English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ D ] / Dijon

Dijon Çeviri Fransızca

75 parallel translation
rakibi, eşi, emsali yok. Özel antrenörü üstad Dijon'lu Doutreval ile hergün alıştırma yapıyor.
Il n'a pas son pareil et il s'entraîne avec le grand Doutreval, de Dijon.
kılıç uzmanı Dijon'lu Doutreval'i arıyorum.
Je cherche Doutreval de Dijon. Maître d'armes.
Fakat hiçbirinin Dijon'lu Doutreval gibi olmadığını söylüyorlar.
Mais aucun comme Doutreval de Dijon, paraît-il.
Demek pısırıklar var! - Bitirdik mi?
- Vous êtes de Dijon!
Dijon'da yaşarken, aşık olduğum bir kız vardı.
À Dijon, je suis tombé amoureux d'une fille...
Biliyor musun, şu Dijon'lu öksüren kızı duyduğuma sevindim.
Je suis contente qu'il y ait eu cette fille, à Dijon.
Bayan Merrill Fransız hardalı ister.
Il lui fallait de la moutarde de Dijon.
Dijon'da güneşli otellerde kalırsınız, büyük yataklarda beyaz geceler geçirirsiniz.
Vous coucherez dans des hôtels sordides. Ou dans des wagons-lits.
Ben Andre Botot, Dijon'dan hardal satıcısı.
André Botot, vendeur de moutarde, de Dijon.
Dijon'dan.
De Dijon.
Ve bisiklet satın almak için satılan Dijon laundromat?
Vous avez vendu les motos pour acheter la blanchisserie automatique à Dijon.
Ekmeğe bulanmış ve kızarana kadar sote edilmiş taze hani balığı. Tereyağı, arpa soğan karşı konulamaz Dijon hardalıyla.
Du mérou bien frais, légèrement pané, que je fais revenir dans du beurre, du citron, des échalottes... et un soupçon de moutarde de Dijon.
Dijon'dan iyi tütsülenmiş domuz eti, koklayın, evden bir esinti sanki.
La saucisse de Nice, du saucisson loup d'ange, des bêtises de Cambrai. Respirez ces odeurs de chez nous!
Burgundy'de bitmek bilmeyen bir davaya bakıyor.
Il juge un long procès à Dijon.
Bu, kocasından gelmiş.
Dijon... C'est de son mari.
Çok kalabalıktı, Merlok.
Trop de gens. Un seul Dijon.
Ve Dijon tek başınaydı. Ama çaldığım diğer şeylere bak.
Mais par contre, j'ai volé ça.
Devam et, Dijon.
Avance, Dijon.
Dijon, tuzağa basacak.
Dijon va piéger Ie piège.
Gel haydi, Dijon!
allez, viens!
Dijon'un yanında geçmediler.
ils ne sont pas passés devant Dijon.
Sahip Dijon!
Maître Dijon?
Dijon her şeyi aldı.
Dijon a tout pris :
Büyük ve güçlü Dijon'un karşısına çıkmaya cesaret edemez.
II n'oserait pas faire face au grand et puissant Dijon.
Sağımda, Pierre Guillot, Dijon Üniversitesi'nden.
À ma droite, Pierre Guillot, de l'université de Dijon.
Yemekte ne var? Tavuk "dijon."
Qu'est-ce qu'il y a pour le dîner?
İşte Dijon Hardal için 30 cent indirim.
Tiens, 30 cents de réduction sur la moutarde de Dijon.
Hayır, Ben hardal dedim, Jerry. Dijon ( Bir hardal çeşidi ).
Je parle de moutarde de Dijon.
- Ben o hindiyi yiyemem. Dijon olmadan sandviç yiyemezsin.
Je peux pas manger un sandwich sans moutarde.
Pazartesi günü Dijon'da olmazsam tekrar hapise gönderileceğim.
Je dois voir le juge lundi à Dijon sinon on me renverra en prison.
Dijon'a gittikten sonra ne olacak?
Je dois aller à Dijon et ensuite?
Dijon topunu biliyor musun?
Savez-vous ce qu'est une couleuvrine?
Biraz Gri Bebeğim var.
Je viens de recevoir de la moutarde de Dijon, c'est français.
Onu Dijon'a mı çağırdın?
Tu l'as appelée à Dijon?
Bu Frederic, Dijon'dan ağabeylerimin bir arkadaşı.
Voici Frédéric, un ami de Dijon, un ami de mes frères.
Dijon'da evlenmedi mi?
À Dijon, elle n'était pas mariée?
Lüks ve ateşli bir şey istiyorsanız, "Dijon Hardalı" demelisiniz
Si tu le veux bien et classe, tu devrais l'appeler "Moutarde de Dijon".
Deb dedi ki, "Em, sen Fransızlardaki bıyıktan çok daha fazla erkekle oldun."
Comme Debbie l'a dit, j'ai vu plus de saucisses que la moutarde de Dijon.
- Hayır, Dijon'dan.
- Non, de Dijon.
Acılı Dijon.
- De Dijon.
Sen Dijon musun?
C'est toi, Dijon?
Dosyaya göre dostun Dijon'un üvey oğlu.
D'après le dossier, c'est le beau-fils de Dijon.
Dutch, Dijon sana Jaden geldiğinde kaldığı odayı göstersin.
Dijon pourrait vous montrer la chambre de Jaden quand il est là.
Dijon için sürücülük yapıyordum.
J'étais le chauffeur de Dijon.
Hala Dijon aleyhinde kanıt yok bunun bulanık hafızası da işine yaramaz.
On a rien contre Dijon. Et ses souvenirs vaseux vous mèneront pas loin.
# Merhaba bebeğim, Dijon'daki armutum. #
# Bonjour, ma petite poire de Dijon #
Sağol, Dijon.
- Merci.
Dijon yetişir.
Dijon arrive.
Dijon?
Dijon?
Tavuk dijon mu?
Poulet Dijon.
Dijon.
Dijon.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]