English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ D ] / Deadwood

Deadwood Çeviri Fransızca

100 parallel translation
Deadwood civarında bir yerlere.
Dans les environs de Deadwood.
Oh sanırım Deadwood civarında bir yerlere.
- Les environs de Deadwood, j'imagine.
Deadwood'dan geçecek.
- Il monte par Deadwood.
Burası Deadwood.
ça c'est Deadwood.
Deadwood'da görüşürüz.
Je te vois à Deadwood.
Deadwood'da bugüne dek gördüğüm en büyük külçe.
La plus grosse pépite que j'aie jamais vue à Deadwood.
Dave, Deadwood'da bugüne dek gördüğüm en büyük yalancı sensin.
Dave, t'es le plus gros menteur que j'aie jamais vu à Deadwood.
Ellerinizi silahlarınızdan uzak tutun... tabii Deadwood'da bir yerine beş tane ucuz cenaze töreni istemiyorsanız.
Les mains loin de vos pistolets... à moins que vous ne vouliez cinq enterrements à Deadwood plutôt qu'un.
Deadwood'dan Denver'a her yerde tanınıyorsun.
Vous vous êtes fait remarquer à Deadwood, Denver et ailleurs.
Deadwood'da işler nasıl gidiyor, Bay Kumarbaz?
Ça se passe bien à Deadwood, monsieur le Joueur?
- Sanırsın ki burası Deadwood.
- On se croirait à Deadwood.
Burası Deadwood veya Tombstone değil.
Ce n'est pas Deadwood ou Tombstone.
Deadwood posta arabası!
La diligence de Deadwood!
Deadwood'a en iyi eğlenceyi getirmeye çalışan... Altın Jartiyer'in politikasına uygun olarak... neye mal olursa olsun... New York'un en çok alkışlanan sevgili yıldızını...
Conformément à la politique de la Jarretière Dorée, qui s'efforce d'amener à Deadwood les meilleures distractions, sans regarder à la dépense, j'ai le grand plaisir de vous présenter maintenant la plus belle, la coqueluche de New York, Mlle Frances Fryer!
Burası Deadwood kasabasındaki en büyük altın madeni.
Ce bistrot est une vraie mine d'or. Vous pouvez vous le permettre.
Deadwood City'den buraya sizi görmeye ve yanımda götürmeye geldim.
Je viens de Deadwood City pour vous convaincre d'y aller avec moi.
Tüm Deadwood City halkının bundan başka bir görüşü yok.
À Deadwood City, ça se discute pas.
Deadwood'da şarkı söylemeniz için sizi tutmak istiyorum.
Je voudrais vous engager pour venir chanter à Deadwood.
Deadwood City, Şikago'ya benzemez... ve Altın Jartiyer bunun kadar büyük bir tiyatro değildir... fakat onlar sizi mutlaka istiyorlar ve sizi götüreceğime söz verdim.
Deadwood City n'est pas Chicago, ni la Jarretière Dorée un grand théâtre comme ici, mais ils vous veulent vraiment, et j'ai promis que vous viendriez.
Bunu Deadwood'daki gösteriden sonraya erteleyemez misiniz?
Vous pourriez pas attendre d'être passée à Deadwood?
Deadwood'da bundan başka resmim yok mu?
C'est la seule photo qu'on ait de moi à Deadwood?
Deadwood nerede?
Où est Deadwood?
Ona bir Deadwood karşılaması yapalım.
Souhaitons-lui la bienvenue à la façon de Deadwood!
Hepiniz Deadwood'a bir şeyler aramaya geldiniz... hiçbir yerde bulamadığınız bir şeyi.
Vous êtes tous venus ici chercher quelque chose que vous aviez pas trouvé ailleurs.
Deadwood'un ithal şarkıcıya ihtiyacı yok.
Pas d'actrice importée à Deadwood.
Deadwood böylesine güzel bir kasaba.
C'est comme ça, à Deadwood.
KATIE BROWN DEADWOOD CITY'NİN SEVGİLİSİ
KATIE BROWN LA CHERIE DE DEADWOOD CITY
" Deadwood'a Adelaid Adams'ın gelmiş olduğunu farz edin.
" Faites comme si Adelaid Adams était venue à Deadwood.
O Deadwood'daki en gerçek kişiydi.
C'était la personne la plus réelle de la ville.
Pekala, şimdi nereye gidiyoruz, Şikago'ya mı yoksa Deadwood'a mı?
Alors, on va où? À Chicago ou à Deadwood?
Deadwood'a Calam.
À Deadwood! Chez nous!
7 yıl önce, Deadwood City'de.
Il y a 7 ans, à Deadwood City.
Kardeşin Morgan geçen yıI... beni Deadwood'dan sürüp 10.000 dolarıma el koydu.
Votre frère, Morgan, m'a expulsé de Deadwood l'an dernier avec 10 000 $ d'amende.
Cheyenne, Deadwood, hepsi gitti.
A Cheyenne, à Deadwood, fini.
Deadwood'da bir ayin esnasında William F. Cody isimli genç bir adamla tanışmıştım.
A un culte dans la ville de Deadwood, j'ai rencontré et côtoyé un jeune nommé William F. Cody.
Deadwood faytonundaki kovboylar, sakin olun...
Les cow-boys au-dessus de la charrette, doucement.
Deadwood. 19. yüzyıl, Dünya.
Deadwood. XIXème siècle. Terre.
Öncelikle, Deadwood kasabası bir kez daha tehlikeyle karşı karşıya kalabilir.
La ville de Deadwood peut courir de nouveaux dangers.
Arkadan bir beyinsiz yakaladılar ve Ölüler ormanının sırrını çözeceklerdi.
Ils se sont montés la tête avec mon attraction de derrière et ont cru qu'ils allaient résoudre le grand mystère de Deadwood.
O çocukların ölüler ormanına doğru yola çıktıklarını biliyoruz.
Nous savons que les gosses se rendaient à un endroit que les gens d'ici appellent Deadwood.
İşte, Cheyenne ile Deadwood hattında sefer yapan ünlü seyahat arabası geldi!
Voici la célèbre diligence Cheyenne - Deadwood.
Deadwood'da söyledi!
- A Deadwood.
Ben de Deadwood'a gidiyordum, senin gibi.
J'allais à Deadwood, comme vous.
Deadwood'da hiç kanun yokmuş. Bu doğru mu?
Il n'y a pas du tout de loi à Deadwood, pas vrai?
Deadwood'a vardıktan sonra da... benimle alakan olsun istemezsen... bir daha asla konuşmayız.
Et si une fois arrivés à Deadwood, vous voulez faire comme si on ne s'était jamais vus, on ne se parlera plus jamais.
Şerif, ortağınla Deadwood'a ulaşmak istiyorsan... bu darağacını kurmazsınız.
Vous allez partir à Deadwood, shérif, laissez cet échafaud.
Star ve Bullock Hırdavat'tan, yakında Deadwood'da dükkan açıyoruz.
Offert par la quincaillerie Star et Bullock, bientôt à Deadwood.
Deadwood faro masalarının korkulu rüyası.
La terreur des tables de Deadwood.
Brom, sadece şunu diyeceğim, Deadwood'da işler hızlı gelişir.
Tout ce que je sais, c'est que les bruits courent à Deadwood.
Bay Hickok, ben Deadwood Öncü gazetesinden A.W. Merrick.
A.W. Merrick, M. Hickok, chroniqueur au Pionnier de Deadwood.
Benim Deadwood'da bir ailem var.
J'ai une famille à Deadwood.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]