English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ D ] / Dönemem

Dönemem Çeviri Fransızca

1,052 parallel translation
- Yapamam... Dönemem.
- Ne la plie pas.
Ama şu an kendim olmaktan geri dönemem.
Mais je ne pourrai plus jamais m'appeler Nishi.
Doktor, anlamaya çalış. Dönemem.
Doc, tu dois comprendre, je ne peux pas rentrer.
Artık manastıra geri dönemem.
Je ne retourne pas au couvent.
Olur da eve zamanında dönemem diye yemeğini hazırladım.
Ne m'attendez pas pour déjeuner.
Artık geri dönemem, ve onlarla savaşmam gerekirse, onları tamamen yok etmeliyim.
Elle est inévitable. Mais je veux écraser définitivement Iioka.
Ablamın evine dönemem.
Je ne peux y retourner.
- Geçmişe dönemem.
J'ai écrit un truc.
Çok yol kat ettim. Geri dönemem.
Après tant de chevauchées, comment t'abandonnerais-je?
Babamın intikamını almadan, eve dönemem.
Notre père ne sera jamais vengé. J'ai perdu la face.
Ben taşıyıcıyım. Ne olursa olsun gemiye geri dönemem.
Je suis porteur sain, mais je ne peux rejoindre le vaisseau.
Evime geri dönemem artık.
Je ne peux pas rentrer chez moi.
Meksika'ya dönemem en azından 10 makineliyi alana dek.
tant que je n'aurai pas ces dix mitrailleuses.
Sular alçalmadan yola çıkmazsam Richmond'a geri dönemem.
Si je n'ai pas la marée, je ne pourrai pas rentrer à Richmond.
Artık sözümden dönemem.
Je ne peux plus reculer maintenant.
Asla geri dönemem.
Je ne reviendrai jamais.
Oraya dönemem. Arkadaşınla sana korkunç şeyler yapmamı sağlayacak.
Si je retourne, il me fera faire des choses terribles à vous et à vos amis.
Daha önceki hayatımıza asla geri dönemem.
Je ne pourrai jamais revenir à ce qu'on était avant.
Pepita'nın yerine dönemem, dönmeyeceğim.
Je ne peux pas retourner chez Pepita Je ne veux pas.
- Maalesef dönemem.
- J'ai peur que non.
Bunu şimdi bitirmezsek ona geri dönemem.
Si on n'arrête pas maintenant, je ne pourrai plus revenir à Dick.
Geri dönemem. Bunu biliyorsun.
Je ne peux pas y retourner.
Dönemem. Kocam Rus.
Impossible, je suis mariée à un Russe.
Ben oraya geri dönemem.
Je ne peux pas y retourner.
Robben Adası'na dönemem.
Je ne retournerai pas à Robben Island.
Bak, senin çiftliğinde gözüm yok, biliyorsun ama kiralık adam olarak dönemem.
Je ne veux pas être le patron mais je ne veux pas être ton employé.
Oraya geri dönemem.
Je ne veux pas y retourner.
Beni o yetiştirdi. Ona sırtımı dönemem, özellikle de...
Je ne vais pas l'abandonner maintenant que...
Bu noktadan sonra artık geriye dönemem.
Seule, je ne m'en serais pas remise.
Biliyorsun, bankaya geri dönemem.
Je ne peux pas aller à la banque.
Ayrıca, evime hiç geri dönemem.
Et en plus, je ne rentrerais jamais chez moi.
Artık geri dönemem.
Je ne peux revenir en arrière. Prince Tadanaga.
Şimdi öylece geri dönemem.
Ça ne sert à rien de me demander.
Geri dönemem.
Je ne peux plus faire demi-tour.
Fakat Alan Yates ve diğerlerinin hayatlarıyla ödedikleri şeylerden en azından bir şey almadan geri dönemem.
Mais je ne pouvais pas rentrer sans au moins essayer de récupérer les films pour lesquels Alan Yates et les autres l'ont payé de leurs vies
# İstesem de sözümden dönemem artık.
- Je ne peux plus reculer.
Ama Arnspringer'a geri dönemem! Yapamam!
Je ne retourne pas chez Arnspringer.
Oraya kesinlikle geri dönemem!
Je peux pas y retourner.
Oraya geri dönemem.Yapamam.
Je ne peux pas y retourner. Je ne peux pas.
Öğleden sonraya kadar geri dönemem.
Je ne serai de retour qu'en toute fin d'après-midi.
Eğer bundan daha fazla kalırsam, asla geri dönemem.
Si je reste plus longtemps, je ne pourrai jamais repartir.
Bundan dönemem.
Je ne peux pas le rompre.
Geri dönemem.
Je ne peux pas y retourner.
Ben sana bir şeylerden söz ediyorum.. Beni bırak o salona dönemem!
- Je parle seulement de thérapie.
Geri dönemem, bu kadar basit.
Je ne veux pas rentrer. Je sais.
Eve geri dönemem. Evde birbiriyle konuşmaya çalışan iki kadın var,
Je suis si énervé que j'ai dû m'attacher à ma chaise.
- Dönemem. Annem öldü!
as plus que vous
Koleksiyon olmadan dönemem.
Je ne peux rentrer sans la collecte. Désolé de vous tracasser.
Dönemem.
Je ne peux pas.
Geri dönemem.
C'était il y a 200 ans.
Bir daha asla geri dönemem.
Je ne peux pas rentrer.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]