Danışma Çeviri Fransızca
521 parallel translation
Danışma ; lütfen.
Les renseignements, s'il vous plaît.
Danışma, bana 28 Court Caddesi no. 301'in telefonunu verin.
Passez-moi l'appartement 301, au 28, rue Court.
- Danışma'dakini geberteceğim. Bana verdiği adrese bakın.
- Vise l'adresse qu'on m'a filée.
"Danışma" Bana Bay Fairley'in adresini verebilir misiniz lütfen?
Puis-je avoir l'adresse de M. Fairley?
Polis, danışma,
Police, j'écoute.
- Kurum mu? - Hayır, yol danışma.
Le policier vous dira le reste du chemin.
Burası danışma bürosu değil.
C'est pas le bureau des renseignements, ici!
Burası danışma bürosu mu?
Y a pas écrit "renseignements".
Danışma, bu otelde başka bir Frank Flannagan var mı?
Y a-t-il un autre Frank Flannagan dans cet hôtel?
Kraliyet Danışma Meclisi kararını verdi kutsal toprak haricindeki her şey gitti.
Le "privy Council" a rendu son jugement, tout est perdu, sauf les terres sacrées.
Danışma.
Renseignements.
2 yıl boyunca kriz danışma biriminin başı.
Tu sais, je n'imaginais pas que...
Danışma. Ben Memur Patou.
Le commissariat?
"Danışma" değil.
Y a pas écrit "bureau de renseignements"!
Grup terapisi başlatabiliriz diye düşündüm ve gerekirse kişisel danışma seansları.
Il faudrait introduire la thérapie de groupe... et le conseil individuel.
İngiliz tren soygunu için danışma ücretimiz : £ 250,000.
Consultations pour le hold-up du train anglais, honoraires : 250000 livres.
Ve üç Sivil Savunma danışma kurulu üyesi ; iki stratejist : bir doktor ;... bir biyofizik uzmanı ile bir psikiyatristin... sağladığı bilgilere dayanmaktadır. BBC, Kent şehri halkına, özellikle de, yokluklarında bu belgeselin... çekilemesinin mümkün olamayacağı...
d'informations recueillies sur les tests nucléaires effectués dans le désert du Nevada en 1954 ;
Çok eğlenceliydi ve hepimiz doyasıya güldük ama emin olun, Meslek Danışma Kurulu'nda mülakata girseniz kesinlikle öyle muamele görmezsiniz.
C'était très amusant, et nous avons énormément rigolé. Mais je vous assure que vous n'auriez pas été traité ainsi si vous aviez passé un entretien ici, au service de recrutement.
Ben, Meslek Danışma Kurulu'nun başkanıyım.
Je suis le directeur du service de recrutement.
Meslek Danışma Kurulu başkanıyım.
Je suis le directeur du service de recrutement.
Wheat Germ ve Holly, ilaçlarınızı yanınıza aldınız değil mi? En acil bir şekilde danışma kulübesinin önünde buluşalım lütfen.
"Germe de blé", Holly t'attend avec ton médicament au stand d'information.
Marilyn Cohen, her neredeyseniz Greg sizi danışma kulübesinde bekliyor, çünkü sizinle evlenmek istiyor da!
Marilyn Cohen, où que tu sois, Marilyn Cohen, Greg t'attend aux renseignements pour t'épouser!
Richard Moss ve Barbara, bizimle danışma kulübesinin önünde buluşun.
Richard Morris et Barbara, venez aux renseignements.
Ücretsiz danışma yapıyorsa, bir noktayı daha belirtmiştir umarım.
J'espère qu'il aura aussi éclairé un autre point.
Ülkedeki en pahalı... hukuki danışma.
Le plus coûteux... Des représentants légaux du Pays.
Gelen yolcu salonu... lütfen kuzey holündeki danışma masasına rapor verin. Harika!
Rendez-vous aux informations à l'arrivée.
Danışma, Dr. Wilbur'un numarasına ihtiyacım var.
Les renseignements? Je voudrais le numéro du Dr Wilbur. Une psychiatre.
Basın paketi almamış olanlar danışma aracından temin edebilirler.
Si ce n'est fait, procurez-vous des dossiers de presse à l'accueil.
Danışma ücretsiz.
Renseignez-vous gratuitement.
Sanırım, danışma nerede biliyorsunuz.
Je crois que vous savez où est le bureau du principal.
Bay Peter Neal, danışma masasına lütfen.
M. Peter Neal, est prié de se présenter aux Informations.
Arkadaşın Anna'yı getirdin. Show boyunca Anna'ya danıştın, - Birkez daha danışma hakkın var.
Vous avez bien fait d'amener une amie en renfort.
Bir avukata ihtiyacım olacak.Danışma ücreti 20.0000 dolar yeter mi?
Il me faudra un avocat. Ca suffira un acompte de 20 000?
Alnımda "Danışma" mı yazıyor benim?
Les gars, vous voyez écrit "Information" sur mon front?
Samurai Danışma Kitabı.
- Bien sur.
Birkaç saat sonra, Ekselansları bir danışma meclisi toplar.
Quelques heures plus tard, Sa Majesté convoque... LES AMERICAINS SONT DEMANDES DE QUITTER L'ANGLETERRE son conseil, tandis que...
Danışma'da Ray diye biri var.
Je connais quelqu'un aux renseignements
Alo, Danışma mı?
Allô les renseignements?
Bayan Sue Morgan, lütfen otelin danışma telefonuna.
Mademoiselle Sue Morgan est demandée au téléphone de l'hôtel.
- Dan, sen karışma!
Ne t'en mêle pas!
Saat 10'dan 11'e kadar aileyle tanışma ve onlarla iyice kaynaşma.
De 10 h à 11 h, te présenter... et faire des mamours à la famille.
Şu tanışma sahnesine ne dersin? Onun karşıdan geldiğini ve benim gidip kollarımı beline doladığımı bir düşünsene.
Et si, pour me présenter, je me dirigeais vers elle et lui passais le bras autour de la taille?
Her ses aşağıdan duyulabilir. Sadece ofislerden değil, çalışma odalarından da.
Le moindre bruit ici résonne dans les bureaux et les ateliers.
Öyleyse, Hoichi, Dan-no-ura da Son Çarpışma'yı söyle.
C'est à toi, Hoïchi. Raconte la bataille de Dan-no-ura.
Dover'dan gelirken beton bir duvarla ufak bir tartışma yaşadık.
On s'est pris le bec avec un mur de béton en venant de Douvre.
Proteus, benden, çalışma arkadaşlarımdan bilim adamlarından, yabancı hükümetlerden, ikimizin de çalıştığı ICON'dan çeşitli istekler olacak.
Vous recevrez de nombreuses requêtes, de moi, de mes collègues, de gouvernements étrangers, et de l'ICON, qui est votre employeur et le mien.
Kapıdan çekil... ve gece de sakın girmeye çalışma.
Va-t'en d'ici. Et pas la peine de venir ce soir.
En büyük ve sonuncu çarpışma ise 24 Nisan 1185 yılında, Japon içdenizindeki bu Dannoura adasında oldu.
La bataille décisive eut lieu à Dan-no-Ura... dans la mer Intérieure du Japon, le 24 avril... de l'année 1 185.
Laguna'dan gönderdiğin kart barışma anlamına mı geliyor bilmiyorum ama gelince yine de ara, tamam mı?
Je sais pas sl une carte de Laguna veit dire qu'on n'esf plus en froid... mais appelle-mol qiand tu rentres!
Çalışma vaktiniz saat 10'dan 12'ye.
Votre entraînement est de 10 à 12 heures.
Dr. Andrew Baker lütfen danışma telefonuna geliniz. Raymond, gidelim.
Raymond, on y va.