English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ C ] / Crackers

Crackers Çeviri Fransızca

431 parallel translation
- Bir kaç tane kraker fırlat George.
- Lancez quelques crackers, George. - Oui, monsieur.
"Kararı ben verecekmişim"!
"Vous serez le juge"! Donnez-moi beaucoup de crackers, George.
- O krakerleri fırlatacak mısın?
- Vous allez lancer ces crackers?
Demek şu krakerlerden başka yiyecek birşeyin yok, ha?
Vous êtes sûre de n'avoir rien d'autre à manger que des crackers?
- Kraker.
- Des crackers.
Kraker mi?
Des crackers?
Sadece tuzlu kraker ve yeşil zeytin kaldı.
J'ai des crackers et des olives vertes. C'est tout.
Karıma sandöviçi getir, ben de kraker ve yeşil zeytin alayım.
Apportez un sandwich à ma femme, des crackers et des olives pour moi.
Bir bankın üzerinde kraker buldum!
J'ai trouvé des crackers sur un banc!
Ama, onun yerine köpeğin bile yemediği bayat kraker yiyorsun. Central Park'taki bir alt geçitte...
Au lieu de cela, tu manges des vieux crackers laissés par un chien sur un chemin de central Park à...
Krakerini ye.
Mange tes crackers.
- Kraker yüzünden mi?
- Avec Ies crackers?
! Tüm Central Park'ta bir paket kraker için köpek kovaladım.
J'ai poursuivi un chien dans central Park pour des crackers.
Hayatının seyahat arkadaşı Cotton... suçlu oğlu Crackers... ve kafadan sakat annesi Bayan Edie ile birlikte.
Elle vit avec sa compagne de virée Cotton... son delinquant de fils Crackers... et sa mère débile Miss Edie.
Crackers'ın da hemen arkamızda küçük şirin bir barakası var... böylece istediği zaman bizi uyandırmadan... arkadaşları ile görüşebilir orada.
Et Crackers a un gentil petit hangar à droite dehors... il peut voir ses amis sans problème... sans nous réveiller.
Keşke ben de çıkabilseydim... ama sanırım Crackers... hanım arkadaşını buraya getirecek... Bunu kaçırmayı istemem.
Je rêve de sortir, aussi... mais Crackers risque... d'ammener son amie ici je ne veux pas manquer ça.
Bunun yanında, sen ve Crackers burada... iyi vakit geçireceksiniz.
En plus, toi et Crackers serez... un bon moment tranquille ici.
Crackers'ın göz zevki iyidir.
Crackers a un très bon goût dans ce qu'il aime.
Crackers, Hazırım!
Crackers, je suis prête!
Oğlu Crackers ile bugün randevum var.
J'ai rendez-vous avec son fils Crackers.
Crackers son flörtünün... Marbles'lar tarafından gönderilen bir casus olduğunu biliyor mu?
Est-ce que Crackers sait que ce prétendu rendez-vous... est une espionne envoyée par les Marbles?
Oh, Crackers, çok heyecanlıyım.
Oh, Crackers, je suis tellement excitée.
Buna çok ihtiyacım var, Crackers.
J'en crève d'envie, Crackers.
Daha fazla görmeliyim, Crackers- - şu ana kadar gördüğümden daha fazlasını.
j'voudrais en voir plus, Crackers- - Plus que ce que j'ai déjà vu.
Crackers'ın büyükannnesi.
La grand-mère de Cracker.
Crackers'ın annesi nerede?
Où est la mère de Cracker?
Crackers bana sizden bahsetti..
Crackers m'a parlé de vous.
Siz de orada olsanız iyi olur... veya Crackers'a siz ikiniz hakkında her şeyi anlatacağım.
Vous avez intérêt à y être... ou je vais tout dire à Crackers.
Crackers, yemek hazır!
Crackers, le dîner est prêt!
Crackers, beni koru.
Crackers, couvre-moi.
O herif sorular soruyordu, Crackers.
Cookie avait posé des questions, Crackers.
Ve Babs, Cotton ve Crackers'ı görmeye gelebilirim öyle mi?
et je pourrais venir voir Babs et Cotton et Crackers?
İlişkiye girdikleri yer burası, Crackers... Tam burada, yatağın üzerinde.
C'est là qu'ils s'accouplent, Crackers... juste ici sur ce lit.
Hayal ediyorum da, Crackers.
Tu l'imagines, Crackers.
Evet, Crackers, Evet.
oui, Crackers, oui.
hayır, Crackers, Hayır
Non, Crackers, non.
Burası yedikleri yer, Crackers.
C'est ici qu'ils mangent, Crackers.
Oh, Crackers.
Oh, Crackers.
Oh, Crackers.
Oh, Crackers, mon petit amour.
Oh, Crackers, İşe yarayacak.
Crackers, seront suffissantes.
Oh, benim tek oğlum, Crackers.
Oh, mon fils unique, Crackers.
Oh, Crackers!
Oh, Crackers!
Benim tek çocuğum, Crackers... Benim kendi etim ve kanım... benim tek mirasım.
Mon petit bébé, Crackers... my own flesh and blood... ma chair, mes gènes.
Oh, Crackers, izin ver annen düşüncelerini paylaşsın.
Oh, Crackers, laisse Mama te donner la communion.
Oh, Crackers, Yüce anneliğin hediyesi... Tanrıçanın hediyesi!
Oh, Crackers, un don de la maternité suprême... un don de divinité!
Oh, Crackers, bir annenin verebileceği... en kutsal hediyeyi alabilmek için hazırlan.
Oh, Crackers, tu vas recevoir... le cadeau le plus divin qu'une mère peut donner.
Onları serbest bırak, Crackers.
libère-les, Crackers.
Bu sıkı, Crackers... Çok sıkı Bu canlarını acıtıyordur.
C'est serré, Crackers... c'est si serré que le sang ne passe plus.
Kürsüye Crackers'ı çağırıyorum.
J'appelle Crackers à la barre.
Kürsüye Crackers'ı çağırıyorum.
j'appelle Crackers à la barre.
Vuracağız, Crackers, vuracağız.
on les fusille, Crackers.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]