English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ D ] / Dateline

Dateline Çeviri Fransızca

74 parallel translation
Ben Mel Gillis, Hollywood Dateline yapımcısı.
Je suis Mel Gillis, producteur de Hollywood Dirt Line. - Je ne suis pas très...
Tabii canım. Primetime Live, 20 / 20 ve Dateline'i reddetti ama seni kabul eder tabii.
Sûr, elle a déjà refusé Zone Interdite et 7 sur 7 mais toi, elle acceptera.
Uyuşturucuları kitabın cildinde saklarlar. Bunu Dateline programından biliyorum.
Ils cachent la drogue dans la reliure.
Dateline, Washington. Adalet Bakanlığı atom bombası casuslarına merhamet gösterilmeyeceğini beyan etti.
Le ministère de la Justice est sans pitié pour ceux qui livrent des secrets.
Belgesel izliyordum Stone Philips keskin dönüş yaptığında ciplerin daima ters döndüğünü ve benzin deposunun patladığını söylemişti.
Je regardais l'émission Dateline où Stone Philips disait que les 4X4 faisaient facilement des tonneaux et que le réservoir explosait immédiatement.
Bunu şu Dateline programındaki güzel çiroz Maria Shriver'dan gördüm.
C'était vendu sur Télé Achat, par Maria Shriver.
Şimdi Rocky Dateline'la anlaşma yapmış.
Et Rocky négocie avec Dateline.
Stephanie Phillips, "Dateline" dan, nasılsınız?
Stephanie Phillips de "Dateline", comment ça va?
Dateline NBC'den sana mektup gelmiş.
Tu as une lettre de Dateline N.B. C.?
Bunu kabullenmeliyiz. Tarih, aile fertlerinin korkunç bir kazaya uğradığı ve bunun tüm üyelere yük olduğu hikâyelerle dolu.
- Il faut apprendre à l'accepter, comme dans Dateline quand un membre de la famille a un accident atroce et devient un poids pour tous.
Dateline : Los Angeles.
Nouvelles de Los Angeles.
ESPN ve "Dateline" ı özlüyorum.
Mes émissions de télé me manquent.
- Dateline. Wheaties.
Le JT, les céréales.
Dateline anne rahminde alkolün etkileri üzerine bir kısım hazırlıyor.
- Pourquoi? Dateline présente un reportage sur l'alcoolisme fœtal.
Belki DateLine hakkımızda bir hikaye yazar, heh? !
Peut-être que "Perdu de vue" fera un épisode sur nous, hein?
Ben daha çok Dateline hayranıyımdır. Stone Phillips'i çok severim.
Je suis plutôt un fan de Dateline, J'aime bien ce Stone Phillips.
İyi akşamlar ve Arkadaş Hattına hoşgeldiniz.
"Bonsoir et bienvenue dans" Dateline "
Ben Chris Hansen NBC Arkadaş Hattı'ndan.
"Je suis Chris Hansen, de" Dateline NBC "
Senin Arkadaş Hattı'nda olman eksi!
Toi dans "Dateline", c'est un contre!
Dateline, onunla ilgili her şeyi ortaya çıkardı.
"Dateline" en a fait un reportage.
Tanrım, daha ne kadar Dateline NBC izleyeceksin?
Tu écoutes trop Dateline NBC.
Eğer Dateline bu hastaneye gelmiş... ona bir karakter profili yapmış olsaydı çocuk bunu bir saniye içinde yapardı. Ne isteseler yapardı.
Si une équipe télé allait dans son hôpital pour le filmer, il ferait tout ce qu'on lui demande.
Haftaya NBC'de canlı yayında :
La semaine prochaine sur Dateline NBC :
Canlı olarak özel bir röportaj.
un reportage spécial de Dateline.
Bu cumartesi canlı yayında size Eric'in hikayesini anlatacağım Colorado'dan canlı ve sansürsüz olarak.
Ce samedi sur Dateline, je vous raconterai l'histoire d'Eric, en direct et sans censure, depuis le Colorado.
Bu cumartesi NBC'de canlı yayında.
Ce samedi sur Dateline NBC.
Bu akşam canlı yayında başarılar.
Bonne chance pour Dateline ce soir.
Nerdeyse bir tacizciyi yakalıyorduk, ama elimizden kaçırdık, canlı yayına çıkmak istemedi.
On allait attraper un pédophile, mais il s'est enfui, parce qu'il ne voulait pas être sur Dateline.
Canlı yayına çıkmazsan bu çok kötü olur.
Ce serait dommage si... tu ne voulais pas être sur Dateline.
Colorado'daki taşınabilir stüdyomuzdan canlı yayın.
En direct, depuis notre studio satellite du Colorado. Voici Dateline.
- Canlı yayın?
Dateline?
Canlı yayına çıkamıyacaksın, buna ne diyorsun bakalım? !
Tu seras pas sur Dateline, qu'est-ce que tu as à dire?
Sağolasın dateline. *
Merci "Sept à Huit".
Sen Dateline izlemiyor musun?
Tu ne regardes pas les infos?
Dateline, 20 / 20, Time dergisi.
Dateline, 20 / 20, le Time magazine.
Dateline'da "Tacizci Avı" nı seyrettiniz mi?
Avez-vous vu tous ces prédateurs à Dateline?
Dateline'da bahsetmişlerdi.
Dateline en a fait un reportage.
"Dateline" da tüm olup biteni gördüm.
J'avais tout vu à la télévision.
Dateline bunu yırtıcı hayvanları çekmek için kullanabilir.
On pourrait s'en servir pour attirer des prédateurs sexuels.
Doğru. Dateline'nın sana yaptığı gibi.
Oui, comme ce que "Sans aucun doute" t'a fait!
Ve çok vaktim yoktu, ama telefi etmek için umarım bu TGS mouse padlerini ve üstünde Dateline'nın logosu olan bu erkek cüzdanını kabul edersin.
Pour me faire pardonner, je vous offre ce tapis de souris TGS et ce portefeuille pour homme avec le logo de Dateline.
"Dateline" * izlemeyi bırak, anne.
Tu regardes trop les infos.
- Dateline'a gördüm.
J'ai vu ça sur Dateline.
Ben, NBC Haber Bülteni'nden Chris Hansen.
Je suis Chris Hansen de Dateline NBC.
Bir geçiş töreni yapabilir, bir kitap kuralı, Dateline'ne gidiş.
Elle peut être fêtée, écrire son histoire, aller à la TV.
"Dateline" ı seviyorum, fakat katilin kim olduğunu bulmak için iki saat beklemekten nefret ediyorum.
J'aime bien Faites entrer l'accusé, mais j'aime pas attendre deux heures pour connaître le nom du coupable.
Haberler :
Dateline :
Aslında bir keresinde Dateline'da, tırnağında mantarla hastaneye girip kolsuz çıkan bir adamın hikayesini okumuştum.
Oh, Ciel. Fiston, vous avez beaucoup à apprendre sur les femmes.
Ama "Arkadaş Hattı" programının ceketleri var.
Alors que les gars de "Dateline" en ont.
Canlı yayın.
Dateline.
Teksas'dan son haberler.
Dateline :

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]