Delight Çeviri Fransızca
37 parallel translation
Altı kadın, bir yıl önce Mısır'da, Kraliçe Nefertiti'nin mezarında bulunan tutku sırrını açıklıyor Baş rolde güzel Bayan Trixie Delight!
Six femmes vous révéleront les secrets érotiques retrouvés dans Ia tombe de Néfertiti avec Ia Iascive Trixie délice!
Bayan Delight, Bayan Trixie Delight.
mlle délice. Trixie délice.
Bay Delight'la yetişkin olduğumuz için öndeyiz. Yetişkinler oraya oturur!
mlle délice et moi, on est devant, parce que c'est devant que Ies adultes voyagent.
Bayan Delight aptal değil.
C'est pas une pouffiasse, c'est une dame.
Kırmızı saçlı kadın var ya, Bayan Trixie Delight?
Dites, Ia rouquine, vous savez, MIIe délice?
- Delight'a.
- Aux Délices.
Ramen Delight.
Du Bolino.
Sunny D! Harika!
Du Sunny Delight!
"Afternoon Delight" masum melodisine rağmen daha çok yetişkin içerikli bir şarkıydı. *
Ce Plaisir de l'après-midi était plus suggestif que ne le laissait penser sa mélodie inoffensive.
Belki birazcık "Afternoon Delight".
Un petit plaisir de l'après-midi.
Ve Lindsay ile George Michael'ın "Afternoon Delight" ile yarattığı şoku gölgede bırakan... - Anne? -...
Les effets du Plaisir de l'après-midi par George-Michael et Lindsay furent éclipsés par ceux du Plaisir de l'après-midi d'Oscar et Lucille.
Gidip biraz Sunny Delight alacağım.
Je vais prendre un peu de Sunny Delight
Ben de biraz Sunny Delight alabilirim.
J'aimerais bien du Sunny Delight moi aussi.
Şuna bir bakın : hey AWESOM-O, gidip arkadaşlarıma Sunny Delights getirir misin?
Regardez : Hé AWESOM-O, tu peux amener du Sunny Delight à mes copains?
Hayır!
Dragonfly Girl puis Baker's Delight en troisième position. Non!
Ama o önce'Afternoon Delight'söylesin şu anda başka bir yere gitti.
- Shawn? Juliet n'a rien trouvé qui pourrait aider sur la dernière scène de crime?
Hızlı bir öğleden sonra keyfi için gelmişler.
Ils sont là pour un "afternoon delight".
Solda, üç sokak ötede bir kahvehane var. Adı Delight.
Il y a un bar à trois pas d'ici, le Delight,
10'a 1 veriyorum, çocukcağızın durumu iyi ve kadın içeri girecek.
10 contre 1. Poor Boy s Delight finit en tête.
Turkish delight!
Turkish delight! Les loukoums!
- Turkish delight...
- Turkish delight...
Portakal suyunuz bitmiş o yüzden fanta kullandım.
Vous n'aviez plus de jus d'orange, j'ai utilisé du Sunny Delight.
* Ve yapacağım ufak bir öğleden sonra kaçamağı *
gonna hold her tight,? ? gonna grab some afternoon delight.?
* Sabırsızlıkla bekliyorum öğleden sonra kaçamağını *
Looking forward to a little afternoon delight.?
* Öğleden sonra kaçamağı *
? afternoon delight.?
* Öğleden sonra kaçamağı *
Afternoon delight.?
Eğlence.
Delight.
Sting'le tanışma fırsatına herkes erişemez, değil mi?
Not many people get the chance to delight Sting, do they?
Yanınızdaki de Delight.
Vous êtes avec Delight.
Genç hanımlara gelirsek, Michelle Simpson, takma adı "Candy," 19 yaşında, Seattle'lı.
Les deux jeunes femmes sont : Michelle Simpson, alias Candy, 19 ans, de Seattle, et Rena Watkins, alias Delight, 20 ans, de Detroit.
Bak, Angel Delight varmış.
Oh, regarde, c'est du Délice des Anges.
Sana en son 20 yıl önce lokum getirmiştim.
Cele fait plus de 20 ans maintenant que je vous ai acheté Lumps of Delight
Çünkü başka bir çocuk filmi tanıtımı için teklif aldım ve az önce seçmelerden çıktım, Sunny Delight'ın sesi olabilirim!
On m'a proposé une autre bande-annonce, et je reviens d'une audition prometteuse pour Sunny Delight!
Şimdi Barnen Şeker'leri nedir biliyorsunuz diye kabul edelim.
Donc prenons pour acquis que vous savez ce qu'est un Barnen Delight.
Gittikleri her yerde "Rapper's Delight" söylerler.
Elles chantent "Rapper's Delight" partout où elles vont.
Kidz Bop Slow Jamz şarkısını patlatıp buzluğa biraz Sunny D koyman lazımdı.
Tu devrais danser sur ton... rythme de slow préféré et mettre du Sunny Delight sur de la glace.
Ve Rina Watkins, takma adı "Delight," 20 yaşında, Detroit'li. Belki Gabriel'de bize Clinton'lı çocukları anlatabilir.
Gabriel va nous parler de nos gamins de Clinton Street.