English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ D ] / Dangalak

Dangalak Çeviri Fransızca

684 parallel translation
"Beceriksiz dangalak."
Espèce d'empoté.
Beni dinle dangalak bir dahakine silahın mermilerini boşalttığında boş kovanları geri koymayı unutma.
Écoute, crétin, si tu enlèves à nouveau des balles de l'arme d'un mec intelligent, mets des balles à blanc à la place.
Dangalak, bir sonraki durak San Francisco.
Prochaine escale, San Francisco, crétin!
Tam bir dangalak yerine koyuldum.
Elle a trouvé une bonne poire!
Bir salak! Bir dangalak!
Invraisemblable niais, un lamentable ahuri.
- Mutlu Noeller, dangalak.
Joyeux Noël.
Siz hiçbir şeyle kıyaslanamazsınız. En dangalak eşekten bile daha dangalaksınız.
Y a pas plus crétins que vous!
Sizin kadar dangalak birisini görmüş müydünüz hiç?
Plus bêtes que vous, on fait pas!
Durango'ya vardığında ihtiyarla benim ne kadar dangalak olduğumuzu düşünüp, kasıkların ağrıyana dek güleceksin.
Arrivé à Durango, tu rigoleras bien de nous avoir eus tous deux.
... "Kuma-san" desen, bildiğin dangalak ismi,..
Monsieur Ours, c'est ridicule.
Söylediğinden daha dangalak birisi o.
- Il me paie régulièrement.
- Seni dangalak!
Essaye, grand lâche!
- Bu kadar dangalak olamazsın.
- Tu n'es pas si obtus.
Halk Konuşuyor diye bir program var. Dangalak arıyorlar.
The People Speak aussi cherche toujours des pigeons.
Bütün bu dangalak olaylar.
Toute cette dinguerie.
Zili çal dangalak.
Bouge un peu.
Bu raporda bunu görüyorum da. Dangalak demişsiniz.
Je lis ici que vous avez traité M. Cartwright d'idiot.
Dangalak 2. teğmen.
L'imbécile de lieutenant en second.
Niçin, dangalak gibi oturuyorsun?
- Cinq de gin... Pourquoi t'écris pas tout ça?
Yok bir şey dedim ya. Sadece götün ( dangalak, eşek ) teki olduğunu söyledim.
- Je te dis qu'il y a rien du tout.
Otur! Seni dangalak maymun!
Asseyez-vous, babouine sans esprit.
Söyleyeyim! Dangalak gibi hissedeceksiniz!
Vous auriez l'air de jean-foutre.
Dangalak gibi! İşte hissedeceğiniz şey!
Voilà de quoi vous auriez l'air.
Hadi, hadi, dangalak!
Mais avance donc, nigaud!
Dangalak!
Triple andouille!
Bu, geçen gün uğrayan dangalak değil mi Danny?
Ce n'est pas le privé de l'autre jour, Danny?
4 C sınıfıysak, bizim düpedüz dangalak olduğumuzu düşünürler.
Si on a de mauvaises notes, c'est qu'on est des abrutis.
Bundan daha iyi ziyafetler verdin mi? Dangalak, hergele, serseri.
Offres-tu de plus beaux dîners?
Bütün bu eziyeti eve doluşan bir grup dangalak için çekiyorum.
J'ai à faire tout ça pour un tas de bâtards qui encombrent la place.
Dinle kaba, dangalak, terbiyesiz...
Sans vouloir paraître grossier, vulgaire ou malpoli...
- Bir duvar mı görmüş? - Massa! Ne dangalak.
Massa... un cul!
Murch, dangalak!
Murch, t'es nul.
Tarih, size ne kadar dangalak olduğunuzu kanıtlayacak.
- L'histoire prouvera que vous êtes un idiot.
Aptal, sersem, boynuzlu, dangalak!
Abruti, crétin, cocu, andouille!
"Dangalak."
-'Totalement fou', Rabbi. - Andouille. * Ganz meshugge
- bırak beni, Bırak beni Dangalak.
- Lache moi, laisse moi idiot.
- Gerçek mi? Tek gerçek budur, seni dangalak.
C'est ça, la seule vérité, enfoiré.
O gerçek bir prens, alelade bir dangalak değil.
C'est un prince, pas un couillon.
Seni benekli dangalak.
Connard d'Anglais!
Kim bu dangalak?
C'est qui, ce connard?
Pekala, dangalak... in aşağı!
Toi, le connard, dehors!
- Yoldaydım. Seni dangalak!
- Je marchais.
- O bir manyak değil, O bir dangalak. - Hey, senin problemin ne?
C'est pas un maniaque, c'est un âne.
- Ve "dangalak".
spécial!
İşine baksana dangalak!
Active-toi, imbécile.
- Dangalak!
- C'est un crétin.
Çeneni kapa, dangalak!
La ferme!
Dangalak.
Bougre d'âne.
Dangalak! Orville?
Bougre d'âne!
Nasıl bileyim? Hiç ayakkabılarının içinde olmadım Dangalak.
Comment veux-tu que je le sache?
Ateş etme, dangalak!
Ne tire pas!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]