Dare Çeviri Fransızca
143 parallel translation
Beni bundan daha mutlu edecek tek şey senin asılma törenin olur.
Et j'arriverais dare-dare si c'était toi qu'on pendait.
Kanat adamı Johnson'ı öldürdü ve kuşlarımızın kalanı lanet içinde eve döndüler.
Son coéquipier a eu Johnson et les nôtres sont rentrés dare-dare.
Dare.
Dare.
- Pamela Dare.
- Pamela Dare.
Teşekkürler Bn. Dare.
Merci, Mlle Dare.
Bn. Dare ikincisini gösterdi.
Mlle Dare nous a montré la seconde.
Ve bana, Bn. Dare de.
Et c'est "Mademoiselle Dare".
Pamela senden hoşlanıyor.
Dare a un faible pour vous.
Pam nasıl?
Comment va Dare?
Adım Dare.
Je m'appelle Dare.
Bn. Dare.
Mlle Dare.
Bn. Dare.
Madame Dare.
Ben annesiyim.
Je suis Mme Dare.
Sizin için çok endişeleniyor, Bn. Dare.
Elle est inquiète à votre sujet, Mlle Dare.
Dışarıdaki yaratıklar, içeri girip bizi yakalamadan önce aşağıya insek iyi olacak.
et je suis d'avis qu'on y retourne dare-dare.
Benim, Jonathan!
* - Faut rappliquer dare-dare au saloon!
Ama bu bildirgede Grifon'un Dare adlı Fransız bir kaptanı olan bir tütün gemisi olduğu yazıyor.
Mais dans le manifeste, il est dit... qu'il transportait du tabac. Son capitaine, Dare, était français.
Bu gece sayı yapacağız
Si vous cherchez la bagarre On y va dare-dare
En kısa sürede.
- Dare-dare.
Bu soruşturma başladığından beri Brennan'la irtibat halinde misin?
Chappie, je vais te demander carrément, dare dare. Es-tu en contact avec Brennan depuis le début de l'enquête?
Sevgilim, en iyisi beni hemen otele geri götür.
Baby, tu ferais mieux de me ramener dare dare à l'hôtel.
Bu yüzden hemen buradan çıkmak istersen, Bobby'nin doktorun olmasına izin vermelisin.
Alors, si tu veux sortir d'ici dare-dare... il faudra écouter le docteur Bobby.
- Don't you dare close your eyes
- Ne fermez pas les yeux
Radar eller burada. Kesici alet varsa bulurum.
trouvent tout dare-dare.
Onun kara listesine girersem Toz olurum buralardan
Si j'étais sur sa liste noire Je m'en irais dare-dare
Bayan Paula Dare.
Mlle Paula Dare.
Bir de röntgen cihazı.
Dare-dare, Paula!
Aileyle tanışıyorum Sabırsızlanıyorum
La famille, un rencard Allons-y dare-dare
Burda kaçış hızından bahsediyoruz.
Il a filé dare-dare.
Sonra Jack'i arayıp hemen buraya gelmesini söyledim.
Alors j'ai pris l'initiative de faire venir Jack dare-dare.
Ka dare - e sincono, apudax a - helio, frotar li pluro sincono.
Ka dare-e sincono, apudax a-helio, frotar li pluro sincono.
Ne zaman sizden kurtulmaya çalışsam, sendikaya başvuruyorsunuz ve sizi geri yolluyorlar.
Chaque fois que je vous lourde, vous mobilisez le syndicat... qui vous réexpédie dare-dare ici.
Ama hakkında tek bir şey duyarsam seni hemen domuza çeviririm!
Mais au moindre faux pas, a propos de n'importe quoi! Je te transforme dare-dare en porcelet!
Ben Sky Commander Winky... bu da güzel Cap'n Dare!
Je suis Winky le timonier. - Voici le grand capitaine Casse-cou!
Namida shite komaraseru hi mo aru karedo ve senin için endişelenerek ağladığım günlerin bokura ha sore wo koete ikunda hepsinin üstesinden geleceğim dare yori ue wo mezashite!
Pendant que tu peux faire un mouvement! u \ K15 } bokurawa soreo koete ikunda
Ömrünüz 28 dakika sonra bitebilir, bu yüzden başlayın.
Qui pourrait survenir dans 28'. Aimez-vous dare-dare.
Onları çıkartmaya mecburdum
Faut qu'ils se barrent, dare dare.
Ve 30 saniye içerisinde o aniden gideceğini biliyordu.
Et dans environ 30 secondes elle s'en apercevra, et elle s'enfuira dare-dare.
Hemen dön. Sakın oyalanma.
Reviens dare-dare.
İtalyanca'da "hayat veren" anlamına gelir.
En Italien, la traduction littérale d'accoucher, est "dare alla luce".
"Dare alla luce" ışık veren.
Ce qui signifie " amener à la lumière.
Doktor Hamilton Dearf, ana sağlık merkezi departmanı.
C'était le Dr Hamilton Dare du Centre Agricole Local.
Cesaret edip gel.
* Dare to come *
Sakın arabamı falan çizmeye kalkma.
Don't you dare scratch my car.
Aptal "Dare Night".
Nuit des Défis de merde!
- En azından şu "Dare Night" ı bitiremez miyiz?
- On peut au moins finir ces défis? - Oui, bien sûr.
Bunu yaptığımıza sevindim. "Dare Night" gibi bir şeye ihtiyacım vardı.
Je suis contente de l'avoir fait. Ça m'a fait du bien.
Savaş!
- et fout le camp dare-dare!
O kadar çabuk dönerdim ki.
- Je rappliquerais dare-dare.
Oyunun ismi'Dare Night'.
Ça s'appelle la Nuit des Défis.
Hepsi şu "Dare Night" oyunu için.
C'est cette Nuit des Défis.