Costume Çeviri Fransızca
8,446 parallel translation
Çünkü ben kostümümü giydim.
Parce que je porte mon costume.
Kostümünün, senin ya da Amy'nin farketmez, seni durdurmasına izin verme.
Ne laisse pas ton costume ou le sien, t'arrêter.
Küçük bir takım elbiseyle, ofiste, herkese yardım etmeye çalışıp, telefonları açıyordun.
Habillé d'un petit costume, à courir dans le bureau, à aider tout le monde, à répondre au téléphone.
Giysilerin altından bunu da giymeye alışmak zorundayım.
Je dois m'habituer à la porter sous mon costume.
Madem lobiyi geçmeyecektik, neden bana bu lanet takımı giydirdin?
Si on devait pas traverser le hall, pourquoi tu m'as fait porté ce costume de merde?
Takımın kesinlikle bir harika.
Le costume est absolument magnifique.
Takımınız çok güzelmiş,
C'est un beau costume,
Kostüm fırsatı seziyorum.
Ça sent le costume à plein nez.
- Takım elbise giy dedim, unuttun mu?
- J'avais dit un costume, tu t'en souviens?
Konuşmayı yapmam için de bana cüppe almışsın.
Et tu m'as donné le costume pour le faire.
Cüppeye gelince, kostüm dükkanından aldım ve ellerinde tek kalan da seksi mezuniyetmiş yani biraz kısa gelebilir.
Oui, à ce sujet... ils viennent d'un magasin de costume, et il leur restait seulement le costume du diplômé sexy, donc ça... peut être un peu court.
Bu giydigi... Benim takim elbisem, degil mi?
C'est mon costume, n'est-ce pas?
Hayır, sen bir sahtekarsın.
T'es juste un escroc dans un beau costume.
Ciddi misin? Dee her gün farklı bir kostüm giyerken mi?
Parce que Dee a un putain de costume different chaque jour.
Gri bir şey ya da ince çizgili, beyaz gömlekle gerçek kravat al.
Trouvez-vous un costume gris ou rayé, avec une chemise blanche et une vraie cravate.
Bütün bir dönemi hiçbir saçma kostüm giymeden geçirdim.
Durant tout un semestre, je n'ai pas porté de costume ridicule. "
Bu arkadaşa yeni bir takım elbise yaptırmanın kesinlikle tam zamanı.
Il est grand temps qu'il ait un nouveau costume.
Seni takım elbiseyle görmekten nefret ediyorum!
Je te hais en costume!
Eşsiz, özel üretim, Tom Brady marka sahte vajina.
C'est un unique en son genre costume modelé par Tom Brady Fleshlight.
Belki de üzerini falan değiştirsen daha iyi olacak.
Tu devrais essayer un costume.
Takımını giymeyi unutmasın.
Il faudrait qu'il porte son costume.
Gofre kumaş takımını.
Son costume de crépon.
Evet, lütfen takımı giysin.
Oui, s'il te plaît, son costume.
Takım elbise giyiyordu.
Il portait son costume.
1000 $'lik takım elbisenle kalbinin derinliklerinden gelen iyilikle savaştığını düşünmüyorum.
Je dis que je ne vous vois pas travailler par bonté de cœur dans votre costume à 1000 dollars.
Herzamanki eşcinsel şeyleri giyinin.
Portez votre costume gay habituel.
Yeşil takım elbiseli?
Costume vert?
- Kıyafetiniz için 20 dolar veririm.
20 $ pour votre costume.
Kıyafetine bayıldım.
J'aime bien ton costume.
O kıyafeti çıkardığımızda kan grubunu belirlerim.
Je trouverai son groupe dès qu'on enlèvera ce costume.
- Koruyucu kıyafet buluruz sana. Fazladan oksijen, mühendisler elektriği geri getirene kadar yetecek kadar.
On aura ton costume Hazmat, le supplément d'oxygène durera jusqu'à ce que les ingénieurs remettent l'alimentation en marche.
Işığı görür görmez hayır diye çığırsam da sıradaki kostümü getireceksin.
Dès que tu vois la lumière, tu me passes le costume suivant, même si je crie "Non!"
Göze hitap etmeliyiz, evet.
On doit s'adapter à notre audience, oui. le costume noir du côté gauche de ton placard ou l'autre costume identique du côté droit? Et toi...
Yardımdan kastın para ve öneri, cüce yıldız alaşımıyla çalışan ve insanlara lazer atan bir kıyafet değil, değil mi?
Par aide, tu entends argent et conseils, pas un costume en... Alliage d'étoile naine et qui tire au laser sur les gens?
İşte bu yüzden o teknolojik kıyafete ihtiyacım var.
C'est pour ça que j'ai besoin d'un costume technologique.
Yeni kıyafetin çok hoşmuş.
J'apprécie le nouveau costume.
Kıyafet için teşekkürler ama bence kırmızı sana daha çok yakışıyor zaten.
P.S. : Merci pour le costume mais j'ai toujours pensé que le rouge était plus ta couleur.
Kıyafet için teşekkürler ama bence kırmızı sana daha çok yakışıyor zaten.
Merci pour le costume mais j'ai toujours pensé que le rouge était plus ta couleur.
Atom derken, kostümü kastediyorum.
Et quand je dis atome, je parle du costume pas de moi à la troisième personne.
Eğer kendine güvendiğinden çok o kıyafete güvenirsen...
Je veux dire que si tu fais confiance à ton costume plus qu'à toi même...
Kostüm 10 terabayttan fazla veri kaydetmiş. Hepsi de eş zamanlı olarak sabit bir uyduya yüklendi.
Le costume a enregistré dix terabytes de données, qui ont été téléchargées en direct à un satellite de géo-synchronisation.
Kostüm de giysen, başlık da taksan. Sen benim...
Que tu sois en costume ou sous une capuche.
Şu kostümlü adamla konuşuyorum, değil mi?
Je parle à l'homme dans le costume, n'est-ce pas?
- Kıyafeti çalıştırmayı başarmışsın.
Hey, tu as fait marcher le costume.
Şimdi de şehri korumak istiyor. Bu yüzden askeri seviye teknolojiyle bir kıyafet hazırladı. Şimdi de seni hapse attırmak istiyor.
Et maintenant, il veut protéger la ville donc il a construit un costume utilisant une technologie militaire et il veut te mettre en prison donc il a utilisé mon logiciel et il t 'a scanné avec des rayons X
Bir saniye, Ray süper kıyafet mi hazırlamış?
Ray a construit un super costume?
- Süper Kıyafet.
Super Costume.
Cidden, tek isteğim takım elbise giymen.
Non, je demande juste que tu sois en costume.
Neden bir kostümde değilsin?
Vous n'êtes pas en costume?
Hayır, gösterimiz için aldım.
C'est pas une robe de carnaval, c'est le costume de la pièce.
Gary Con'a uçakla mı arabayla mı gideceğiz? Kostüm giyecek miyiz?
On se costume?