Connais Çeviri Fransızca
69,924 parallel translation
Bizim gibiler zaten çok şey kaybetti.
Les types comme nous... On a déjà perdu beaucoup. Tu me connais pas.
Bunun saçma geldiğinin ve bizi çok az tanıdığının farkındayım ama senin iyi bir adam olduğunu anladık biz.
C'est beaucoup demander, et tu nous connais à peine, mais on voit que tu es un type bien.
Nasıl sıraya girileceğini bilmiyor musun?
Tu connais pas le principe?
- Hayır, biliyorum tabii...
Si, je connais.
Ben Dwightycik'imi tanırım.
Je connais mon Dwightounet.
- Cevabı biliyorsun.
Tu connais la réponse.
Ne düşündüğünü biliyorum.
Je connais ton opinion.
Yani insan doğasını iyi bilirim ve tasavvur edilemez bir şey değildir.
Je veux dire que je connais la nature humaine, et ce n'est pas inconcevable.
Birkaç tane biliyorum ama bunları bilmiyorum.
J'en connais, mais pas ceux-là.
Beni önceden de biliyorsun şimdi de biliyorsun.
Tu m'as connu avant. Tu me connais maintenant. Tu sais que je mens pas.
Her boku bildiğini sanıp hiçbir bok bilmeyen ve götüne taktığı herkesin ölmesine sebep olan Rick adındaki küçük puştun hikâyesini duydun mu hiç?
Tu connais l'histoire de la bourrique appelée Rick, qui se croyait balèze mais qui était de la baise, et qui a fait tuer tous ceux qui comptaient pour lui?
Seni kurtarmamın gerçek sebebini biliyorsun artık.
maintenant tu connais la vraie raison pour laquelle je t'ai sauvé.
Bunun için mükemmel bir yer biliyorum bu yüzden onu başka bir yere koyacağım.
Je connais un endroit parfait. C'est pourquoi, je vais le mettre ailleurs parce que tout ça, c'est des conn... pas vrai?
Ama tabii, ben ne anlarım ki hissetmekten?
Mais qu'est-ce que j'y connais en sensibilité?
Adamı tanımıyorum, kefil de değilim.
Appelons un chat un chat. Je le connais pas.
Elimde bir mekân var, görünen o ki soyulması gerekecek.
Je connais un endroit qui a besoin d'être volé.
- Tracy diye birini tanımıyorum.
Je connais pas de Tracy. Ta gestionnaire immobilière.
Çocuklar için 300 şarkı biliyorum, ama başka bir şey yok.
Je connais 300 berceuses, mais c'est tout.
sende oyundasın efendiniz pek çok teknik biliyor.
Si c'est comme ça, je connais des bouchers.
Çoğunu tanımıyorum bile.
Je n'en connais pas la plupart.
Bilimden anlar mısın?
Tu t'y connais en science?
- Neden anlar mıyım?
Est-ce que je m'y connais...
- Müdür Yardımcısını tanıyorsun.
Tu connais le directeur adjoint.
Hayır, adını biliyorum. Sadece...
Je connais son nom.
Nakit alan bir motel biliyorum.
- Je connais un motel où on paie cash.
Beni sevmeyen tek bir insan bile gelmiyor aklıma.
Je ne connais personne qui ne m'aime pas.
Demiş ki : " Appassionata'dan daha muhteşem bir şey bilmiyorum, ama onu çok fazla da dinleyemiyorum. Çünkü insanın sinirlerini etkileyebiliyor.
Il a dit : " Je ne connais rien de mieux que l'Appassionata, mais je ne peux pas l'écouter trop souvent.
Ben bu versiyonu duydum.
C'est la version que je connais.
Ve sonra ne olduğunu biliyorsun.
- Tu connais la suite.
Hayır, orayı bilmiyorum ama bulabileceğime eminim.
Je ne connais pas, mais je trouverai sûrement.
Onu tanımıyorum.
Lui, je le connais pas.
- İrem şehrini duydun mu hiç?
Connais-tu la ville d'Ubar?
- Pinokyo adlı eski masalı bilir misin?
Tu connais cette vieille histoire, Pinocchio?
- Hayır, bilmem.
Je ne la connais pas.
Sanırım o Vali'yi tanıyorum.
Je pense que je connais ce gouverneur.
Ama sen buna alışkınsın değil mi Yıldız Burgusu?
Mais tu connais ça, toi, Star Helix?
Onu tanımıyorum.
Je ne le connais pas.
Hayatınla ilgili her şeyi bilmiyorum, bu doğru ama eski bir CIA ajanı olduğunu biliyorum.
Je ne connais pas votre vie en détail, c'est vrai. Mais vous étiez de la CIA et je sais me servir de Google.
Seni tanıyorum.
Hé, je vous connais.
Seni tanıyorum.
Je vous connais.
Büyük ihtimalle tanıdığın birini gönderecekler.
Ils enverront sûrement quelqu'un que tu connais- -
Ben hallederim. Gizli Servisteki adamları tanıyorum.
Ce sera ok, je connais son garde du corps.
Onları çok uzun zamandır tanıyorum çünkü.
Parce que je les connais depuis toujours.
Argümanlarını zaten biliyordum Saul.
Je connais déjà tes arguments, Saul.
Başsavcıyı tanıyorum.
Je connais le procureur général.
Onu çok uzun zamandır tanıyorum.
Je le connais depuis très longtemps.
Çünkü sana nasıl baktığını gördüm ve o bakışı tanıyorum.
Parce que j'ai vu la manière donc elle te regarde et... Je connais ce regard.
Onu tanıyorsun.
Tu le connais.
- Biliyorum.
- Je te connais.
- Hayır ama onu tanıyorum.
Mais je le connais.
- Evet, onu tanıyorum.
Oui, je le connais.