Conte Çeviri Fransızca
1,708 parallel translation
Andersen'in masalları aşkına bu aptal botlarla yürümemi nasıl beklerler?
Nom d'un conte d'Andersen, comment briller en société déguisé en Petit Poucet?
"Her şeye rağmen, sonsuza dek mutlu yaşadılar."
"Heureux pour toujours en fin de conte".
Yeni yaşantımı görür gibiyim
Mon conte de fées, je le vois
Rüyaların hafif mırıltısında bin tane yağ lambasını yakıp, bir hikayenin sessiz ışığında sesime bir beden uydursam.
Faire d'un corps ma voix À la muette lueur d'un conte Allumer chaque soir mille lumières
Gerçek aşkını keşfetmelisin
Ce conte de fées Attention, en dessous!
Masal kitaplarındaki sonlar Gerçekleşen peri masalları
L'histoire se termine Le conte de fée est vrai Vous permettez?
Masal gibi bir düğündü. Hayatımızda yepyeni bir sayfa açmıştık.
C'était un mariage de conte de fées, le commencement d'un tout nouveau chapitre.
Çocukken okuduğum bir kitapta geçiyordu.
Il vient d'un conte pour enfants.
En azından birimiz şanımıza sadık yaşıyor.
Au moins, l'un d'entre nous vit un conte de fées.
Birinin masalı başkasının kabusudur.
Souvent, le conte de fées des uns est le cauchemar des autres.
Küçük ve sümüklü bir çocuk olduğundan beri,
Depuis qu'il était tout petit, tout marmot, notre Kevin croyait à tout ce conte de fées débile :
Bir peri masalı daha mı?
- Un autre conte de fée? - Tout?
Sence hayat bir masal.
Tu crois que la vie est un conte de fées.
Malum, hayat bir masal değil ve büyümem lazım. Bunu da Florida'da yapacağım.
La vie n'est pas un conte de fées, je dois grandir, et je vais le faire en Floride.
Gerçek bir hikâyedir...
Ce conte dit vrai...
Bayanlar. Peri masalı filmi çekiyorum.
Mesdames, je fais le conte de fées.
Belki de Leon'a bir hikaye yazmalıydım.
J'aurais peut-être dû écrire un conte pour Léon.
Bir hikaye yazarken sadece "kale" sözcüğünü söylediğin zaman kuleleri, koruluğu ve aşağıdaki köyü de gözünde canlandırabilirsin, ama...
Quand tu écris un conte, il suffit d'écrire le mot "château" et tu vois ses tours, les bois et le village en contrebas, mais...
Başka bir hikaye.
Je pensais à un autre conte.
Me-merak ediyorum da, hikayenin tamamlanmasını sağlamak üzere... biraz avans vermek için kolaylık gösterebilir miydiniz?
Je me demandais, si vous auriez l'obligeance de me donner une petite avance pour assurer la finalisation de ce conte?
Çünkü hayatını safahat içindeymişsin gibi yaşayan sesin.
Parce que tu vis comme dans un conte de fée.
- Adeta rüya gibi.
- Un vrai conte de fées.
Bu masal nasıl bitiyor, Ana Kaz?
Alors comment se termine le conte de fée, en comptine?
"İki Şehrin Hikâyesi." İlk baskı.
Le Conte de deux cités, première édition.
Demek gidip Arian ve Ernie'nin projesini tamamlamam gerekiyor, bana masal gibi gelse bile mi?
Je suis censé appliquer l'exposé d'Ernest et d'Arian, même si ça ressemble à un conte de fées?
Ne kadar ilham verici bir hikaye.
Quel conte inspiré.
Monte Carlo, bir peri masalı.
Monte Carlo, c'est un conte de fées.
Ah, Jenna bu sanki bir peri masalı gibi.
Jenna, c'est presque comme un conte de fées.
Bir peri masalında veya rüyada gibiyim.
Oh, j'ai l'impression d'être dans.. dans un conte de fée ou un rêve.
Hey, Drakula.
Hey, M.le conte.
Bir kış masalı.
Un Conte d'hiver.
Fakat bir diğer tarafta, hayatının geri kalanı ve ailen, şanslı ve paralı, sağlıklı ve zengin olabilirler. Her gün kremalı dondurma gibi.
Alors que, d'un autre côté, le reste de ta vie et de ta famille pourrait être faite d'argent, de miel de bonne santé et de richesses, chaque jour est un conte de fées.
Peri masalı...
Joli conte...
Peri masallarındaki prensesler gibiyim!
Je suis une princesse de conte de fées!
Bunları 4. sınıf öğrencileri yılbaşı hikayelerinde uydurdular.
Ils ont été imaginés par un garçon de CM1 pour un conte de Noël.
Bunun sadece masaldan ibaret olduğunu biliyorsun değil mi, tatlım?
Tu... tu sais que c'est seulement un conte de fées, hein, ma chérie?
Sonsuza dek mutlu yaşamak için karar almadan önce daha çok mutluyduk.
On était parfaitement heureux avant de vouloir notre heureux dénouement de conte de fées.
Yani, başından beri bir peri masalı gibiydi.
C'est un conte de fées depuis le début.
Buna ihtiyacımız yok. Yani bir peri masalına.
On n'a pas besoin de vivre un conte de fées maintenant.
Tamam, bir masal kitabından alınma değil belki.
Ça ne ressemble pas à un conte de fées.
Belki şimdiden duymuşsundur, bu sene Kış Masalı sahnelenecek.
Vous savez peut-être que cet été, sur la scêne principale, on jouera Le conte d'hiver.
Kış Masalı yazan William Shakespeare.
Le conte d'hiver de William Shakespeare.
Onun sayesinde, bir hizmetçi ve striptizciden oluşan bir masal dünyasında yaşıyorum.
Grâce à lui, maintenant je vis un conte de fées de bonne et stripteaseuse.
Adı "İki Şehrin Hikayesi".
Il s'intitule Le conte de deux cités.
Ben Harikalar Diyarında yaşıyordum.
" Je vivais un conte de fées.
Gerçek aşk öpücüğüyle
Ce conte de fées
Gerçek aşk öpücüğüyle
Un conte de fées
- " Oturma odama gelir misin?
Conte célèbre de Mary Howitt )
Üstünde bir sürü keçi tüyü var.
* Référence au conte pour enfants "3 Billy Goats Gruff" : Les 3 Barbichus Tu as plein de poils de chèvre sur toi.
Kızının söylediğine göre kasabadaki "Gizemli Nokta" yı ziyaret etmeye gidiyormuş.
Sa fille dit qu'il allait visiter le musée du bizarre du conté de Broward.
Burası da Broward kasabası gizemli noktası mı?
- Le musée du bizarre dans le conté de Broward?