Doughboy Çeviri Fransızca

Arkadaşına vuran sensin, Pillsbury Doughboy gibi gözüken bir doktora bağıran sensin, benimle oynayan sensin ve tüm bu zaman boyunca ne olacağını önemsemeden bu işi çözmeye çalışan da sensin.

Tu as presque frappé ton meilleur ami. Tu cries sur ce gentil docteur qui a l'air du bonhomme de pain d'épice... tu me fais des guili-guili sous la table et pendant tout ce temps-là... tu te demandes comment faire marcher cette expédition.

- Merhaba, Doughboy?

Gras-Double...

Küçükken Doughboy'un en iyi dostuydu.

Le meilleur ami de Ricky. Tout petits, Gras-Double et lui ιtaient copains.

Brenda, Ricky'yle Doughboy kavga ediyor.

Brenda! Ricky et Gras-Double se battent!

Sonunun Doughboy gibi olmasını istiyorsun.

Non. Tu veux finir comme Gras-Double?

Doughboy.

Gras-Double.

Pillsbury Doughboy da "Hazır olduğunda beni ye" diyor.

Et la boulette de pâte Pillsbury disait "Mangez-moi quand vous voulez".

Pillsbury Doughboy'la öpüşmüş gibi görünüyorsun.

T'as l'air d'avoir mis le nez dans la farine.

Bu çocuk aynı Doughboy Hawkins gibi konuşuyor. Hani Büyük Bunalımda tanıştığım adam.

Ce garçon paraît comme Doughboy Hawkins le type que j'ai rencontré à Doust Bowl

Pilsbury Doughboy gibi görünüp de sahnede dikilirsen, popülerlik falan kalmaz.

J'ai mon rôle à jouer. tu resteras pas populaire.

Burada Pillsbury Doughboy gibi oldum, hareket edemiyorum.

Je suis boudinée comme le bonhomme Michelin!

Pillsbury Doughboy domalınca ne biçimini alıyor? Dolma.

Que voyez vous lorsque le Dough Boy, de chez Pillsbury, se penche en avant?

Neden asker olan yaşadı da Ricky öldü?

Pourquoi ont-ils laissé Doughboy vivre et Ricky mourir?

Asker olan kötü elemandı, kuzen!

Doughboy était le méchant nègre, mec!

Pillsbury Doughboy'a ne demeli?

Et le Pillsbury Doughboy alors?

Pillsbury Doughboy.

Monsieur Bibendum.

Ona çok dikkat etmedim ama en azından bana "Doughboy" demiyorlar.

Je ne ressemble peut-être pas à grand chose, mais au moins ils ne m'appellent pas "doughboo".

D.B. "Doughboy."

D.B... D.B. "Doughboo."

Kayıtta Pepper, Lionel Hubbard'a "Doughboy" diyordu.

Pepper a appelé Lionel Hubbard "doughboo" sur l'enregistrement.

Ben, Ricky ve Torbacı.

Moi, mon pote Ricky et Doughboy.

Benle Torbacı bu tarafa gideceğiz dedik.

Doughboy et moi sommes partis de ce côté,

Torbacıyla tekrar döndüğümüzde Ricky'i yerde bulduk.

Doughboy et moi on se retourne et on voit Ricky à terre.

Torbacı tepemde, " Hadi dostum.

Doughboy me fait :

Torbacı "Bunun ne demek olduğunu biliyorsun. Karşılık vermek zorundayız." dedi.

Doughboy me sort : "Tu sais ce que ça veut dire : on doit le venger."

Torbacı'ya suçu ben üstlenirim dedim.

J'ai dit à Doughboy que j'allais trinquer.

EVİNE HOŞ GELDİN DOUGHBOY

"Bienvenue Gras-Double"