Dollhouse Çeviri Fransızca
159 parallel translation
Dollhouse.
La maison de poupée.
Bu yüzden hepsini dollhouse içinde tuzak eğer...
Si on pouvait enfermer les trois dans la maison de poupée...
Ve dollhouse iken biz gerçek malikâne ise...
Nous dans le manoir et elles dans la maison de poupée...
Dollhouse hoş geldiniz.
Bienvenue dans la maison de poupée.
Bana biz dollhouse sıkışmış söyleme.
Ne me dis pas qu'on est coincées dans la maison de poupée.
Doğru, ve ben Christy, gelen olduğunu sanmıyorum ama siz bir dollhouse var Peki, bu dile "dollhouse"? Dollhouse?
Maison de poupée?
Dollhouse'da daha önce.
Précédemment...
Dollhouse'la bağlantılı kişiyi bulursan beni bir daha görmezsin.
Trouve qui est lié à la Dollhouse, et tu me verras plus jamais.
Dollhouse hakkında ne biliyorsun?
- Parle-moi de la Dollhouse.
14 ay önce Dollhouse adı verilen bir projeye atandınız, Ajan Ballar.
Agent Ballard, vous avez été affecté à l'affaire Dollhouse il y a plus de 14 mois.
Tüm bu olanlardan sonra Dollhouse'un var olduğuna gerçekten inanıyor musun?
Après tout ceci, - croyez-vous que Dollhouse existe?
"Dollhouse."
Dollhouse.
"Dollhouse."
- Dollhouse.
Dollhouse.
- Dollhouse.
Tamam, Dollhouse.
D'accord, dollhouse.
Lanet, Dollhouse.
Dollhouse de merde.
Dollhouse, Dollhouse.
Dollhouse, dollhouse, dollhouse.
Dollhouse'la kimin ilgilendiğini bulursan Borodinler kimse dokunmaz ayrıca beni de bir daha görmezsin.
Découvre qui est lié à Dollhouse, les Borodin n'auront pas d'ennuis, et tu ne me reverras pas.
Bu olayın nasıl da Dollhouse'a bağlı olduğunu bir anlatsana.
Pourquoi ne pas nous dire comment ça mène à la Maison de poupées?
Bu yüzden dünyaca ünlü Dollhouse'a gidip işini görmesi için kendine güzel bir kız kiralamış sonra da tüm olanları unutmuştur.
Il va donc à la fameuse Maison de poupées et se prend une jolie femme pour satisfaire ses besoins et ensuite tout oublier.
Dollhouse beyni yıkanmış kızlarını gönderip fidyecileri mi halletmiş.
La Maison envoie une beauté au cerveau lavé pour tuer des kidnappeurs?
Dollhouse'a hoş geldiniz, Bay Langton.
Bienvenue à la Maison de poupées, M. Langton.
Ötmeye başla. Söyledim ya Dollhouse hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
Je te l'ai dit, je n'en connais aucune.
- Dollhouse. Ötmeye başla.
- Dollhouse.
Dollhouse diye bir şey bilmiyorum.
Va fouiner. - Je connais pas.
İstediğin şeyi sordum. Dollhouse nedir diye etrafımdakiler sorunca bana turistmişim gibi baktılar.
Comme prévu, j'ai balancé le mot "Dollhouse", on m'a regardé comme un touriste.
FBI sana acıyıp mahvedemeyeceğin bir dava vermiş. Çünkü ortada Dollhouse bir şey yok.
Par pitié, le FBI vous a donné un job inratable parce qu'il existe pas.
Dollhouse diye bir yerin olduğunu hiç sanmıyorum.
Je crois pas qu'il y ait de Dollhouse.
Dollhouse hakkında ne biliyorsun?
- Tu sais quoi, sur la Dollhouse?
DOLLHOUSE Dosyası Röportajları Los Angeles, California
Témoignages - Interviews au sujet de DOLLHOUSE - Los Angeles, Californie
Dollhouse * kelimesini duyunca büyük ihtimalle aklınıza oyun oynayan küçük kızlar gelecektir.
Quand vous entendez parler de poupées, vous pensez probablement à de petites filles jouant ensemble.
80lerin sonlarında ortaya atılan bu şehir efsanesi Dollhouse Los Angeles'daki en bilinen şehir efsanesidir.
Probablement apparue à la fin des années 80, la maison de poupée est une légende urbaine qui persiste à Los Angeles.
Birçoğuna göre Dollhouse bir bilim kurgu ürünü. Devasa bir şehre yakışan devasa bir efsane.
Rien de plus que de la science-fiction selon presque tout le monde, l'abominable Homme des neiges de notre ville.
Ama bu efsaneyi ilginç kılan unsur şehirdeki insanların Dollhouse konusundaki düşüncelerinin çok farklılık göstermesi.
Mais ce qui est intéressant dans cette légende, c'est le grand nombre de réactions qu'elle crée chez les citoyens normaux lorsqu'on en suggère l'existence.
Ayrıca FBI'da Dollhouse'u araştıran bir ekibin olduğu yalanlıyor.
Les rumeurs d'enquêtes du F.B.l. au sujet de la maison de poupée ont été démenties.
Sen de kızını kurtarmaları için Dollhouse'u kiraladığını düşünüyorsun.
Tu crois toujours qu'il a embauché Dollhouse pour la retrouver.
Joel Mynor listenin en başındaki potansiyel Dollhouse müşterisi.
Et Joël Mynor est sur ta liste de clients potentiels de Dollhouse.
Gerçekte her kim ise Dollhouse onu silmiştir bile.
Peu importe où elle est, Dollhouse l'a enterrée.
Önce Dollhouse'a ulaşmam gerekiyor ve Joel Mynor da benim biletim.
Je dois d'abord les atteindre, et Joël Mynor est la clé.
Bana * Dollhouse'u anlat.
Parlez-moi des poupées.
Dollhouse'u ortaya çıkaracak FBI ekibinin başındasın. Çok çalışıyorsun, ipuçlarını takip ediyorsun insanları hırpalıyorsun. Ama bunlar sadece işinin gereğiydi.
Vous êtes à la tête de cette enquête pour démasquer Dollhouse et vous travaillez fort, vous suivez des pistes, vous tabassez quelques personnes, mais vous faites juste votre travail.
Dollhouse gerçek.
Dollhouse existe.
Dollhouse'u çökertmem gerek.
Je dois détruire Dollhouse.
Dünyanın farklı şehirlerinde 20'den fazla dollhouse var.
Il y en a plus de vingt dans le monde.
Dollhouse fantazi satar.
- Dollhouse travaille avec les fantasmes.
Ama Dollhouse'un kazanmasına izin vermelisin.
Mais vous devez laisser Dollhouse gagner.
Artık Dollhouse'a göre ben bir tehdit değilim.
Selon Dollhouse, je ne suis plus une menace.
Dollhouse'a mı gidiyoruz?
On va à la Dollhouse?
Hadi moruk, gidelim. Dollhouse'a gidip keyfimize bakalım.
On y va mec, prendre du bon temps à la Dollhouse.
23 Flower adresine kadar izledim. Dollhouse'a kadar.
Je l'ai suivie jusqu'au 23, rue Flower, l'emplacement de Dollhouse.
Dollhouse bu adamı bir yerden bulmuştur.
Dollhouse l'a bien trouvé quelque part.