English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ D ] / Dylan

Dylan Çeviri Fransızca

3,204 parallel translation
Dylan.
Dylan?
"Kahretsin!" Çok komik, Dylan.
C'est pas drôle, Dylan.
Bob Dylan yaşlılar için iyi müzik demiştin?
Bob Dylan est une bonne musique pour les vieux?
Dylan.
Dylan.
Evan Cross ve Dylan Weir.
Evan Cross et Dylan Weir.
Dylan Weir ve...
Dylan Weir et....
Çünkü Dylan dedi ki kızgın bir hayvanla baş etmenin en iyi yolu uzak durmakmış.
Car Dylan a dit que la meilleure façon de faire avec un animal en colère est de l'éviter.
Dylan!
Dylan!
Evan ve Dylan hala oradalar.
Evan et Dylan sont toujours dehors.
- Ama bir Dylan değiller, biliyorsun.
Ils ne sont pas comme Dylan, et tu le sais.
Dylan, Picasso, Newton, gibi büyük sanatçılar başansızlığı göze aldı.
De grands artistes, comme Dylan, Picasso, Newton, ont risqué l'échec.
Sen Dylan'ı seçtin, ben Beatles'ı seçtim.
Tu as choisi Dylan, j'ai choisi les Beatles.
Dylan Weir.
Dylan Weir.
Leeds ortalıklarda yok, Ange ayrıldı Evan ve Dylan işin eğlenceli kısmını yapıyorlar ve ben bunu durdurmak için bir yol bulamazsam cevaplamak istemediğimiz birçok soruya cevap vermek zorunda kalacağız.
Leeds est absent sans raison officielle, Ange a démissionné, Evan et Dylan font les trucs marrants et si je ne découvre pas un moyen d'arrêter ça, alors il va y avoir beaucoup de monde qui va poser beaucoup de questions auxquelles on ne veut pas répondre.
Dylan, olay yerinde olduğunu bilmiyordum.
Dylan, je n'avais pas réalisé que vous étiez déjà sur les lieux.
Merhaba Dylan.
Salut, Dylan.
Dylan, şunu bir tabağa koyup yer misin lütfen?
Dylan, peux-tu s'il te plaît poser ça dans l'assiette?
- Ben Dylan.
- Je suis Dylan.
Bu, Dylan Massett.
C'est Dylan Massett.
Dylan silah kullanmasını bilir misin?
Donc, Dylan... tu sais comment utiliser un flingue?
- Dylan'la kavga ettik.
Oh, Dylan et moi nous sommes juste bagarrés.
Dylan'ın gitmesi gerekecek.
Il va devoir partir.
Dylan, hiç yardımcı olmuyorsun şu an!
Dylan, tu sers à rien!
- Dylan!
- Chut!
Ben Dylan.
H'é, c'est Dylan.
Dylan, gel buraya!
Dylan, viens ici!
Alt tarafı bir rüya Dylan. Sen karıncayı bile incitemezsin, değil mi?
C'est juste un rêve.
- Dylan, n'olur.
- Dylan, s'il te plaît.
Dylan...
Dylan.
Bob Dylan senin patronun olsaydı ne olurdu?
Et si Bob Dylan était votre patron?
Dylan olacağım.
Je vais faire du Dylan.
Seçkin milyarder erkeklerin kulübü. Dylan Club'daki gibi bir şey.
Club exclusif mecs milliardaire, sorte d'accord au Dylan Club.
Şu Dylan Club'a gitmeliyiz.
On devrait aller au Dylan club.
Hoşça kal Sophia, kız Dylan, Madison, Madison, Addison... Hoşça kal Dylan.
Au revoir Dylan.
Agabeyim, Dylan'a dadilik etmemi istedi.
Mon frère m'a demandé de garder Dylan
- Dylan'in velayetini istiyor.
- Elle veut la garde de Dylan
Ben yalnizca Dylan için en iyisini istiyorum.
Je veux seulement ce qu'il y a de meilleur pour Dylan. C'est tout.
- Dylan'i incitiyorsun.
Tu blesses Dylan.
Dylan'i kaybederim.
Je perdrai Dylan.
Hepsi Dylan'ın suçu.
- C'est entièrement la faute de Dylan. - Ne le blâme pas, maman.
- Ne oldu Dylan?
Qu'est-ce qu'il y a, Dylan?
Teşekkür ederim, ama abim var. Dylan var hani.
Bien, merci mais j'ai mon frère, tu sais, Dylan, et nous devrions...
Bana mesaj attı ve Dylan da gitmemi söyledi.
Elle m'a envoyé un message et Dylan a dit que je pouvais y aller.
Hepsi Dylan'ın suçu.
C'est entièrement de la faute de Dylan.
Günaydın Dylan.
Bonjour, Dylan.
Ben Dylan, Norman'ın abisiyim.
Je suis Dylan, le frère de Norman.
Sağ ol Dylan.
Merci Dylan.
Benim, Dylan Massett!
Arrêtez de tirer! C'est moi! Dylan Massett!
Benim, Dylan!
C'est moi!
- Selam. Dylan evde mi?
Dylan est là?
- Dylan, söylesene.
Dylan, dis lui. Elle-elle a raison, mec.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]