Dent Çeviri Fransızca
2,719 parallel translation
- Formunuzdasınız, değil mi Bay Dent?
- Vous êtes en forme, M. Dent?
Dent kesinlikle hırslı biri.
Dent est assez passionné.
Polis teşkilatı içindeki yolsuzluk soruşturmasına devam eden Bölge Başsavcısı Harvey Dent... [\ a6] 12 EKİM... önümüzdeki hafta Flass davasıyla ilgili basın konferansı düzenleyeceğini söyledi.
Dans son enquête sur la corruption policière, le procureur Harvey Dent a promis une conférence de presse la semaine prochaine sur Flass.
Kötülükle mücadele için göze göz, dişe diş politikası daha iyi bir çözüm olabilirdi.
La stratégie d'un œil pour un œil et d'une dent pour une dent pourrait être la réponse.
Dişi kerpetenle çıkarılmış.
Cette dent semble avoir été extraite avec une paire de pinces.
Ağzında diş yoktu. Yine de kemik çorbası içerek yaşamını sürdürebiliyordu.
À peine une dent dans sa gueule, mais il pouvait toujours croquer une soupe d'os comme un rien.
Siniri zarar gören diş ne durumda?
Et la dent dont le nerf est touché?
- Dişi kurtarmak istiyorlar.
Pour donner une chance à la dent.
Köpek balığı dişinden olanı mı?
Classique? Dent de requin?
Dişin nerede?
Où est la dent? Où est la dent?
Dişimi çektirmek istemiyorum.
Je veux garder ma dent.
- Dişim ağrıyor.
J'ai une dent qui bouge.
Şimdi dişine doğru yuvarla ve çiğne.
Et maintenant, tu le mets sous la dent... et... Tu croques... tu savoures...
Sandviçi bir arada..... tutan o çünkü. O halde sandviçten kürdanı çıkar.
C'est là qu'il faut enlever le cure-dent du sandwich.
Hayır.
Pour ma dent?
Geçen senekiyle aynı, ama daha çok acıtacak, tamam mı?
Dent cassée, abcès périapical.
Hayır bak böyle olmaz.. sorun istemiyorum
Un sujet béton, c'est du solide à se mettre sous la dent pas tes foutaises de "brouillard sur le lac"!
Çok iyi bişey çıkardın
Béton. Tu as rempli ton contrat. On a de quoi se mettre sous la dent.
Dün de bir dişim gitti.
Et hier, j'ai perdu une dent.
Ağızlık.
Un protège-dent.
Dişim kırıldı
J'ai perdu une dent.
İnan bana göze göz
C'est œil pour œil, dent pour dent. C'est biblique.
Diş.
Une dent.
Ama direktif veren üçüncü bir adam daha vardı ve dişini söktüğüm de oydu.
Non, il y avait un troisième type, et je lui ai cassé une dent.
Bir diş eksik.
Il lui manque une dent.
Adli tabipten dişi alın.
Demandez la dent au légiste.
Ya Toronto Bankası'yla kişisel bir sorunu olan biriyse? - Kişisel mi efendim? - Evet.
Le coffre était presque vide, il a une dent contre cette banque?
böyle diyorsun çünkü yanında etrafı koklayan birşeyi bile olmayan yalnız bir kadınsın.
Pourquoi tu es venue d'ailleurs? Et toi tu es seule, avec rien à te mettre sous la dent.
Korkunç Kurt dişinin bir kopyası.
Réplique de dent de loup préhistorique.
Benim çocuğa verdiğin şu kurt dişi vardı ya?
Votre dent de loup...
Diş çekme işlemi boyunca elini tuttu. Önemli bir şey değildi.
Ils se sont tenus la main pendant l'extraction de sa dent.
Jaime, Altın Diş'te Nehir Lordlarını bozguna uğrattı. ... şimdi de Catelyn Stark'ın ana yurdu olan Riverrun'ı kuşattı.
Jaime a brisé les Seigneurs des Fleuves à la Dent d'Or, et maintenant il mène un siège à Riverrun, terre de Catelyn Stark.
Şu anda elinde en önemli sırlarımız var. Ve hükümete karşı da elinde çok önemli bir koz olmuş oluyor.
Elle est en possession de nos plus sombres secrets, et elle a une dent contre le gouvernement.
Dişimi kırdım.
J'ai perdu une dent.
Ne tarak, ne de diş fırçası.
Pas de brosse, pas de brosse à dent
- Dişi kırılmış.
Sa dent est cass e.
Golften mi bahsediyor yoksa Rosalia Davolos'un dişlerini sökememesinden mi?
Il parle du golf ou de son chec arracher la dent de Rosalia Davolos?
Dişimin çekilmesini tercih ederim.
En fait, je pr f rerai avoir ma dent arrach e.
Pasifik Kuzeybatı'ya 20 yıl dehşet saçan adamın elinde tek kalan diş dolu bir kutu.
Ce mec qui a terroris le nord-ouest du pacifique pendant 20 ans. Laisse derri re lui une boite de dent.
Son dişini çektin sen.
Tu as enlev ta derni re dent.
Dişini çekmeye çalışırken de 20 dakika daha harcadım.
Et j'en ai perdu 20 essayer d'arracher cette foutue dent.
Toller tek bir dişin bulunmasıyla mahkum edilmişti.
La condamnation de Toller tient sur la découverte d'une seul dent.
Bir şey 1962 senesinde Jack ve Rebecca'nın arabasından bir ısırık almış.
Leur voiture a pris un sacré coup de dent en 1962.
Diş fırçanı aldın mı?
Et ta brosse à dent?
- Kaplamamı yapıştırmam lazım.
Je dois aller coller ma dent.
O yüzden evime girdin ve arabamı mahvettin. Diş fırçamı çaldın.
Alors tu es entrée chez moi, et tu as cassé ma voiture, tu m'as piqué ma brosse à dent.
Yirmi yaş dişi.
Une dent de sagesse incluse.
Öğretmeninizde diş enfeksiyonu var. Onu iyileşmesi özel bir hastaneye yolluyoruz.
Il a une dent infectée.
Dişin nasıl?
Et ta dent?
- Gelde biraz yedirmem de yardım et.
Je veux voir la dent.
Oh, rahatla stu, tamam?
T'as une dent contre les clubs rosbif?