English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ C ] / Comma

Comma Çeviri Fransızca

25 parallel translation
Sadece bu şekilde yürü.
Tu marches comma ça.
- Yarın gece görüşelim?
- Elle se trouve sur Comma Del Rey? - Ok!
Çaktırma adamım.
C'est comma ça, mec.
Nasıl gidiyor?
Comma està? !
Onu bu haldeyken mi görmek istiyorsun?
Really, C'est comma ca que tu veux...
Diego'nun onu komaya soktuğunu söylüyorlar.
Diego l'aurait mis dans le comma.
Öylece kaçtığım için özür dilerim.
Désolée de m'être enfuie comma ça.
Demek sen ve güzellik kraliçen yılın sevgilileri olmak için yarışıyorsunuz ha?
Alors comma ça toi et la reine de beauté êtes en course pour l'élection du petit ami et de la petite amie de l'année.
Bu çocuklardan yoktu.
Je n'en avais pas de comma ça.
Benimle bu şekilde konuşma.
Ne me parle pas comma ça.
Ve benim seçimim Vampire Weekend'den "Oxford Comma!"
Mon choix, c'est Oxford Comma. Voici Vampire Weekend.
Böyle bir şeyin asla tekrar yaşanmayacağından emin olmak için vücudum bana elimden gelen ne varsa yapmam gerektiğini söylüyordu.
mon corps me disait que je devais faire tout ce que je pouvais pour être sur que quelque chose comma ça n'arriverais plus jamais.
Porter'in bebeğe vermeyi düşündüğü isim bu.
Uh, c'est comma ça que Porter à décidé d'appeller le bébé.
Bunun üstünde "Kısa boylu, Asyalı" yazıyor.
Oh Celui-ci dit "Petit Asiatique dans le comma"
Ben böyleyim işte.
Je suis comma ça...
Ve böyle apar topar gittiğim için özür dilerim ama benim öyle olduğumu düşünmeni istemem bilirsin, hani şu erkekler- -
Et je suis désolé de devoir partir comma ça, je ne veux juste pas que tu penses que je suis tu sais ce gars...
Sadece J.R böyle bir durumda ne yapardı diye düşünüyorum.
J'envisageais juste ce que J.R aurait fait dans une situation comma ça.
Donna. Onun masasında oturup telefonlarına cevap verip kuru temizlemeden kıyafetlerini almak istiyorsan eleman aranıyor ilanı ver çünkü ben bunu yapmam.
Si tu veux juste quelqu'un qui reste derrière son bureau, à répondre au téléphone et à passer à la blanchisserie, demande quelqu'un d'autre parce que je ne suis pas comma ça.
Tek çözüm Claire'i obje kaynaklı bir komaya sokmaktı.
La seule solution a été de mettre Claire dans un comma induit par artefact.
Bana neden böyle bakıyorsunuz?
Pourquoi vous me regardez comma ça?
Bitkisel hayattasın sanıyordum.
- Je croyais que tu étais dans le comma.
Bunların hayatımda olmasını durdurmalıyım.
Faut que ma vie arrête d'être comma ça.
Bu şekilde en azından onu da yanımda götürebilirim.
Au moins comma ça, je peux l'emmener avec moi.
- Yarın gece görüşelim?
- Elle se trouve sur Comma Del Rey?
Şartlı tahliyedeyim diye bundan sonra böyle mi olacak?
Ça va être comma ça maintenant que je suis en conditionnelle?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]