Cora Çeviri Fransızca
824 parallel translation
Daha fazla endişe etme Cora. Nereye gideceğimi biliyorum!
Ne vous inquiétez pas, Cora.
Bir bak bakalım ne istiyormuş, Cora.
Essaie de savoir ce qu'il veut.
Unutmuşum. Seni öpemem Cora. Küçük yaramaz bir nezleye yakalandım.
Je ne peux pas t'embrasser, j'ai la grippe.
Ve Cora, eğer Bill yakında iş bulamazsa kendisinin çalışmak zorunda olacağını söyleyecektir.
Cora va devoir travailler, son mari est au chômage.
Babam bir süre için Cora'ya gitmeye razı olursa neden sen de bize gelmiyorsun?
Si papa veut bien aller chez Cora, tu es invitée.
Sen ve Cora'dan daha fazlasını yapmayı planlıyorum.
Je compte faire mieux que Cora et toi.
Annem bir süreliğine bizde, babamsa Cora'da kalacak?
Maman vient chez nous et papa va chez Cora.
Cora nasıl? Çocuklar nasıl?
Comment vont Cora et les enfants?
Umarım Cora hakkında yanlış bir izlenim vermemişimdir.
Ne vous méprenez pas sur Cora. C'est une bonne fille.
Komşuların çocuklarıyla oynamak için çok yaşlıyım, Cora.
Je n'ai plus l'âge de jouer avec les petits des voisins.
- Sen Cora'sın, değil mi?
Vous êtes Cora?
Korkarım ki hepsi indi Cora.
C'est déjà fini.
- Bırakamam. Ama Cora ateşinin bu akşam normal olduğunu söyledi.
Mais Cora dit qu'il n'a pas de fièvre.
Cora'nın doktoru, babamın mutlaka kışı sert geçmeyen bir yere gitmesini söylüyor.
Le docteur dit qu'il lui faut un changement d'air.
Cora, Addie'nin ikinizi de alacağını düşünmüştü.
Addie devait te prendre aussi...
Cora'ya, Nellie'ye ve diğerlerine de onun asla bilmemesi gerektiğini söyle.
Tu diras à Cora et Nellie qu'il ne doit jamais savoir.
Cora'nın her söylediğine inandığımdan değil, ama herkesin bunu konuştuğunu söylüyor.
Non pas que je croie aveuglément cora, mais d'aprês elle, tout le monde jase.
Kapat şunu, Cora.
Eteins, Cora.
Cora, bu gece çok hoş görünüyorsun.
Hé, t'es mignonne ce soir!
Cora çok iyi dans eder.
Elle danse très bien.
Haydi, Cora.
Vas-y, Cora.
Cora, yeni panoyu açık bırakmışsın.
Tu as laissé l'enseigne allumée.
Cora. "
Je l'aime.
O bir hırsız, Cora.
II m'a volé!
Oldukça iyi bir pazarlık bu, Cora.
C'est même une bonne affaire.
Cora beni alt etmişti, bunu biliyordu.
elle m'avait ensorcelé. Elle le savait bien.
Beni seviyor musun, Cora?
Tu m'aimes, Cora?
Nick, benim.
Nick! C'est moi, Cora.
Hiçbir şeyi kafama takmadım. Cora da, Nick eve döndükten sonra olacaklar konusunda kafasını yormadı.
Cora et moi, on pensait à un tas de choses... sauf au retour de Nick.
Kendim kadar Cora'nın da hatırına, yapmam gereken şeyin çekip gitmek olduğunu biliyordum. Onları bekleseydim, her şeyi bırakıp benimle gitmeye Cora'yı ikna edemezdim.
Pour son propre bien comme pour le mien... c'était le moment de fiche le camp.
Beni düşünüyor muydun, Cora?
Tu as pensé à moi, Cora?
Cora'yla benim evlendiğimiz gün çektirdiğimiz fotoğraf.
Cora et moi... le jour de notre mariage.
Cora hoş görünüyor, değil mi? Dur biraz.
Elle était chouette.
Işıkları yine yakar mısın Cora, lütfen?
Remets la lumière, Cora!
Ama işin aslı, Cora, çalışmayı bırakıp rahatına bakarsın.
Toi, Cora, tu n'auras plus besoin de bosser.
- Düşüncemi açıklama şansı ver bana. - Hayır, Cora.
Laisse-moi te dire ce que j'en pense.
- En iyisi bu.
- Non, Cora.
Cora, tatlım, önümüzdeki yıllarda, bunun için bana teşekkür edeceksin.
Toi, Cora, un jour, tu me remercieras.
Haydi, Cora.
Viens, Cora.
Seni seviyorum, Cora.
Je t'aime.
Cora, şu yaptığın işe bak.
Regarde ce que tu fais!
- Kenara çekip, soğutayım mı? - Tabii, Cora.
- On ferait bien de la laisser refroidir.
Cora!
Cora!
Ne dedi Cora?
Qu'a-t-il dit, Cora?
Cora?
Cora.
Cora bu sefer ne dedi?
Qu'a dit Cora?
Haydi, Cora. Bizim için dans et.
Danse pour nous!
Sen misin, Cora?
Toi?
- Sakin ol, Cora. Sakin ol.
Tout doux...
Cora bak...
Cora...
Hayır, Cora, dosdoğru gideceksin.
Pas ça... On va tout droit.