Cumhuriyet Çeviri Fransızca
1,030 parallel translation
Cumhuriyet için öldüler.
- Jondrette, le poète Alvarez...
Yoksa anlatacağın şey, Steve Austin, Houston ve diğerlerinin ve de senin, Travis, cumhuriyet talebiniz mi, acaba?
Ou leur direz-vous que Steve Austin, Houston et les autres... et vous aussi, Travis... projetez de proclamer une république?
Cumhuriyet de elimi, kolumu bağlayan o kelimelerden, işte.
République est un de ces mots qui me serrent la gorge.
Ancak, ihtişamının ve gücünün zirvesindeyken bile... Cumhuriyet, korkunç bir hastalığın pençesinde can çekişiyordu. Bu, kölelikti.
Pourtant, même au faîte de sa puissance... la république était rongée par une maladie qui allait... lui être fatale, l'esclavage.
Marcus Licinius Crassus... en soylu mutluluk kaynağı... Cumhuriyet'in baş generali... Roma'nın babası ve koruyucusu... evime şeref verdiniz.
Marcus Licinius Crassus... très noble seigneur... premier général de la république... père et défenseur de Rome... honorez ma demeure.
Biraz cumhuriyet özgürlüğüyle birlikte biraz da cumhuriyet yolsuzluğunu... kabul edebilirim, ama Crassus'un diktatörlüğünü ve... ve hiç özgürlük olmamasını kabul edemem!
Je prendrai un peu de corruption avec la liberté républicaine... mais je ne prendrai pas... la dictature de Crassus et aucune liberté du tout!
Cumhuriyet... 20 yıl süren iç savaş nedeniyle hâlâ zayıf.
La République... ne s'est pas encore relevée de 20 ans de guerre civile.
Hayır, ozaman başkan değildi. Cumhuriyet kurulmadan önceydi.
Il n'était pas président, la République n'existait pas.
1914'te Doğu Prusya'da hakimliğe başladı. Birinci Dünya Savaşı'nı takiben Weimar Cumhuriyet liderlerinden ve demokratik anayasanın kurucularından biri oldu.
En 1914, il est juge en Prusse orientale, puis devient un des dirigeants de la République de Weimar dont il élabore avec d'autres la Constitution.
Gün bizim günümüz! Kazanıyoruz. İtalya bir cumhuriyet oluyor!
Juste le jour où l'Italie devient une République, tu parles d'argent?
Bu monarşik cumhuriyet üzerine yapılan referandumun sonucuna ilişkin resmi duyurudur.
Voici le communiqué officiel des résultats du référendum populaire Monarchie-République.
Birleşik Devletler cumhuriyettir ve bir cumhuriyet de devlettir halkın patron olduğu bir devlet.
Les Etats-Unis sont une république, et une république est un état dans lequel le peuple est le patron.
.. Cumhuriyetin, "cumhuriyet" i tekrar et,..
"... notre grande république, république
Pisa, Genova, Amalfi, Venezia, uzan bir devir temsil ediyorlar, bir donanma yarışmasında sunuyor, Cumhuriyet Başkanının önünde.
Pise, Gênes, Amalfi et Venise ont évoqué une époque lointaine en disputant une compétition navale en présence du Président.
Korkarım ki Cumhuriyet Fransa'sında bunun önemini unuttuk artık. Oh evet.
Malheureusement, nous l'avons oublié en France.
Cumhuriyet'in saygıdeğer başkanı General Fulgencio Batista ödül alıyor.
Le général Fulgencio Batista... L'honorable président de la république, reçoit un prix.
Plato'nun'Cumhuriyet'iyle ilgilenir misin?
Aimeriez-vous La République, de Platon?
Cumhuriyet ve General De Gaulle adına polis makamı pozisyonunu alıyorum.
Au nom de la République et du général de Gaulle, je prends possession de la préfecture de Police!
Ulusal Direniş Komitesi tüm Cumhuriyet vatandaşlarından herhangi bir misilleme veya gösteri yapılmamasını istiyor.
Le Comité national de la Résistance demande à tous les citoyens de la République de ne pas effectuer de représailles ou tout autre acte.
Zanlılar Cumhuriyet Savcısı tarafından sorgulandı.
Ces messieurs ont été interrogés par le Procureur de la République
... Cumhuriyet adına.
... au nom de la république.
Çok uzun bir yürüme mesafesi değil bir Cumhuriyet askeri için.
Ce n'est pas long pour un soldat de la république.
Bu adam Cumhuriyet noteri.
C'est le notaire.
Bu cumhuriyet bizim kurtuluşumuza bir engeldir.
Ce pays s'oppose à notre salut.
Cumhuriyet düşmanlarımızın sığındıkları bir kaledir.
Ce pays est un bastion ennemi.
Queimada'nın bir cumhuriyet olduğu açıklandı ve Bay Teddy Sanchez onun ilk başkanı.
La République de Queimada est proclamée et M. Teddy Sanchez devient son premier président.
Askerlik hizmetimi, "Cumhuriyet Düşmanları" için ayrılan özel bir taburda yaptım.
Je me suis retrouvé dans un régiment spécial de travaux forcés, parmi les ennemis de la République.
Cumhuriyet, orduyu size emanet edemez.
La République ne donne pas les armes à ses ennemis.
"... cumhuriyet savcısı... "
"... le procureur de la République... "
Cumhuriyet Savcısı!
Le procureur.
"... ve cumhuriyet tehlikede
" La République est en danger,
Yaşasın Cumhuriyet, yaşasın evlilik!
Longue vie à la république, Et vive Mazzini!
Ama siz de Sosyal Cumhuriyet üyesisiniz.
Pourtant vous vous étiez inscrit sur la liste de la République Sociale de Salo!
Ancak tabii ki'cumhuriyet', farkını, Galile'nin karakterinde gösterecekti. Bir bilimci ve matematikçinin tüm Kuzey Avrupa'da en güçlü olabileceği yerdeydi.
Mais naturellement, la République avait dans son service, en la personne de Galilée, un scientifique et un mathématicien immensément plus puissant que quiconque en Europe du nord.
... ABD bayrağına ve Cumhuriyet Devletine sadık kalacağıma ant içerim. O, Tanrı'nın yönetiminde, bölünmez bir tek ulustur hürdür ve adildir.
... des Etats-Unis d'Amérique... et à la République qu'il représente... une nation, sous la protection de Dieu, indivisible... assurant liberté et justice pour tous.
Başkanlık töreni için biraraya geldiğimizde, kaygıları gidermeye azimli bir Cumhuriyet burada hayat bulmuştu.
Quand, voilà quatre ans, lors de l'investiture d'un président la République, plongée dans l'anxiété, avait de l'espoir.
Cumhuriyet olarak bizler kendimize kadim inancımızın tapınağından, onu kirletenleri çıkarıp atmak için her şeyin durulup, umudun yeşereceği o güne kadar yorulmaksızın ve korkusuzca devam etmek için bir söz verdik.
Nous, acteurs de la République, nous sommes promis d'expier du temple de notre foi antique, ceux qui l'ont profané, afin de mettre fin, sans répit et sans peur, à la paralysie et la détresse de ce jour.
... Cumhuriyet, demokratik hükümetin felaketlere karşı insanları korumak için doğuştan gelen bir kapasiteye sahip olduğu gerçeğini algılamıştır. Sorunların çözümünün olmadığı düşüncesinden, sorunların çözülmesinin kaçınılmaz olduğu düşüncesine...
... nous, acteurs de la République, savons que le gouvernement démocratique a le pouvoir de protéger son peuple du désastre, autrefois considéré inéluctable, pour résoudre des problèmes, autrefois considérés inéluctables.
Cumhuriyet ilan ederiz, halkı yanımıza çekeriz.
Nous restaurerons la République, le peuple nous suivra.
Kendine eş olarak Konsül'ü seçmesi ise Cumhuriyet'i yeniden kurmak için Senato'ya verilen bir işaret, bir davet.
En choisissant d'épouser le consul, elle invite de manière explicite le Sénat à restaurer la République.
Messalina'nın kendine özgü, malum kahpece bakış açısına göre Senato ikisini alıp, Cumhuriyet'in başına geçirecek!
Connaissant l'arrivisme impitoyable de Messaline, il est clair que le Sénat les placera tous deux à la tête de l'Etat!
Ve bir kez daha aklıselim Cumhuriyet yönetimine dönelim!
Et tournons-nous de nouveau vers le bon sens, vers la République!
Kendisini İmparator seçtiğimiz halde, belli ki Tiberius Claudius'un aklı Cumhuriyet'te.
Nous avons proclamé Tibère Claude empereur, mais il ne parle que de la République.
Cumhuriyet demek, tüm İmparatorluk sülalesinin kökünün kurutulması demek...
Une république requiert la mort de toute la famille impériale!
Ben bunu Cumhuriyet için yaptım, yine olsa yine yaparım.
J'ai agi pour la République et je recommencerais.
Hayır. Cumhuriyet'ten ziyade, çektiğin eziyetten ötürü yaptın bunu.
Non, tu as agi surtout par vengeance personnelle, pas pour la République.
Cumhuriyet.
République.
Cumhuriyet, bu kelimelerden biri.
République est l'un de ces mots.
- Ben Plato'nun'Cumhuriyet'iyim.
Je suis La République.
Sayın Bakan ben Cumhuriyet için buradayım.
Je suis un bon républicain.
CUMHURİYET SAVCISI
PROCUREUR