Downtown Çeviri Fransızca
165 parallel translation
- Downtown'a gidiyorum.
- Je vais en ville.
# Look for me downtown
Cherche-moi en ville
- Eddy Caddesi'ndeki Downtown Bowl'a.
Au bowling d'Eddy Street.
İnsanlar sizin taglerinizi Queens'te, Uptown'da, Downtown'da--tümünde görürler. ( gülmeler )
Les gens voient ton graf dans le Queens, Uptown, Downtown, partout.
- Nereye? - Downtown Bradley Dağına.
- Centre-ville de Bradley.
- "Downtown" Brown.
- Le perir Brown.
- Downtown Motelinde.
- Au motel Downtown Lodge.
Alphonse "Downtown" Brown.
Alphonse "Je fonce".
Fakat ben sadece Downtown Abbey'de kimin daha yakışıklı olduğu üzerine yaptığımız kavgada "Dük" diye bağırdım.
En attendant, la seule fois ou je joue le dur c'est quand on se dispute au sujet de "Downton Abbey."
"Büyük boy bir peruk alana bir peruk bedava. Downtown Peruk Merkezi."
"Une perruque offerte pour une perruque achetée."
¶ Blow that nutso kooky punk back downtown
Châtrer cet homme et le noyer dans le rhum!
Aldığım ilk plak "Theme from Mr Downtown" idi.
Le premier disque que j'ai acheté, c'était "Theme from Mr Downtown".
İşte cevabın, "Downtown" ( Şehir Merkezi )
Voilà votre réponse. En ville.
"Downtown" şarkısı mı? Petula Clark şarkısı mı?
La chanson de Petula Clark?
- New York iş merkezine mi?
- Downtown. À New York?
Şiddetli bir kavga ettik, sonra o beni dışarı attı ben de yürümeye başladım ve şimdi burada kayboldum. Hiç param yok.
On s'est disputés, elle m'a jeté et je me suis perdu Downtown.
Merkez 3 yerini aldı.
Downtown 3 à son poste
- Anlaşıldı, Merkez 3. - Merkez 1 beklemede kalın. Burası Uç 1.
Reçu, Downtown 3 lci Uptown 1.
Uç 1, burası Merkez 1.
Uptown 1, ici Downtown 1
Merkez 1, burası Uç 1.
Downtown 1, ici Uptown 1
Merkez 3'ten, Merkez 1'e. Tören alanı, 1 5 kişi.
Downtown 1, ici Downtown 3, terre-plein, 15
... bekle.
A vous, Downtown
Merkez 2, 5 yönünde bir oyunçu var.
Downtown 2, un pion à 5 h
Merkez 1, bu da neydi?
Downtown 1, c'était quoi?
- Merkez 2.
Downtown 2?
Merkez 3! Sana söylediğim zaman, benim 9 yönüme ateş et!
Downtown 3, à 9h, à mon signal
Merkez 1 yolda.
Downtown 1, tout va bien.
Bir adam vuruldu. Merkez 3 vuruldu!
Downtown 3 est touché
- Merkez 3 vuruldu.
- Downtown 3 est touché
Merkez 2!
Downtown 2?
Merkez 3 vuruldu. Onu almaya gidiyorum.
Downtown 3 est touché, je vais le chercher
Merkez 3'ü iniş bölgesine götüreceğiz.
On évacue Downtown 3 sur l'hélico
Kasaba merkezi.
Downtown.
Şehir merkezine sür.
"Head downtown".
Making my way downtown WaIking fast *
Traçant mon chemin en ville Marchant vite
Tükürüğün de işaret ettiği gibi şehir merkezinde.
Downtown, là où le place son crachat.
Uh, won't be long now. I put in some calls downtown.
Ce ne sera plus long maintenant, j'ai passé quelques coups de fil.
Uptown, Downtown, Harlem, Brooklyn.
En centre-ville, à Harlem, à Brooklyn.
Şehir merkezindeki Mayan.
Au Mayan, Downtown.
Tamam.Manhattan'da çok fazla sahte çanta satıyorlar, özellikle merkezde.
Il y a beaucoup de faux à Manhattan, surtout Downtown.
Bunların hepsi yerel oteller.
Le Clairborne, Downtown Westsider, Mercury Plaza.
Merkezdeki 67 numaralı kamyon.
Camion 67, downtown.
Şehir merkezinden çarşıya kadar binalarda yılanlar var.
Midtown downtown Snakes on a blog
Çünkü, uh, ben Downtown, Center Street'te çalışıyorum.
Parce que, euh, je travaille un peu plus bas, sur Center Street.
~ When your glass is half-empty When you're going downtown ~ nbsp
# # Quand ton verre est à moitié vide Quand tu vas en ville # # # # Tu sais que tu descends Quand la mère... # #
- Arkadaşım Sunset Holloway... Grand Downtown'ın yöneticisi.
Je connais le gérant de Sunset Holloway Grand.
Bir örnek versene. Bir şişe Midori.
J'ai dû quitter la caserne pour venir te chercher à une boîte Downtown.
Şimdi, bahisçi Kevin'in borçlandğı kişi Louie Downtown adında biriydi.
Le bookmaker à qui Kevin devait le fric s'appelait Louie Downtown.
Ve işte Louie Downtown'da öyleydi- -
Et c'est ce qu'était Louie Downtown.
Merkez 1, burası Merkez 2.
Uptown 1, ici Downtown 2
Clairbome, Downtown Westsider... Mercury Plaza.
Des savons d'hôtel.