Diyebilir Çeviri Fransızca
1,726 parallel translation
Peki, ona hala gözlemci diyebilir miyiz?
Est-ce ça l'observateur?
- Hemen çıkıyor. - Bir şey diyebilir miyim?
- Oh, puis-je... vous parler?
- Bir şey diyebilir miyim?
- Je peux vous parler?
Birisi buna neredeyse insanlıkdışı diyebilir.
On pourrait presque la qualifier d'inhumaine.
- Girip merhaba diyebilir miyim?
- Ouais. - Je peux entrer leur dire bonjour?
Bir ölü çocuk ve iki tane de öldürülmeye çalışılan çocuk... Buna "zafer" diyebilir miyiz, bilemiyorum.
Un gamin mort, deux autres qui seront jugés pour meurtre... je ne sais pas si on peut appeler ça une victoire.
Kim buna hayır diyebilir ki?
Et bien, qui pourrait dire non à ça?
Bir şey diyebilir miyim?
Je peux le dire?
Masa demek isterken belge ya da sandalye diyebilir.
S'il veut dire "table", il peut aussi bien dire "fable" que "chaise".
Annemle Tom babaya iyi geceler diyebilir miyim baba?
Est-ce que je peux appeller maman et papa Tom pour dire "bonne nuit"?
Buna "göçmen iş gücü" diyebilir miyiz?
On pourrait les appeler "personnel immigré"?
Tamam, ama para kazanmak için Blocbuster'da rafları düzenlemekten daha kötü yollar da var diyebilir miyiz?
Très bien, mais est-ce qu'on peut être d'accord sur le fait qu'il y a de bien pires métiers que celui de ranger les étagères d'un magasin vidéo?
Ne diyebilir ki?
Et alors?
Merhaba diyebilir misin?
Vous pouvez dire bonjour?
Size ekibim diyebilir miyim?
Je peux encore vous appeler mon équipe? - Oui, chef! - Bien sûr patron!
- İşkenceci katil diyebilir misiniz?
Pouvez-vous dire BTK? ( Bind, Torture Kill / Enchaîner, torturer et tuer )
Bazılarınız buna "utanç yürüyüşü" diyebilir. Ama ben bunda utanılacak birşey görmüyorum.
Certains appelleraient ça un réveil honteux, mais il n'y a pas de quoi avoir honte.
Bazıları ona Cehennem, bazıları Krop Tor diyebilir.
"Certains l'appellent Abbadon, d'autres l'appellent Krop Tor."
Kahve içmeyen bir çok insan genellikle çay almalısınız diyebilir.
Café? Oui... Je sais que vous... trouverez ça accessoire.
Libby şöyle diyebilir, "Düşünmen yeter."
Libby dirait : "C'est l'intention qui compte."
Size Byron diyebilir miyim?
Evers, puis-je vous appeler Byron?
- Artık sana Kerry diyebilir miyim?
Alors, je peux vous appeler Kerry, maintenant?
O zaman buna intihar sözleşmesi diyebilir miyiz?
Alors on pense à quoi, un pacte suicidaire?
Buradan ikinci nişancının kim olduğunu biliyoruz diyebilir miyim?
D'accord, je dirais qu'on a notre deuxième tireur, exact?
- sana Carson diyebilir miyim?
- puis-je vous appeler Carson?
Diğer taraftan Yarbay Carter... Sana Samantha diyebilir miyim?
En revanche, Colonel Carter...
Biri sorarsa, bunu diyebilir misin?
Si quelqu'un te demande, tu peux dire ça?
Taciz diyebilir misin?
Et pourquoi pas les lance-flammes?
"Bence, bazıları şöyle diyebilir kocanın işiyle neden uğraşıyorsun?"
- - "I think a little'people ask why deals affairs of her husband."
Ama yerlerinde yoklarsa, ne diyebilir?
Mais si elles disparaissent, il pourra rien dire.
İşimi çok kolaylaştırdığı için "Yaşasın Google" diyebilir miyim?
Je peux dire hourra pour Google? Cela me rend la tâche bien plus facile.
Kendini kurtarmaya çalışan biri... 'Biz sadece düzenli sınıflarda yapamayan çocukları... eyalet sınavlarında işe yaramayan bilgiler verip izliyoruz'diyebilir.
Si on voulait couvrir nos arrières, on pourrait dire qu'on ne fait que repérer les élèves qui ne s'en sortent pas, et on leur fait passer des examens qui n'apparaissent pas dans le système.
Size Melanie diyebilir miyim?
- Je peux vous appeler Mélanie?
Bu çocuk o yıllarda cinsel tacize uğrasaydı piskopos yardımcısı ve veya en üst makam olarak bundan haberiniz olurdu diyebilir miyiz?
Si un enfant avait été abusé sexuellement pendant ces années, on peut dire que vous auriez été prévenu en tant que diacre et / ou vicaire général et / ou évêque auxiliaire?
Bir şey diyebilir miyim?
Vous êtes un très mauvais acteur.
Bazıları bana sahtekar diyebilir.
Certains pourraient me qualifier de contrefaçon.
Size birşey diyebilir miyim Bay Van Sciver?
M. Van Sciver, si je peux seulement dire une chose.
O Vernon diyebilir.
Elle peut m'appeler Vernon.
Sana Bob diyebilir miyim?
Je peux vous appeler Bob?
Bir kıza teklif edersiniz, kız hayır diyebilir, o kadar.
Vous invitez une fille à sortir, elle dit non, ça s'arrête là.
Birileri buna "doğru." diyebilir mi
Quelqu'un peut dire "oui."?
Babam ahmağın teki diyebilir misin?
Tu peux dire "Papa est stupide", hein?
Sana Cal diyebilir miyim?
Je peux vous appeler Cal?
Bana git diyebilir misin?
Tu peux faire ça?
"Bir adam sevmiştim, kırk yıl önce öldü." diyebilir misin?
Tu peux dire'J'aimais un homme et il est mort y a 40 ans.'?
Biri "Chante" diyebilir mi?
Quelqu'un peut-il dire "Chante"? Chante, son nom est Chante.
- Sana "denizci diyebilir miyim"?
- Je peux vous appeler "Mar"?
Asi gençlik yıllarınızdan bu zamana çok yol kat ettiniz diyebilir miyiz?
Vous avez tous deux parcouru un long chemin depuis votre époque de jeunesse rebelle, c'est comme ça qu'on dit?
Normalde yayında müstehcen kelimelere tolerans göstermem. Bu olay hakkında başka ne diyebilir ki?
Je ne tolère pas de mots grossiers à l'antenne, mais dans son cas, je ne vois pas mieux.
"Aauç" diyebilir miyim?
- Je peux dire "aïe"?
- Bilmiyorum. Kim diyebilir ki?
Qui sait?