English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ D ] / Dimension

Dimension Çeviri Fransızca

1,328 parallel translation
Öyle yapsam kötü bir yönetmen olurdum.
Peut-être est-ce une dimension que j'ai voulu ignorer.
Ancak David için abartmak, şişirmek bir eğlence kaynağıydı.
Cela donnait une sorte de... dimension grandiose. C'était un peu exagéré.
Filmin sonunda açık bir şekilde her film türündeki sınırlamaları aşan gizemli bir boyut hissine bile kapılabilirsiniz. Kayıp Şehir ilkel bir katedral gibidir.
On sent même une dimension mystique à la fin du film... qui transcende clairement les limites du genre.
Her iki yerde de insanlar bir araya gelip ortak bir tecrübeyi paylaşırlar.
Et je crois qu'il y a une dimension spirituelle au cinéma même si elle ne supplante pas la Foi.
Ve ben filmlerde maneviyat olduğuna inanırım,.. ... inancın yerini alabilecek olmasa bile.
Au fil des ans, j'ai trouvé que nombreux étaient les films qui captaient cette dimension spirituelle.
Ve, şu kalp ağzının büyüklüğüne bakın.
Et la dimension du cardia, par où la nourriture...
Alacakaranlık kuşağı gibi.
C'est La quatrième dimension. Je vais avoir une tumeur.
Başka bir boyuta yolculuk ediyorsunuz. Sadece ses ve görüntüde değil, aynı zamanda zihinde de. İleride bir tabela göreceksiniz.
Vous voyagez dans une autre dimension, un voyage dont les limites sont celles de l'imagination.
Muazzam bir şömine.
Une cheminée de dimension vraiment prodigieuse.
Bu yer hakkında korkutucu bir şeyler varmış gibi.
On se croirait dans l'autre dimension de la quatrième dimension.
Hiperbolik topoloji üzerine akademik kariyeri olan en beyinsiz birey olarak ben bile Homer Simpson'ın... 3.boyutta olduğunu anladım.
Il est évident, pour le premier imbécile venu possédant un diplôme en topologie hyperbolique, que Homer Simpson a atterri dans... la troisième dimension.
Al bunu, seni kötü boyut!
Prends ça, saloperie de dimension!
Onu Defiant'ta kaybettiğim ilk sefer daha kötü bir şey olamaz sanıyordum orada dikilip boş yatağına bakıp, hayatta ama zamanın dışında bir yerde kısılıp kaldığını bildiğim ana kadar.
Je croyais que rien ne pouvait être pire que de perdre mon père ce jour-là sur le Defiant, jusqu'à ce jour où je me suis retrouvé devant un lit vide conscient qu'il était en vie, mais coincé quelque part dans une dimension hors du temps.
Nereden geldiğiniz ise... başka bir boyuttan.
Vous venez d'une autre dimension.
Başka bir boyut mu?
- D'une autre dimension?
Ben başka bir gerçeklikten geliyorum, belki başka bir boyuttan, ve belki de sizin sonraki yaşamınızdan. Bilmiyorum.
Je viens d'une autre réalité, peut-être d'une autre dimension, peut-être de la vie après la mort.
Halka sitemine geri döndük, ve Ptera'yı kendi boyutuna göndermek için hazırlıklara başladık.
Nous nous préparons à renvoyer Ptera dans sa dimension.
Bu simgesel mezar, insanlarını benim gitmek istediğim boyuta gönderiyor.
Les cénotaphes renvoient les vôtres dans ma dimension, là oû je veux aller.
Hayır, eminim k, bu meydan okumanın büyük bir anlamı var.
Non. Les épreuves doivent cacher une dimension spirituelle.
Astranotların dev kadınla karşılaştığı "Twilight Zone" hangisi?
Dans La Quatrième Dimension, quand les astronautes rencontrent-ils la géante?
Bakın, bu garip "Küçük Geller" oyununa katılmayacağım, tamam mı?
Je refuse de me laisser aspirer dans la dimension Geller.
Başka bir boyut mu? Zaman içinde başka bir nokta mı?
Une autre dimension?
Alternatif boyut düşünüyorum.
Je pense à une dimension parallèle.
Başka bir evrene bağlı olabilir
Peut-être relié à une autre dimension.
Bazıları da başka bir boyuta kapı açacağını düşünüyorlar.
D'autres croient qu'une porte s'ouvrira dans une autre dimension.
Evrenimizde bir delik açtı. Başka bir boyuta açılan bir kapı bu. Kaosun ve saf kötülüğün olduğu bir boyut.
Il a creusé un trou dans notre univers, un passage vers une autre dimension, une dimension de chaos, de mal à l'état pur.
Bu hikaye Alacakaranlık Kuşağı'nda vardı.
C'est un vieil épisode de "la Quatrième Dimension".
- Alacakaranlık Kuşağı be oğlum.
- C'est "la Quatrième Dimension", mec.
Bence onlar değişik bakış açılarıyla olaya yeni bir boyut kazandırıyorlar.
Ils apportent une dimension intéressante à mon chapitre.
Sanki kendi alacakaranlık kuşağınmış gibi.
C'est comme un épisode de La 4e Dimension.
"Twilight Zone" gibi adam kalkıyor, ama onun dışındaki herkes değişmiş.
C'est comme dans La 4e dimension, Ie mec se réveille, il est pareil mais tout a changé.
Arkadaşlık ve işbirliği yaparız, ama insanların yaşadığı duygusal tecrübeleri yaşamadan. Hmm.
Nous avons des confréries et des associations, mais sans la dimension émotionnelle des humains.
Uzay içinde, alternatif bir boyut içinde olabilir.
Elle est peut-être dans une dimension parallèle.
Bu akşam Twilight Zone'un hangi bölümünün olduğunu söyleyebilir misiniz?
Pouvez-vous me dire quel épisode de La Quatrième Dimension passe ce soir?
Kardeşin Twilight Zone'un hangi bölümünün yayınlanacağını öğrenmek için buraya gelmiş.
Ton frère voulait savoir quel épisode de La Quatrième Dimension passe ce soir.
Neyin etkileyici bir "Seher Vakti Kuşağı" yaratacağını hiç düşündün mü?
Tu sais ce qui ferait un bon épisode de La 4e Dimension?
Kahrolası Alacakaranlık Kuşağı.
C'est la Quatrième Dimension!
Babil 5 : Üç Uzay
- La Cinquième Dimension
Bu boyutu aşabileceğimizi daha üst bir boylama ait olduğumuza inandık.
Nous avons cru pouvoir dépasser cette dimension, que nous appartenions à une sorte de plan supérieur.
Tüm aklımızı, tüm bilgimizi başka bir boyuta açılan bir kapı yapmak için kullandık. Ruhların kuyusu, yaşam pınarı olduğuna inandığımız bir yere.
Nous avons eu recours à toute notre sagesse, notre connaissance pour ouvrir cette porte vers une autre dimension, vers ce que nous pensions être la véritable source des âmes, le berceau de toute vie.
Hangi gezegenden ya da hangi gezegenden geldiği sikimde bile değil.
Je ne me soucie guère de quelle planète ou foutue dimension il vient.
Aynı boyutta değiliz.
Nous ne sommes pas dans la même dimension.
Polislik mesleğine bakış açımızı tamamen değiştireceğiz! Emniyete yeni bir boyut kazandıracağız!
Nous allons modifier notre approche de la route, créer une dimension policière plus efficace, plus moderne.
Şimdi farklı bir uzay boyutunda olan geminin içi üç boyutlu uzay tarafından yutulacak.
Maintenant l'intérieur de l'arche, qui était dans une dimension différente va être absorbé dans le vide de l'espace!
Kapı kapandıktan sonra İblis boyutundan buraya geçen birinin olduğuna dair bir kayıt yok.
Il n'estjamais arrivé que quelqu'un revienne de la dimension des démons une fois les portes fermées.
O boyut hakkında bildiklerimize, oranın acımasız işkencelerin dünyası olduğu düşüncesine dayanarak, orada zamanın buradakinden farklı ilerdediğini de düşünürsek...
D'après ce qu'il est dit de la dimension, c'est un monde de tourments et le temps évolue différemment là-bas, donc...
İblislerin evreni, bizimkilerden ayrı bir boyutta bulunuyor.
En fait, l'univers du démon existe dans une autre dimension.
Acathla, tek bir nefesiyle, dünyadaki her şeyi o boyuta emecek bir girdap yaratacak. İblis olmayan bütün yaşam formları orada ebedi eziyet. ve acı çekecek.
En un souffle, Acathla créera un vortex, une sorte de tourbillon qui aspirera toute chose sur terre dans sa dimension, où tout être non démoniaque subira des supplices atroces pour l'éternité.
Bu boyuttan özleyeceğim tek şey sensin.
Tu es la seule chose de cette dimension qui va me manquer.
Onlari birlestirip bir süreklilik olusturmaliyiz.
À nous deux, on franchit la 4e dimension.
Burası bir tür... -... farklı boyut.
C'est une sorte de dimension différente?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]