Django Çeviri Fransızca
170 parallel translation
Benim adım Django.
Je m'appelle Django.
Django adında birisi.
Quelqu'un qui s'appelle Django.
Django'ya çok şey borçluyum!
Je lui dois beaucoup.
Sağlığına, Django!
A ta santé, Django!
Bunu nasıl yaptın, Django?
Comment tu as fait?
Hayır! Bunu yapma, Django!
Ne fais pas ça, Django!
Bilgi için teşekkür ederim, Django.
Merci du renseignement, Django.
Daha açık anlat, Django.
Sois plus clair, Django.
Django'nun planı tam bir başarıyla sonuçlandı!
Le plan de Django a fonctionné à merveille!
Teşekkür ederim, Django.
Merci, Django.
Beni de yanında götürmelisin, Django!
Emmène-moi avec toi, Django.
Acele et, Django, çabuk!
Fais vite, Django!
Bir ömür bekledim, tüm bir ömür, Django'yu bu tabutun içinde gömmek için.
J'ai attendu toute ma vie. Une vie à attendre d'enterrer Django dans ce cercueil.
O altını boş ver, Django! Onun senin için önemi ne?
Laisse-le, cet or, qu'est-ce que ça peut faire?
Seni seviyorum, Django.
Je t'aime, Django.
Şimdi yine karşılaştığımıza göre, Django...
Comme on se retrouve, Django.
Şimdi ödeştik, Django.
On est quittes, Django.
Bir silahşör ne kadar iyi olursa olsun, yine da ellerine ihtiyaç duyar değil mi, Django!
Un pistolet, même précis, a besoin de mains, pas vrai?
Hoşça kal, Django.
Adieu, Django!
Güle-güle, Django!
Adios, gringo!
Django, git!
Django, va-t'en d'ici!
Django, senin... ellerin.
Django, tes mains...
Django sizi Tombstone mezarlığında bekliyor.
Django t'attend au cimetière de Tombstone.
Kazandığını sanmıştın değil mi, Django?
Tu croyais avoir gagné, Django?
Bay Django, adamım!
Herr Djangoman!
Django Reinhardt.
- Django Reinhardt.
Ama Django'yu unuttu.
Mais il a oublié Django.
Django Reinhardt iki parmağıyla çalıyordu.
Django Reinhardt jouait avec deux doigts.
- Django'ya ne dersin? - Django mu?
Laisses-moi réfléchir que penses-tu de Django?
Evet Django, gelmiş geçmiş en iyi caz gitaristiydi.
- Django? - Django, oui. Après Django Reinhardt, le roi de la guitare...
Cenko Raynheart bu parçasını Paris'te 1939 da çıkarmış.
Django Reinhardt au Hot Club de Paris en 1 939.
Programımda genelde romantik ve hüzünlü şarkıları çalarım.
J'ai fait la nuit tout seul en écoutant Django et Coltrane exprimer leur douleur.
Cango bu eseri onu ziyaret eden sevgilisi için bestelemiş. Cango sahneye çıkmaya hazırlanırken o anki yoğun duyguları notalara döküp bu şaheseri yaratmış.
Stéphane était venu voir Django dans sa loge au Claridge alors que Django s'échauffait avant le spectacle.
Cango 30'lu ve 40'lı yıllarda bu yerde şarkılarını çalıyordu. Geceleri bile kapanmıyormuş.
C'est là que jouaient Django et le Hot Club en 1 930-40. ça n'a jamais fermé pendant la guerre.
En iyisi Django Reinhardt'tı. Ve inanın bana Emmet'ın idolü de oydu. Ona adeta tapıyordu.
Django Reinhardt était le meilleur et Emmet idolâtrait Django qui l'impressionnait.
Daha sonra Almanya'da bir restoranda yine karşılaşmışlar ve yine bayılmış.
Il a revu Django dans un restaurant en Allemagne et il a remis ça.
Görünüşe göre Django,.. ... her görüşmelerinde onu ya bayıltıyor ya da ağlatıyormuş.
Dès qu'il voyait Django, il s'évanouissait ou il pleurait.
Biliyorsunuz işte, Fransa'daki Django gibi.
Sauf qu'en France, il y a Django.
Acaba Django hiç enayi dolandırdı mı merak ediyorum.
Je me demande si Django a arnaqué des pigeons.
DOUGLAS McGRATH - Sinemacı, Caz Hayranı Ruhunda Django Reinhardt'a tapıyordu.
De toute son âme, il vénérait Django Reinhardt.
Yani bundan fazlaydı. Onu donduruyordu.
Il était paralysé par Django.
Django onun için Tanrı gibiydi.
C'était comme un Dieu pour lui.
- Django Reinhardt burada.
Django Reinhardt est ici.
Salonun yarısı boş. İçeride Django'ya benzeyen bir herif var.
C'est un type qui lui ressemble.
Seni ön masaya götürüp Django'yla tanıştırayım.
Je vais te présenter à Django.
Şimdi, hikayenin devamına gelince Emmet, bildiğiniz gibi, Django Reinhardt konusunda patolojik olarak saplantılıydı. Bu nedenle çatıdan kaçmaya çalıştı.
On raconte qu'Emmet avait une phobie pathologique de Django Reinhardt, et il a voulu fuir par le toit.
Ama burada Django Reinhardt'la Avrupa'da yüz yüze geldiğinde iki kere bayılmış birinden bahsettiğimizi unutmayın.
Mais rappelez-vous qu'il s'était évanoui deux fois en face de Django Reinhardt, en Europe.
Bu Django.
Voici Django, voleur, déserteur, fugitif.
- Django Weinrib yani?
Django Weinrib?
Django Reinhardt.
Django Reinhardt.
Django burada değil.
C'est pas Django qui est là.