini dinlemeyi bırak, ve kalbini dinle.
Pour une fois, arrête d'écouter ta tête et écoute ton coeur.
Kalp kırıklıkları, felaketler, tutulmamış sözler.
Coeur brisé, désastres, promesses non tenues.
Hayır, kalbi atıyor.
N Il ya un battement de coeur.
- Inner Heart Hope?
Confiance dans le Coeur?
Montego-Portmore Gayrimenkul, Arthur Beadle ve Inner Heart Hope.
Montego-Portmore Estate, Arthur Beadle, et Confiance dans le Coeur.
Salaklara hiç tahammülüm yoktur, biliyor musunuz?
Et je n'ai pas de place dans mon coeur pour les imbéciles.
Tüm stoklarını bir dolar yerine sekiz sente almak beni çok üzmüştü.
Ca me brisait le coeur de racheter ce qui restait à 8 cents.
Bella, 3 açık kalp ameliyatı geçirdi,... Dr. Portnow her aşamada yanımızdaydı.
Bella, a eu trois opérations à coeur ouvert, et le Dr Portnow était là à chaque étape.
Demek istediğim gerçekten üzgünüm ve kalbim acıyor.
Enfin... Très triste. Et mon coeur est blessé.
- Ne? - Çok üzgünüm, tatlım.
- Je suis désolé mon coeur.
- Senin kalbin kararmış.
- Tu n'as pas de coeur.
Seni bütün kalbimle seviyorum.
Je vous aime très fort. Je vous aime de tout mon coeur.
Korkarım nefesini ve kalbini durdurması uzun sürmeyecek.
Je crains qu'il ne vous rest plus beaucoup de temps avant que ça ne vous empêche de respirer... Et ensuite votre coeur.
- Buna kalbim dayanmaz.
Mon coeur ne pourrait pas le supporter.
Yakından Bakış "
"Une enquête au coeur des Avery".
Afiş çok görüntüsel olmuştu, hakikaten dizinin temeliydi.
Le poster est devenu tellement célèbre, c'est le coeur de la série.
Kalple ilgili konuları sonuçlandıracak ne ispat ne de temel oluşturan kanunlar var.
Il n'y a pas de preuve ni de loi sous-jacente qui peuvent déterminer l'issue des histoires de coeur.
Bir zamanlar, hayatında bir ışık vardı Ama şimdi, karanlıkta sadece aşk var Söyleyeceği her şey kalbi tamamen gölgede bırakacak
Il était une fois Il y avait de la lumière dans sa vie mais maintenant il n'y a que l'amour dans le noir rien qu'il puisse dire une éclipse totale du coeur
Açtığımda, elektrik gibi dalgalanıyor ve ruhunda bunu istiyorsan sadece kalbini aç ve müziğin kontrolü ele almasına izin ver
et si vous le voulez dans votre âme ouvrez simplement votre coeur Laissez la musique prendre le contrôle
Kalbim fırlayacak.
Mon coeur bat à toute allure.
Neden kalbinde şüpheler yeşeriyor?
Pourquoi le doute pointe-t-il dans ton coeur?
Diliyorum ki, bizi kalben, aklen, ruhen ve bütün benliğiyle sevsin.
Puisse-t-elle nous aimer de tout son coeur, de toute son âme, de tout son esprit et de toute sa force.
"Şiddet kötülüğü temizler, kalbin derinliklerini arındırır."
"La violence nettoie le mal. Elle purifie le coeur."
Senin kalbinin arınmaya ihtiyacı var mı?
Ton coeur a besoin d'être purifié?
Sihir, kalbinde uyandığında elindeki imkanlar sınırsız olur.
Tes possibilités seront infinies une fois que ton coeur se sera ouvert à la magie.
Kızı henüz birkaç haftalıkken Freya'nın güven dolu kalbi sonunda ödüllendirilmiş.
Lorsque sa fille ne fut âgée que de quelques semaines, Freya vit son coeur confiant enfin récompensé.
Seni zavallı dertli dul adam.
Pauvre veuf au coeur brisé.
Veya canın isterse.
Oh. Ou simplement si le coeur t'en dit.
Gitme vakti, sevgilim.
Il est temps de partir, mon coeur.
Mabet'in kalbi buradan yalnızca iki saat uzaklıkta, ben gece gidelim diyorum.
Le coeur du sanctuaire n'est plus qu'à 2 heures d'ici. Nous ferions mieux d'y aller cette nuit.
- Kalbim hep sana aitti.
Mon coeur t'appartient, depuis toujours.
İster kalbini duygulara kapat, ister dünyayı buzdan bir mezara göm bu yine de değişmeyecek, Kış Kraliçesi.
Fais de ton coeur une pierre, Reine de l'hiver. Enfouis ton monde dans une tombe de glace. Cela n'a pas d'importance.
Göğsüne attığı okun, aşkını ifade ediş şekli olduğundan şüphem var.
Je doute qu'une flèche en plein coeur soit sa manière d'exprimer son amour.
Ben de kalbini söküp atacağım.
Et moi, je lui arracherai le coeur.
Niye kalbimi kırıp onu bana düşman ettin?
Tu as préféré briser mon coeur et retourner le sien contre moi.
Bir varmış bir yokmuş, kalbi iki kısma ayrılmış güzeller güzeli bir kraliçe yaşarmış.
Il était une fois une reine d'une radieuse beauté, dont le coeur avait été brisé en deux.
Bütün kalbimle.
de tout mon coeur.
Kalbi asla bulunamadı.
Le coeur n'a jamais été trouvé.
Yeter ki kalplerinde başkası olmasın.
Sauf si leur coeur appartient à quelqu'un.
Daima Hathor'un kalbindeydin, biliyorsun.
Tu sais que tu as toujours ta place dans le coeur d'Hathor.
Evet ama kalbi çok büyük.
Oui, mais elle a le coeur plutôt grand.
Osiris'in kalbi.
Le coeur d'Osiris.
Kâğıdın kupa papazıydı, değil mi?
Ta carte, c'était le roi de coeur, c'est ça?
- Tamam, tatlım.
- D'accord, joli coeur.
Benimle yaşamak için kafayı sıyırmış olman gerekir.
Vous devez avoir un coeur de pierre pour vouloir m'épouser.
Zayıf kalbi yüzünden gücü tükenmiş ve rüzgâr ve akıntı onları açıklara sürüklemiş olmalı.
Son coeur était faible, il a dû le lâcher. Les courants l'ont ensuite fait dériver.
- Püf noktası nedir?
Son coeur est défaillant.
Aman dikkat, canım.
Attention, mon coeur.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]