Conway Çeviri Fransızca
493 parallel translation
Adamın adı Robert Conway'di. İngiltere'nin "Doğudaki Adam" ı asker, diplomat, halk kahramanı.
Il s'appelait Robert Conway, "l'Expert de l'Orient" en Angleterre, soldat, diplomate, héros national.
Hikayemiz, iç savaşın ortasında, Çin'deki Baskul şehrinde başlıyor. Robert Conway, 90 beyaz insanı, yerel bir devrim sırasında katledilmekten kurtarmak için buraya gönderilmişti.
Notre histoire commence en Chine dans la ville de Baskul, où Robert Conway avait été envoyé pour évacuer 90 Blancs avant qu'ils ne soient trucidés dans une révolution.
- Tam yanımda Conway.
- C'est moi, Conway.
- Evet Conway.
- Allô, Conway.
- Biz ne olacağız Bay Conway?
- Et nous, M. Conway?
- Merhaba Conway.
- Bonjour, Conway.
Beyler, size Robert Conway'i takdim ediyorum. İngiltere'nin yeni Dışişleri Bakanı.
Je vous présente Robert Conway, secrétaire d'Etat aux Affaires étrangères.
"İşte George Conway, Dışişleri Bakanının kardeşi."
"Voilà Georges Conway, frère du secrétaire d'Etat."
Baskul'dan, içinde Conway ve dört kişiyle kalkan Douglas tipi uçak hala kayıp.
Avion Douglas manque à l'appel. Conway et quatre autres passagers disparus.
Şunu önemle vurgula : Majestelerinin hükümeti... Robert Conway'in her türlü güvenliğinden...
Insistez sur le fait que le gouvernement de Sa Majesté tiendra pour responsables le gouvernement chinois et celui des provinces chinoises de la sûreté de Robert Conway.
Onu bulmak için her yeri karış karış arayın.
Ne négligez aucune piste pour trouver Conway.
O ülkelerin yetkilileriyle... Conway olmadan görüşemeyiz.
On ne peut rencontrer ces pays sans Conway.
Bay Conway, sizin gibi bir liderin... böyle hiçbir şey yapmadan oturması çok umut kırıcı.
M. Conway, pour un homme supposé être un meneur, votre attitude passive est très décevante.
Conway!
Conway!
- Benim adım da Conway.
- Et moi c'est Conway.
İyi geceler Bay Conway.
Bonne nuit, M. Conway.
Sevgili Conway, çok üzgünüm ama size açıklayamayacağım bazı şeyler var.
Il y a certaines choses dont je ne puis parler, mon cher Conway.
İşte bu, sevgili Conway, olağanüstü bir adamın hikayesi.
C'est l'histoire d'un homme remarquable, mon cher Conway.
- Günaydın Bay Conway.
- Bonjour, monsieur Conway.
İmparatorlukları kurtaran halk kahramanı Conway'in değil.
Pas de Conway, le héros ou le créateur d'un empire.
Kitaplarından birinde şunu söyleyen Conway'le tanışmak istedim :
Je voulais rencontrer le Conway des livres qui dit :
O Conway, buraya aitmiş gibi geldi bana.
Ce Conway pouvait appartenir à ce lieu.
Bu, Bay Conway çocuklar.
Voici M. Conway, les enfants.
Günaydın Bay Conway.
Bonjour, M. Conway.
Şanghay'da, bacalarından dumanlar tüten, römorkörlerin çektiği... bir İngiliz kruvazörünün, Bay Conway'i Londra'ya götürmek için... beklediğinin farkında mısınız?
Etes-vous consciente qu'un navire britannique m'attendait à Shanghai, Ies moteurs en marche, tirant sur ses amarres, en attendant de ramener M. Conway à Londres.
Şu anda Conway'in kayıp olduğunun manşetten... tüm dünyaya duyurulduğunu biliyor musunuz?
Savez-vous que maintenant, tous les journaux titrent que Conway a disparu? ça a l'air de quelqu'un qui a une vie vide?
Bay Conway'in kardeşi buradadır sanmıştım.
Je croyais que le frère de M. Conway était là.
Bir sürü yaşlı adam oturmuş dünyayı yeniden yaratma hayalleri kuruyor... ve senin gibi aklı başında biri onlara uyuyor.
Une bande d'allumés assis autour d'une table veulent réformer le monde. Et toi, Conway le Droit, tu veux les rejoindre.
CONWAY, ÇİN'DE BİR MİSYONDA BULUNDU.
CONWAY RETROUVE DANS UNE MISSION CHINOISE.
ROBERT CONWAY, Ünlü Asker ve Diplomat
ROBERT CONWAY, le célèbre soldat et diplomate
" Bugün Conway'le S.S. Mançurya gemisiyle Londra'ya dönüyoruz.
" Pars pour Londres aujourd'hui avec Conway à bord du S.S. Manchuria.
" Conway başından geçenleri hatırlamıyor.
" Conway ne peut remémorer ses expériences.
CONWAY HAFIZASINI KAYBETMİŞ.
CONWAY SOUFFRE D'AMNESIE.
Conway yine yok olmuş.
Conway est parti à nouveau.
" Dün Conway hafızasına kavuştu.
" Hier Conway a retrouvé la mémoire.
" Conway'in Şangri-La'yla ilgili anlattıklarını ekte gönderiyorum.
"Suivront détails aventures Conway à Shangri-La, notés par moi."
LORD GAINSFORD CONWAY'İ ARAMAKTAN VAZGEÇTİ.
LORD GAINSFORD ABANDONNE LA POURSUITE DE CONWAY.
- Conway'den haber var mı?
- Pas de nouvelles de Conway?
Ve beyler, bu... insanların Robert Conway'i son görüşü olmuş.
Et cela fut, messieurs, la dernière fois qu'un être humain vit Robert Conway.
Umarım... Robert Conway, Şangri-La'sını bulmuştur.
J'espère que Robert Conway trouvera son Shangri-La.
- Adım da Conway. - Evet, elbette Bay Conway.
Je m'appelle Conway.
Adım Conway.
Je m'appelle Conway.
Bay Conway ne olacak?
Et M. Conway?
Şu zavallı Conway...
Ce pauvre Conway.
Joe Williams, Morning World'den. Conway da Ledger'dan.
Je vous présente des collègues journalistes.
- Siz Jo Conway'siniz, o Jo Conway?
Vous êtes bien Jo Conway?
Bay Ambrose Chappell mi? Bay Conway, burada olduğunuzu bilmiyordum.
Oh, M. Conway, je ne vous savais ici.
Sizin ünlü Jo Conway olduğunuzu duydum, hanımefendi?
Vous êtes la célèbre Jo Conway?
Bayanlar ve baylar, ünlü Jo Conway bizim için birkaç şarkı söylemeyi kabul etti.
La célèbre Jo Conway veut bien chanter pour nous.
David ve Elizabeth. Silver Springs, Maryland'li Bay ve Bayan Conway ve boy boy çocukları.
À M. et Mme Conway, du Maryland, et à leur progéniture.
- Evet, Jo Conway benim.
C'est exact.