English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ C ] / Cs

Cs Çeviri Fransızca

174 parallel translation
Evet, bu türden bir sürü adam tanırım.
Oui, je connais beaucoup de gars comme cs.
" Bu şekilde çalışman yetmez.
" Ce n'est pas assez bien, pss comme cs.
Anlaşıldı CS-2. Not ettim.
Compris C-S-2.
Burası CS-1, kapatıyorum, tamam.
Ici, C-S-1. Terminé.
Şimdi karşıya geçip o berber tabelasına yap. - CS-1, tamam. - Hadi.
L'enseigne du coiffeur maintenant, vas-y!
Burası CS-4.
Ici C-S-4.
Merhaba, CS-4.
C-S-4.
Burası CS-3. Tamam.
Ici C-S-3.
"CS." Roma muhabirimiz Christoph Simon.
Signé "C.S."... Christoph Simon, notre correspondant à Rome.
Tam bu sayfadaydı ama burada CS'nin yazısını göremiyorum.
Il était sur cette page, à la place de cet article de C.S.
CS yeni bir teknisyen aldı. Harry'ye ne oldu?
- Le garage a un nouveau mécano.
- Cs'den birşeyler çalacağım.
- Je vais taxer des CD.
Güvenlik kulübesine kimyasal el bombası şart.
Cette cabine est l'endroit idéal pour une attaque à la grenade au CS.
Nitromon, kimyasal el bombası?
Du nitramon, des grenades au CS?
Süperim. Bir büyük teneke Nitromon fitili, patlatma kablosu, iki adet üç şarjörlü kimyasal el bombası ve fırlatıcı.
J'ai besoin d'un grand bidon de de nitramon, de cordeaux détonants, et de deux grenades au CS.
Buralar biraz ıssız olacak bu durumda... yargıçsız bir ev. Değil mi, Pearl?
Ça va paraître bien morne ici sans le juge, hein, Pearl?
Sen bir yargıçsın.
Mais vous êtes un Juge!
Burası CS-1.
C-S-1.
Burası CS-3.
Ici C-S-3.
Bağışlayıcı kurtarıcımız, sen ki ölümsüz yargıçsın... Bu son saatimizde bize ölümün ızdırabını çektirme.
ô saint miséricordieux Sauveur... toi qui es le juge éternel et très juste... ne permets point qu'à notre dernière heure... nous soyons séparés de toi, quelque douleur de mort... que nous endurions.
Doğru, sen sağdıçsın.
En effet, vous êtes le marié.
Bay Harvey siz sağdıçsınız ;
M. Harvey, vous êtes garçon d'honneur.
Sen, yargıçsın.
Vous êtes le juge.
Demek istediğim siz bir yargıçsınız ve Bayan Langtry hakkında konuşuyorsunuz.
Mais vous êtes juge et admirateur de Mlle Langtry.
Hey, sen kıç. Sen kıçsın.
Sale tricheur!
Kılıçsız bir Kral!
Le roi sans épée...
Sen şu lanet yargıçsın.
Vous êtes ce bon Dieu de juge!
Buraya geldin, bir yargıçsın. Birinin bizi öldürmek istediğini söylüyorsun.
Toi, un juge, tu viens nous dire que quelqu'un veut nous tuer!
Sen sağdıçsın Fleischman.
- Pourquoi pas vous?
- Sen sağdıçsın, Fleischman.Sağdıcın onu takip etmesi gerekirdi.
Holling n'est pas là? - Le témoin devrait l'avoir à l'œil.
Sen sağdıçsın, ben nedimeyim.Biz örnek olacağız, havayı biz ayarlayacağız.
Vous êtes témoin, je suis demoiselle d'honneur. On donne le ton, donne l'exemple.
Yargıçsın!
Le Juge aussi?
Siz de zehir gibi bir yargıçsınız.
Et vous êtes un sacré juge!
çeviren : k ve c çeviren : kl ve cs çeviren : kla ve csc çeviren : klau ve cscf çeviren : klaut ve cscfo çeviren : klauth ve cscfou
STAR TREK LA NOUVELLE GENERATION
Sen ordudan ayrılmış bir dalgıçsın. Sivil çalışıyorsun, şehri kurtarıyorsun.
T'es une taupe, un ex-homme-grenouille.
Tuhaf. Bana göre sen genç saf bir yargıçsın. Seni bir işadamı olarak hayal edemiyorum.
Moi qui vous décris en juge naif je vois mal l'homme d'affaires.
Kayıtlara geçsin. Sağdıçsız düğün, kötü şans demektir.
Ça porte malheur de se marier sans garçon d'honneur.
Kural 15, bir kahraman kılıçsız bir hiçtir.
"Un héros ne vaut que par son arme."
Hem zaten sen sağdıçsın.
– S'il te plaît. Tu es presque mon témoin, de toute façon.
Ama bazıları da kılıçsız çözülemiyor!
Mais elle en résout certains!
Sen sağdıçsın, düğün fedaisi değil.
Tu es garçon d'honneur, pas videur.
Siz bir yargıçsınız ve aklınız bu saçmalıklarla dolu.
Vous, un magistrat, vous croyez à ces sornettes!
Sağdıçsınız.
Vous serez mes témoins.
Sen benim koruduğum k.çsın.
T'as du cul que je te protège.
Sen bir dalgıçsın.
T'es un homme-grenouille.
- Kötü bir yargıçsın.
- Un affreux!
Harika bir yargıçsın, Hammond.
T'es un juge formidable, Hammond.
Hala saklanan bir adama göre oldukça yargıçsın.
Tu me juges beaucoup pour quelqu'un qui continue de se cacher.
Ulu ve merhametli kurtarıcımız, sen en değerli yargıçsın.
Ô Sauveur miséricordieux, notre juge pour l'éternité.
... kılıçsız olanlar da, kılıçla ölebiliyor.
Celles sans épée meurent par elles.
Ben de, "Artık yargıçsın, ucuz yerlere ihtiyacımız yok." derim. Ben de, "Huylu huyundan vazgeçmez." derim.
je lui ai pourtant dit'tu es juge maintenant'nous n'avons pas besoin de ça ce à quoi j'ai répondu que les vieilles habitudes ont la vie dure.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]