English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ C ] / Cromwell

Cromwell Çeviri Fransızca

363 parallel translation
Cromwell ile yapılacak antlaşmanın yeni taslağı, Majesteleri.
Voici le projet du traité avec Cromwell.
Cromwell, Robin Hood, Karındeşen Jack.
Cromwell, Robin des Bois, Jack l ´ Eventreur...
Cromwell, Robin Hood, Karın Deşen Jack.
Cromwell... Robin des Bois... et Jack l'Eventreur!
" Cromwell gün batımına dek gelmeyecek,
Cromwell ne viendra qu'à la nuit!
Bu geceki yemek daveti, yine Bayan Cromwell yollamış.
C'est encore cette Mme Cromwell.
Yine Bayan Cromwell, bu geceki yemek için.
C'est encore Mme Cromwell pour ce dîner.
Bu gece Mona Cromwell'de beraberiz.
Nous devons nous voir chez Mme Cromwell.
Özür dilerim, Bayan Cromwell.
Madame Cromwell?
Majeste, Bayan Cromwell hala ısrar ediyor.
C'est encore cette Mme Cromwell qui insiste.
Bayan Cromwell bunu size iletmemi istedi.
Mme Cromwell m'a priée de vous remettre ceci.
Bayan Cromwell yolladı.
Oui, de cette Mme Cromwell.
Zamk bul, Bayan Cromwell'i ara, teşekkür et.
Du papier collant! Et remerciez Mme Cromwell.
Bayan Cromwell'i ara.
Appelez Mme Cromwell.
418 Cromwell yoluna bir ambulans gönderin.
Envoyez une ambulance au 418 rue Cromwell.
Herhangi bir rahip kaçtığı zaman buraya gizlenirmiş. Cromwell'in adamlarının, burada kötü bir şeytan sakladıklarına dair hikayeler var... Ve de duvardan ateş edip onu öldürdüklerine dair.
Les hommes de Cromwell en traquèrent un, qu'ils abattirent à travers le mur.
Bay Cromwell.
Monsieur Cromwell.
Mühürdarım Bay Cromwell'e ne dersin?
Et mon secrétaire, monsieur Cromwell?
Cromwell.
Cromwell.
Cromwell olacağına ben olayım daha iyi.
Moi plutôt que Cromwell.
Bay Cromwell bir şeyler ayarlayacağını söyledi.
Monsieur Cromwell dit qu'il m'aidera.
Cromwell mi?
Cromwell?
Cromwell'i tanıyorsan, bana ihtiyacın yok demektir.
Si vous le connaissez, vous n'avez pas besoin de moi.
Cromwell gibileri arkamda, çünkü onlar yırtıcı çakallar... ben de kaplanım.
Ceux comme Cromwell me suivent parce qu'ils sont des chacals, et que je suis leur tigre.
Cromwell sorular soruyor.
Cromwell pose des questions.
Diyelim ki ben Başhakimim, Cromwell'im, Londra Kulesi'nin gardiyanıyım.
Je suis président du tribunal du Banc du roi, je suis Cromwell, garde de la Tour.
Bakın Cromwell... bütün bunların amacı nedir?
Écoutez, Cromwell, quel est le but de tout cela?
Cromwell, beni tehdit mi ediyorsunuz?
Cromwell, est-ce une menace?
Mühürdar Cromwell'in huzurunda bazı suçlamalara cevap vermesi gerek.
Il doit répondre de certaines accusations, devant Cromwell.
Bunu zaten biliyoruz Cromwell!
Nous savons cela, Cromwell!
Mühürdar Cromwell, ilam yanınızda mı?
Secrétaire Cromwell, avez-vous les accusations?
More'un infazından beş yıl sonra, vatana ihanetten Cromwell'in boynu vuruldu.
Cromwell fut décapité pour haute trahison cinq ans après Thomas More.
Bir tarafta Kral Charles'ı destekleyen kraliyet taraftarları diğer tarafta, Cromwell'in parlamento taraftarları, Cumhuriyetçiler.
D'un côté, les partisans du roi Charles 1er, de l'autre, les Têtes Rondes menées par Cromwell.
Doğu İngiltere Cromwell'in sıkı denetimindeydi ama Cumhuriyetçi devriyelerin hâlâ tehlike arz eden ve çaresizce yiyecek ve at arayan Kraliyet taraftarlarını yok etmek için istedikleri şekilde hareket etmelerine engel olacak kadar sıkı değil.
Cette région, bien qu'aux mains de Cromwell, n'est pas totalement sous le joug des Têtes Rondes. Les survivants de l'Armée Royale présentent toujours une menace dans leur quête de vivres, de chevaux et de munitions.
Bir de Cromwell'in ordusunda- -
- Toi, un partisan de Cromwell?
Yataklarını General Cromwell'in yiğit askerleri için de sıcak tutsunlar.
Qu'elles gardent dans leur lit une place pour nous.
General Cromwell'in kuzeydeki ordusu için bir iki düzine.
- 12, pour la cavalerie de Cromwell.
Parlamentocular, Marshall'ın yoldaşları.
Des soldats de Cromwell. Des compagnons de Marshall.
Evet, Cromwell'in ordusunda bir gün savaşmak lafazanlığını tedavi eder, ahbap.
Tu riras moins quand tu te battras pour Cromwell.
Ne Kral için ne de sizin değerli Cromwell'iniz savaşmayacağım.
Je ne me battrai pas pour le roi, encore moins pour Cromwell.
Hemen geliyor, General Cromwell. Güzel.
- Le voici, mon général.
Beni Cromwell'in adamlarının elinde bıraktıktan sonra tek söyleyeceğin bu mu?
C'est tout? Vous m'avez abandonné!
ROKET SORUMLUSU CROMWELL
DIRECTEUR DU LANCEMENT CROMWELL
- Bay Cromwell.
- M. Cromwell.
Filmde görmüştüm. Anita Louise'le Richard Cromwell oynuyordu.
Je l'ai vu dans un film avec Anita Louise et Richard Cromwell.
Ona veda öpücüğü veren Richard Cromwell'i bile göremiyordu.
Elle ne pouvait même plus voir Richard Cromwell quand elle l'embrassait pour lui dire au revoir.
Yakındaki Basing Konutunu Cromwell'in süvarileri yaktı...
Non loin des ruines de Basing House, - brûlées par la cavalerie de Crom...
- Oliver Cromwell?
- Oliver Cromwell?
Oliver Cromwell, Britanya tarihinin en yürekli adamı... Hiç de öyle büyük bir adam değildi.
Olivier Cromwell le seul homme à poigne de l'Angleterre n'était pas très grand.
Oliver Cromwell hakkında ne biliyorum?
Qu'est-ce que je connais d'Oliver Cromwell?
Şey, Teldar Kağıt'ın tek büyük hisse sahibi olarak,... Bay Cromwell, bana konuşma fırsatı vermenizi takdir ediyorum.
J'apprécie l'occasion que vous me donnez, M. Cromwell, en tant que plus gros actionnaire de Teldar, de m'exprimer.
Ve Bay Cromwell $ 1.000.000'lık maaşını nereye koyuyor?
Où M. Cromwell met-il son salaire d'un million de dollars?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]