Dunk Çeviri Fransızca
108 parallel translation
- Günaydın Bayan Dunk.
- Bonjour, Mme Dunk.
- Teşekkür ederim Bayan Dunk.
- Et ceci est pour vous. Oh, merci, Mme Dunk.
- Bayan Dunk, ona göz kulak olmam için verdi.
- Mme Dunk me l'a donné à garder.
- Bayan Dunk için mi yoksa benim için mi çalışıyorsun?
- Tu travailles pour Mme Dunk ou moi?
- Günaydın, Bayan Dunk.
- Ah, bonjour, Mlle Dunk.
Üst kattaki, Bayan Dunk.
Mme Dunk en haut.
Bakıyorum ki üst kattaki Bayan Dunk ile baya senli benli olmaya başladın.
Il me semble que tu deviens bien familier avec Mme Dunk en haut.
İki Alman, Dink ve Dunk Bütün bagajı yediler
Ensuite deux Allemands ont carrément mangé le volant,
Smacımı izle!
Regarde moi slam-dunk!
Bu, "dunk tank" olmayan bir cenazeye benzerdi.
C'est comme un enterrement sans pataugeoire.
Smaç
Slam dunk!
- Şey, şu zayıf ördekle ilgili şey neydi?
- C'était quoi ce truc de "slim dunk" ( canard fin )?
- Smaç yapmak.
- Slam dunk ( smasher ).
- Hayir tam olarak bunu düsünmüyordum.
- Ton dunk explosif?
- Gina, smaçlaması, gole çevirmesi ya da senin sokak ağzıyla söylediğin şeylerden birini yapması umurumda değil.
Je me fous qu'elle ait assuré. Qu'elle ait mis un slam-dunk. Marqué un but ou toute autre expression de la zone.
Bu tam bir smaç olur.
- Ça va être un slam dunk.
Smaça ne dersin?
Un slam dunk?
Lambert'ların oğlu tam isabet değil mi?
Alors, avons-nous un slam dunk sur l'enfant Lambert?
Sorun davamızın "slam dunk" tan "badunkadunk" a gitmesi.
Le problème c'est qu'on vient de passer du petit potin au popotin.
Ben kontra ataktan ya da slam dunk'tan anlamam ki.
J'ignore la différence entre un "field goal" et un smash.
Basketbol'daki smaç gibi.
Le slam dunk au basket. *
Twiggy, bu akşam potaya basacak olursan ne yap et o potayı parçala, anladın mı?
Twiggy, si tu peux faire un dunk ce soir essaie de casser ce panneau.
Bencillik derken, her ileri atak denemesinde tek başına potaya koşmayı kastediyorum... sonucunda, oyun sonrası güzel bir saksafon çektirmek ve potaya basmak haricinde... defansın pozisyonunu da bozmuş oluyorsunuz...
Mais collectif, c'est courir de long en large sur le terrain... pas parce qu'on réussira un dunk ou parce que vous vous ferez sucer... mais parce que les courses peuvent destabiliser la défense...
Xiao Lan sayı yaptı! İnanılmaz!
Dunk de Xiao Lan, fantastique!
Xiao Lan'ın basketi gerçekten maça heyecan getirdi.
Le dunk de Xiao Lan enflamme la partie!
Smaç yap!
Un dunk, Shije!
Smaç!
Un dunk!
Mesela ben özgeçmişimdeki "Özel Yetenekler" kısmında Minnesota'da, Nicolet Bölgesi 1995 smaç şampiyonu olduğumdam bahsettim.
Par exemple, dans la partie "divers" de mon CV, je mentionne qu'au Minnesota, j'étais le champion de dunk de 1995 à Nicollet County.
Özgeçmişine smaç şampiyonluğunu mu yazdın?
Tu as mis champion de dunk sur ton CV?
Şu an smaç basamazsın ki.
Tu ne peux plus faire de dunk.
Sen artık Dr. X değilsin, sen de artık smaç basamıyorsun.
Je veux dire, tu n'es plus Dr X, et tu ne peux plus faire de dunk.
Slam dunk.
Échec et mat.
Bunlar sınırlı sayıdaki Gunmetal Nike Dunk.
C'est une édition limitée : Des Nike dunks gunmetal.
"saha ortasında gözleri kapalı'tam isabet'smaç atışı" gibi neşelendirme ilacım.
Ça, c'est ma garantie de "slam dunk du milieu de terrain les yeux fermés" et mon remède pour le sourire.
Konferanslarda alley-oop smaç yaptı sonra sahasına dönerken yıkıldı.
Match de conférence. Il claque un dunk, remonte le terrain et s'écroule.
Ve o bahsettiğim senpai... Yine smaç basmak istiyormuş!
C'est alors que Yamamura elle veut encore tenter ce dunk...
Kendine Kaptan Dunk deyip karides avına gitmiştin 38 yaşında Acapulco'da dalgıçlığa başlamıştın.
Pêcher la crevette sous le nom de Captain Dunk? Plonger du haut des falaises d'Acapulco, à 38 ans?
Sessiz kalmamiz çok zor çünkü, Magic Jordan'in... *... bizzat kendisinden ders aliyoruz surada.
Pas facile, on prend un cours de dunk par Magic Jordan lui-même.
Serbest atis çizgisinden bastigi smaci basarim ama!
Mais je peux faire son dunk.
Smacini görmeyi çok isterim.
J'adorerais voir ton dunk.
Adı Dunk.
C'est "Dunk".
- Dunk Accino mu?
DunkAccino?
Peki şu potaya smaç basmayı başarabilirsem cuma gecesi evimde benimle akşam yemeği yemeye razı olur musun?
Si je fais un dunk dans ce panier, tu viens dîner chez moi, vendredi soir? Qu'en dis-tu?
Sen ve smaç basmak?
Toi, faire un dunk?
I mean, this is a filibuster slam dunk.
Je veux dire, c'est un slam dunk sur le filibuster
Şişman adam ve kısa çocuk ayakkabıyı giyiyor ve çitten atlayıp smacı basıyor.
Des gros mecs et des petits garçons qui portent ces chaussures et ils sautent au dessus des barrières et marquent des dunk.
Smaç basabilir mi merak ediyorum.
J'me demande si il peut faire un dunk. ( marquer un panier au basket-ball )
1992'de, Pistol Pete'in, Eagleton Lisesi'ne karşı son saniyede attığı smacı, Pawnee Merkezi Ayyaş Barbarları için geri dönüş zaferini perçinledi.
En 1992, son dunk à la dernière seconde contre le lycée d'Eagleton a signé le retour gagnant des Sauvages bourrés de Pawnee.
Slam dunk. Haftaya çıkıyoruz.
Slam dunk.
Hasin smaç!
Un dunk de malade.
"Slam Dunk" ı biliyor musun?
Tu connais le manga "Slam Dunk"?