English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ D ] / Distractions

Distractions Çeviri Fransızca

420 parallel translation
Sizin gibi bir centilmenin Londra'da yapabileceği çok şey var, efendim.
Londres offre bien des distractions à un monsieur comme vous.
Ve ayrıca, hep iş görüşeceğiz, o sıkıcı poker oyunu Jack'i oynamayacağız.
Et puis, sans distractions, l'homme devient morose.
Bu gece ne tür bir eğlence istersiniz?
Bien, et ce soir? Que pensez-vous des distractions?
Eğlence mi?
Distractions?
O halde iyi vakit geçirmenizi sağlamak durumundayız.
Eh bien les distractions ne manquent pas.
Bizim eğlencemiz onlara yeter.
Nous avons assez de distractions.
Burada, bizi yediriyorlar, içiriyorlar giydiriyorlar hâttâ eğlendiriyorlar bile.
On est nourris, logés, habillés et on a des distractions.
Heyecanı severler.
Des distractions.
Deadwood'a en iyi eğlenceyi getirmeye çalışan... Altın Jartiyer'in politikasına uygun olarak... neye mal olursa olsun... New York'un en çok alkışlanan sevgili yıldızını...
Conformément à la politique de la Jarretière Dorée, qui s'efforce d'amener à Deadwood les meilleures distractions, sans regarder à la dépense, j'ai le grand plaisir de vous présenter maintenant la plus belle, la coqueluche de New York, Mlle Frances Fryer!
Hep birlikte gezip dolaşasınız, gidip dinlenesiniz diye oralarda.
Il les laisse à perpétuité à vous et à vos héritiers pour votre plaisir à tous, vos promenades et distractions.
Bir ay önce, Macy dükkanından sütyen alıyordum. Şimdi de gorilleri inceliyorum.
II y a un mois, j'avais d'autres distractions... que des gorilles!
Harry'nin tüm can sıkıcı hallerine ve seni çok sevmeme rağmen onu işi bitmiş halde görmek istemem.
Bien que Harry m'ait ennuyée ce soir et mon amour pour les distractions, je ne souhaite tout de même pas sa mort.
Oyalanacağı şeyler var.
Il a des distractions.
Şimdi domuzların denetlemesi daha gerekli hale gelmişti bu yüzden işçiliğe ayıracak vakitleri yoktu.
N'ayant plus besoin de contrôler les travaux, les porcs se livrèrent à des distractions plus distinguées.
Daha sık böyle eğlenmelisin.
Vous n'avez pas de distractions?
Dikkat dağıtan hiçbir şey yok.
Pas de distractions.
Anlamalısın ki bu tür eğlenceli oyunlar hastanede son bulur.
Ce genre de distractions peut finir à l'hôpital.
" ve Rockefeller Merkezinde rehberli turlara katılmak...
" pour les distractions comme les déjeuners de bridge,
Yüzmek, balık tutmak falan.
Avec bain, pêche et autres distractions?
Oh, hayır, hayır... Aklıma gelmişken, burada eğlenmek için neler yaparsınız?
Quelles sont vos distractions par ici?
Umarım ilkel gösterimiz sizi sıkmamıştır,?
Nos distractions primitives ne t " ennuient pas?
Buradada eğlence olduğunu düşünmüyorsun değilmi?
N'y a-t-il pas assez de distractions?
Londra sadece bir haftalığına mı eğlenceli?
Londres ne permet-elle que ce genre de distractions?
Zamanla normal bir hayat başladı, boş zamanları, hatta... eğlenceleri olan bir hayat.
Au début, ce n'était qu'un combat â mener, mais peu â peu une vie normale s'était organisée, rythmée par les saisons, une vie normale avec ses temps morts, sa routine, ses pauses et même ses distractions.
Onu hâlâ eğlendiriyorum.
Je lui accorde encore des distractions qui lui suffisent.
Çıkmak ve dansa gitmek hakkında.
Distractions et Danses.
Tabii ki bu kadar yıldan sonra... Biraz eğlenmeyi de hak ettim.
Après toutes ces années... j'ai bien droit à quelques petites distractions.
Günde 5 saat meditasyon ve dua, 7 saat ders.
7 heures d'étude. Pas de distractions?
Hikayenin bu kısmında Tom'un ormanda yaptığı sportif faaliyetlerden bahsedeceğiz.
Une partie de cette histoire conte les distractions que Tom découvrit dans les bois.
- Yoksa başka eğlencelerin mi vardı?
- Y avait-il d'autres distractions?
- En favori eğlencemdir onlar.
- Une de mes distractions préférées!
Uzun yürüyüşler, balık tutma, yemek pişirme ve diğer dikkat dağıtacak şeylerle onu paralize eden apati kaybolmaya yüz tutar.
L'apathie qui la paralysait cède devant les longues promenades, Les excursions en bateau, la cuisine et autres distractions.
Nasıl olduğunu bilirsin işte. Küçük bir kasaba. Yapacak çok şey bulamazsın.
On manque de distractions dans les petits bleds.
Aşkı bulamadım ama savaşta güzel şeyler de oldu.
Je suis arrivé trop tard. La dernière guerre m'avait apporté des distractions.
Söylesene Harold, eğlenmek için ne yapıyorsun?
Dis-moi, Harold, quelles sont tes distractions?
Şu eğitimli zihnini meşgul edecek bir şeylere ihtiyacın var.
Tu as besoin de distractions pour occuper ton esprit perçant.
Başımıza dert açmaya, kendimizi sıkıntıya sokmaya gerek yok.
On n'a pas besoin de distractions. On n'a pas besoin d'ennuis.
Kumar, içki ve hatta kadın işine benzemez ki, Kilise tarafından yasaklanmasına rağmen, çok insan bunları talep ediyor.
C'est pire que le jeu ou l'alcool, ou même les femmes, qui sont les distractions de tout le monde et que seuls les "pezzo da novanta" de l'Eglise interdisent!
Ama gece kulübü, eğlence yok mu?
Pas de night-club? Pas de distractions?
Eğlence kısmıyla başkası uğraşsın.
Donne les distractions à quelqu'un d'autre.
Dikkatini dağıtacak etken yok, zilleri falan duymuyor.
Ben, il n'a pas de distractions Il n'entend aucune sonnerie
Çoğu uluslararası yarışmada oylama gün içinde biter ve kalabalık toplanır, gece şovları başlar.
Dans un concours international, la plupart des jugements ont lieu pendant la journée, avant la foule et les distractions du spectacle de la soirée.
Ve sonra hazır olduğunuzda, heyecan verici minik çeşitlerimizden birini seçebilirsiniz.
Ensuite, quand vous serez prêt, vous pourrez choisir parmi une grande variété d'excitantes petites distractions.
Beni ikna etmene gerek yok. Eğlenceye çok inanırım.
Je crois sincèrement en l'utilité des distractions.
Biraz eğlenmeye ihtiyacı var!
Elle peut avoir des distractions.
Umarım bizi neşelendirebilirsin.
J'espères que tu nous apportes un peu de distractions.
Burada, medeniyetten ve akademik kariyerimden uzak bir şekilde araştırmalarıma devam ediyorum.
J'y ai poursuivi mes recherches à l'écart des myriades de distractions du monde moderne, et hors des sentiers académiques.
Her tür zevk ve eğlenceye dalıyorlardı.
Ils s'adonnèrent à tous les plaisirs, à toutes les distractions.
Yapacak öyle az şey var ki... subaylar dağ keçisi avına giderler.
Ce n'est ni Bad-lschl, ni Alt-Aussee... où, comme chacun sait, faute de distractions, on chasse le chamois.
Karışıklık yok, bölünme yok,
Ni confusion, ni distractions.
Dikkatim dağılmıyor.
Pas de distractions.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]