Costar Çeviri Fransızca

- Giyecek güzel birşeyler getir.

Emmène un beau costar.

Takım elbise giyeceğiz dediğini sandım.

Je croyais qu'on devait être en costar.

Eğer takım elbise giyiyorsan, bir kumarbaz gibi görünür ve sana ikramda bulunurlar.

On y va. Si t'es en costar et que tu joues sérieux, t'as plein de trucs gratos.

Onu üstünde görmem lazım, aksi halde ben gelmiyorum.

Il faut arriver en costar.

Neredeyse içkimi bu $ 200'Iık takım elbiseye döküyordum köle.

J'ai failli tacher mon costar à 200 $, négro.

J.C. Penney şeklinde.

Dans un costar bon marché.

İşte pantolonum!

Un costar minable.

Sen böyle bir pantolon giymeyi bile haketmiyorsun dostum!

Même un monstre mérite pas de partir dans un costar minable!

- Adamı buldum.

- Merci CoStar.

Takım elbiseli bir adam.

Le mec en costar.

Masa, elbise, kravat.

Bureau, costar, cravate.

Evet beyler, delmeyi bilirsiniz. Hadi şu COSTAR'ı çıkartın.

Vous connaissez la procédure, on remplace COSTAR.

Bence COSTAR'lar en sıkı bağlanmış aletler.

COSTAR est l'instrument le plus étroit.

Drew, sana bir uyarım var. COSTAR'ı arka tesisata yerleştirirken parmaklarda zedelenme riski olabilir, o yüzden çok dikkatli ol.

Drew, attention, il y a un risque de pincement au doigt au moment de l'arrimage de COSTAR alors sois prudent.

Öyle yataktan kalkıp dünkü takımın içine yeni bir gömlekle gelmediğini.

Que vous n'avez pas enfilé le costar de la veille.