English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ D ] / Demos

Demos Çeviri Fransızca

76 parallel translation
Demokrasi, Yunan halkı tarafından çıkarılmıştır. Demek oluyor ki insanlar,... tam anlamı ile..
Démocratie vient du grec "demos", signifiant "le peuple"
Demos'u öldürme hakkına sahipti.
Il etait dans son droit Demos de tuer.
Demos eksik verdi.
Demos était juste.
demo, reklam gibi biraz para kazanmış olursun.
des démos, des pubs, pour te faire un peu d'argent,
Son üç deneme kaydından paramı alamadım.
J'ai pas récupéré mon argent des 3 dernières démos.
Demo kasetleri kayıt şirketine götürüp parasını alamadan, sana demo kasetlerin parasını veremeyiz.
On n'a pas de quoi payer ces démos tant que la maison de disques ne les a pas écoutées et payées.
Bedava demolar bugün geldi.
J'ai les démos gratuitement.
Menajerim, fotoğraflarımın ve demolarımın parasını ödemezse bir yerlere gelemem.
Sans mon agent pour payer mes photos et mes démos... ma carrière est fichue.
Hayır, aslında demo daha iyi olur.
Je préfère les démos.
Pekala, beni dinle DJay. Arabaya fazladan birkaç demo kaseti koydum. Plak şirketinden birileri olursa diye.
Je fous des démos dans le coffre, si tu croises d'autres labels.
Arabada bir sürü demo kaseti var.
J'ai une pile de démos dans la bagnole.
Mastır kayıtlar, demo.
Voilà les originaux, les démos.
"Abi?" dedi, "Ben bu suratı nerede yaptıracağım?" dedi.
Je les enregistre. Je les fais écouter, les gens adorent. - Des démos?
- O kız güzel kız. - Tamam baba, bağırma.
Fatma, tu pourrais faire tes démos avec ça.
Küçük bir taşıma filosu ve çete üyelerinin demo kayıtlarını yapmak için kullandığı küçük bir kayıt stüdyosu var.
Ils ont des camions de déménagement, et un petit studio d'enregistrement où ils font des démos, géré par des membres de gang.
Ama bu kimsenin umurunda değil, Harvey.
- Mais tout le monde s'en fiche! Harvey, voyons... ce sont des démos.
% 99,9 kaydınızı dinlemiyorlar.
La plupart du temps, le mec n'écoute pas les démos.
Ve masaları rock'n'roll piyangosunun kendilerine çıkmasını bekleyen diğer başvurularla dolu.
Sur son bureau, il a des piles hautes comme ça de démos. C'est le loto du rock n'roll.
Bu arada, şu demolara bir baksana.
Justement, regarde toutes ces démos. Wahou.
İlk demolarım tamamen taslaktılar. henüz ete kemiğe bürünmüş değillerdi.
Mes premières démos étaient très brouillonnes, pas très travaillées.
Bu yüzden, bana, senden rica ettiğim demoların üstünde çalıştığını söyle.
Alors dis-moi que tu as bossé sur les démos que je t'ai demandées.
Al sana bir ipucu. Dinlemesi için demonu ona verme.
voila un conseil- - ne lui donne pas une de tes démos.
Demolarım.
Mes démos.
Demolarım.
Ce sont mes démos.
Efendim, Demolarımdan ister misiniz?
Vous voulez une de mes démos, chef?
O salak senin kasedini hala rehin olarak mı tutuyor?
Ce salaud a toujours tes démos?
Peki kaset nerede? Nerede olduğunu söyledi?
Où elles sont, ses démos?
Sanırım o benim, yapımına 6,000 dolar harcadığım kasedim oluyor.
Ce serait pas mes démos que j'ai produites et qui m'ont coûté 6000 $?
Benim kasedimi kurtardın. En azından bunu yapayım.
Pour mes démos, je te devais bien ça.
Ya hiç dinlemediğin demolar? Onlarda bana şans tanı.
Les démos que t'écoutes jamais?
Beni işe almak istemedi. Orada bir şey yok.
Un ado qui collectionne les démos de ses potes n'a même pas voulu de moi.
Demos!
Demos!
Kutularca demo kaseti, stüdyoda çöpe atılmayı bekliyor.
Une boîte de démos qui traine en attendant la poubelle.
Deneme kaydı yaptılar ve çok hoş oldu.
Ils ont fait quelques démos et c'est vraiment cool.
Temple of the Dog " ttan demolar.
Les démos de Temple of the Dog.
Neil, yine mi şu lanet demo kasetler?
Assez avec tes démos!
Hala boş zamanlarında bodrumda demo kayıtlar yapıyor.
Pendant son temps libre, il fait des démos.
Lütfen durun. Adamım henüz demolarınızı istemiyor.
Il n'est pas prêt pour vos démos.
Takım, bu iki koltukluları sadece sponsorları ağırlamak için kullanır.
L'équipe utilise cette deux places pour les démos des sponsors.
Bence sen birçok konuda iyisin.
Je pense que tu t'en sors bien pour beaucoup de démos.
Eğer isterseniz ikisi için de demo kaydım -
En fait, j'ai des démos pour les deux si vous...
- Öyle demek istemedim.
Les gens enregistrent des démos tout le temps, et rien ne leur arrive. Je ne voulais pas dire ça.
Şimdi tatlım, şarkını, demolarını dinledim.
Maintenant, chérie, je t'ai entendue chanter. J'ai entendu tes démos.
Demolarının bir kaçını dinledim.
J'ai écouté quelques-unes de tes démos.
Insanlar bize demolarini yolluyorlar..
Les gens nous envoient des démos.
" Demonuzu yollayın.
" Envoyez-nous vos démos.
.. demoları içinden sadece "Jessie's Girl" ü seçti.
"Jessie's Girl" sur une démos qu'ils lui ont donné.
Demoları dinlemeye başla.
Commence à écouter les démos.
Yüzlerce demo gönderdim.
J'ai dû envoyer une centaine de démos.
Demo yaptınız mı?
Vous avez déjà fait quelques démos?
Diğer demoları dinleme fırsatın oldu mu?
Eh, tu as eu l'occasion d'écouter les autres démos?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]