Dejà Çeviri Fransızca
128,765 parallel translation
IDaha önce kendini gösterdigi bir yer var mi?
Y'a-t-il un endroit où il s'est déjà manifesté?
Belki çoktan yaptim.
Je l'ai peut-être déjà fait.
Ve buldugumda çoktan ölmüslerdi.
Et quand je les ai trouvé, ils étaient déjà morts.
Oh, çoktan degisti.
Il a déjà changé.
Amcamı zaten aldı bizden.
Elle a déjà pris oncle Elijah.
Çoktan bulaştı.
Elle est déjà impliquée.
Çoktan düşündüm bunu, kardeşim.
J'ai déjà une longueur d'avance.
Ama ruhun zaten parçalanmış halde, değil mi?
Ton esprit est déjà presque brisé, n'est-ce pas?
Büyü çoktan başladı.
Le sort à déjà commencé.
Çoktan oldum.
Je l'ai déjà fait.
Seni bir defa öldürdüm, Elijah.
Je t'ai déjà tué une fois, Elijah.
Evet, çoktan başladım.
Oui, j'ai déjà commencé.
Ve onu çoktan aldık.
Et nous l'avons déjà.
İstememen gereken birini istedin mi hiç?
Tu as déjà voulu être avec quelqu'un qui n'était pas pour toi?
Bilmiyor musun?
Tu ne le sais pas déjà?
Piscatella zaten yok yere cezama beş yıl daha ekledi, tamam mı?
Piscatella m'a déjà rajouté cinq piges sans raison.
Odayı perdeler yeterince kasvetlendiriyor.
J'ai déjà mis des rideaux pour assombrir la pièce.
Sizinle tanışmamıştık.
Je ne crois pas vous avoir déjà rencontré.
Öyle olmadıklarını kim söylüyor?
Et qui dit qu'ils ne le sont pas déjà?
Eh, bunu daha önce yaptık.
Vous l'avez déjà fait.
- Zaten bunu olmasaydı ezberledi?
- Vous aviez déjà tout mémorisé?
Hiç birini öldürdün mü?
Vous avez déjà tué quelqu'un?
Daha önce de mi geldin buraya?
Vous êtes déjà venu?
Onlar çoktan ölmüştü.
Ils étaient déjà morts.
İnsanların öldüğünü daha önce de gördün, değil mi?
- Vous avez déjà vu des gens mourir.
- Daha önce birini öldürdün mü?
Avez-vous déjà tué quelqu'un?
- Cevabı biliyoruz zaten.
Nous connaissons déjà la réponse.
- Daha önce karşılaşmış gibi konuşuyorsun.
Vous parlez comme si vous avez déjà vu des trucs comme ça avant.
Çoktan çözdüm.
Je l'ai déjà résolue.
Baktım zaten, normal.
Déjà fait. Elle est normale.
Başımızda zaten yeterince var.
Nous en avons déjà assez.
Ben sordum zaten.
Je lui ai déjà demandé.
- Daha önce de söyledim.
- Je te l'ai déjà dit.
Kabul ettiler bile.
Ils ont déjà accepté.
Ama bunu zaten biliyordunuz.
Mais vous le saviez déjà.
En önemli kısmını biliyor zaten.
Il connait déjà le principal.
- Daha önce hiç ava gittin mi?
Vous avez déjà été à la chasse?
Hali hazırda Birch'ün olması gereken payı üstlendim zaten.
J'ai déjà acheté ce que devait prendre Birch.
Bunları sana daha önce de söyledim ama duymak istemedin.
Je t'ai déjà tout dit avant, mais tu n'as pas voulu écouter.
- Piyasa şimdiden hareketlendi.
Le marché bouge déjà. C'est fait.
Olacakları biliyorlarsa neden bir daha izlesinler ki?
Si ils savent déjà ce qu'il se passe, pourquoi ils le regarderaient encore?
Çeviri : mbuyukler24 Trust No 1 İyi seyirler dileriz. Pekâlâ, izledik.
Déjà vu.
İzledik.
Déjà vu.
Hayır, bunu da izledik.
Non, on l'a déjà vu.
Çalışmalarını incelemek isterim.
J'aimerais vraiment voir ce que tu as déjà fais.
Onlara zaten her şeyi anlattım.
J'ai déjà tout dit.
Muhtemelen yeni misafirin yüzünden zaten hedef tahtasındasındır adı neydi, Miriam.
Tu es probablement déjà sa cible avec ta nouvelle invitée, Miriam.
Bize ne yaptığını anlatman gerekmiyor, zaten biliyoruz.
Vous n'avez pas à nous dire ce que vous avez fait, on le sait déjà.
Çoktan ölçtüm.
Déjà mesuré.
Adını duymuştum.
J'ai déjà entendu ce nom.
Hiç gerçek bir şeyler yedin mi?
T'as déjà eu du vrai?