Cretin Çeviri Fransızca
6,686 parallel translation
Sonra görüşürüz, Dyl Pickle.
À bientôt, le petit crétin.
Nerelerde saklanıyordun Dyl Pickle?
Où t'étais, le petit crétin?
Belki de yeterince kaldın, Dyl.
T'as trop bu, crétin.
- Şimdi ağzını kapatmalısın. - Ne biliyor musun?
Il est temps de la fermer, crétin.
İşe koyulma zamanı, Dyl!
Il faut aller travailler, crétin.
Sadece iki saat, sonra rahat hayata merhaba, Dyle.
Deux heures et une vie confortable, crétin.
Thailand'a sersem.
- En Thaïlande, crétin.
- Çok gerzeksin, değil mi?
- Quel crétin.
Bu sikkafası başkalarının biralarını çalabileceğini düşünüyor.
- Ce crétin a volé ma bière.
Adama duş aldırın, küçük sikli.
Laissez-le prendre une douche, crétin.
Evet ama bu piç ne kadar dayanabilir ki?
Je me demande combien de temps ce crétin va tenir.
Zıkkımın kökü?
Crétin?
- Yanlış kapı sikkafası.
- Mauvaise personne, crétin.
Vay, vay, vay, sik kafası sonunda altına yaptı.
Eh bien, le crétin a finalement vidé ses tripes.
Beni dinle sikik, henüz birşey kazanmadın.
Écoute-moi, crétin. T'as rien gagné.
Onların bizleri yenmesine müsaade etmeyeceğim.
Je ne laisserai pas ce crétin arrogant nous battre.
Connor, seni geri zekâlı!
Connor, t'es vraiment un gros crétin!
Uzak dur bakalım, küçük aptal.
Recule, petit crétin.
- Bakın, bizim moron.
Regardez, c'est le crétin.
"Lavuk! Ozinski deme bana, benim adım Robert."
"Hé, crétin, m'appelle pas Ocinski, je m'appelle Robert."
Aptalın önde gidenisin biliyorsun değil mi?
T'es qu'un putain de crétin.
- Sen tam bir...
Crétin!
Peki bütün bu olanların neresinde pislik gibi davrandı?
Et où dans l'histoire - t-il agir comme un crétin?
Bu adamların sizi yavşak göstermeleri için bir sebepleri yok.
- Ce n'est pas à cause d'eux que t'as l'air d'un sombre crétin.
Hayır, yapamam. Aptal gibi, endişeli gibi görünürüm.
Non, c'est pas possible, j'aurais l'air d'un crétin qui panique.
Seni hergele. Sakın benimle böyle konuşma!
Crétin, ne me parle plus jamais comme ça!
Eğer bu dalyarağı yakalarsak, diğerlerini de buluruz.
Si on trouve ce crétin, on trouve les autres.
Amına koyduğumun göt lalesi.
Espèce de pauvre crétin.
Tam bir göt lalesisin amına koyayım!
T'es qu'un pauvre crétin.
- Geri zekalı aptal.
- Crétin.
Uğraşma artık göt herif! Bu arada iyi park etmişsin! Siktir!
Arrête crétin... bien garé la caisse!
Çok yaşlı ve güçsüzsün!
Vieux crétin.
Salak oğlumun haricinde bir konu hakkında konuşmak için hepinize 20'şer papel veririm.
Je vous donne à chacun 20 dollars pour qu'on parle de tout, sauf de mon crétin de fils.
Sen kime gerzek diyorsun, babalık.
C'est qui le crétin, Papi?
Tıpkı bunak babaları gibi onlarla gurur duyuyorsun.
Tu ressembles à un fier, crétin sénile.
Budala!
Crétin!
Dediklerimi anlıyor musun, geri zekalı?
T'as compris au moins ce que j'ai dit, crétin?
- Konuş bakalım gerzek.
- Crétin, lis la suite.
Neden taşralı bir güven fonu bebeğinin De Leon'a girmesine izin veriyorsun?
Pourquoi quelqu'un financerait-il un tel crétin pour De Leon?
- Bu keko niye dönmüş ki şimdi?
Que vient faire ce crétin ici?
Değişmediğini gördüğüme sevindim Nimrod.
C'est bon de voir que tu n'as pas changé, crétin.
Bu aptal idiot nereden geldi?
D'où sort ce crétin?
Serseri!
Crétin!
Büyüyünce sakın ola ki eski kafalı, Batı'ya giden henüz inşa etmediği çiftliği hakkında atıp tutan boktan adamlarla evlenme.
Quand tu seras grande, n'épouse pas un crétin qui rêve de l'Ouest et de la ferme qu'il va y bâtir.
- Her zaman aptalin tekiydin.
- T'as toujours été un crétin!
Soichi aptal bir çocuk.
Soichi est un crétin.
- Kımılda, budala!
Bouge-toi crétin!
Arabayı bir aptal gibi kullanıyorsun. Yoldan çıkıyorsun.
Tu conduis comme un crétin.
Aşağılık herif.
Crétin.
- Adi herifin tekiymiş.
- Il a agi en vrai crétin.
Adi herifin teki.
C'est un crétin.