English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ D ] / Dönun

Dönun Çeviri Fransızca

112 parallel translation
Evet, donun.
C'est ça, votre slip.
Duruşma sırasında bu donun çok lafı geçecek.
On parlera du slip en question au cours des débats qui vont suivre.
Bir adamın vahşice öldürülmesine neden olmuş... bir diğerinin de bir ihtimal hapse atılmasına neden olacak... bir donun komik bir tarafı yok.
Discuter au sujet d'un slip n'a vraiment rien de comique, lorsqu'il s'agit de la mort violente d'un être humain. Et peut-être aussi de l'incarcération d'un autre.
Hangi donun kayıp olduğuna bakmadınız mı?
Avez-vous vérifié votre linge pour voir quel slip manquait?
O donun önemini ne zaman anladınız?
Quand avez-vous appris l'importance de ce slip pour ce procès?
Donun orada bulunmasını isteyen biri?
Quelqu'un qui voulait qu'on le trouve?
Kalın da donun.
Vous allez geler.
Donun dışında üstündekileri çıkar bakalım, Cady.
Mettez-vous en slip, Cady.
Hemen donun.
Restez cloués sur place!
Seni tanıdığımda kıçında donun yoktu.
Écoute, tu gagnes ta vie.
Belki donun da çok dardır.
Le pantalon vous serre aussi?
CHIEFS EVİNİZE DÖNÜN
RENTREZ CHEZ VOUS, LES CHIEFS
- Hey, şişko, donun nerede?
- Hé, gros lard, t'as perdu ton froc?
KOLTUĞUNUZA DÖNÜN
RETOURNEZ À VOS PLACES.
O zaman donun ıslak mı diye bakmamızın bir sakıncası yoktur.
Donc ça ne te dérange pas si on inspecte ton caleçon.
# Eve geldiğin zaman, donun köpük doluysa #
Quand tu te balades en vélo Tu as de la boue sur ton chapeau
# Chevrolet'de otururken, donun bokla doluyken #
Quand ton voilier perd son mât
Eve geldiğin zaman, donun köpük doluysa...
Quand ton voilier perd son mât Et que tu poses une pêche Melba
Bana bir tane wedgie ( donun yukarı çekilmesi ile yapılan bir şaka ) verdi.
Il m'a fait une coince.
- Tekrar donun!
Tournez encore!
Al DS'Lİ FUHUŞÇULAR EVİ NİZE DÖNÜN
Allez-vous-en, sidéens!
Hey, ağırdan al ve donun üstünde kalsın.
Vas-y mollo et serre les genoux!
Ve bırak donun aşağıda kalsın, Bay Kirli Ağız!
Et garde ton pantalon baissé, M. le polisson!
Aynı senin donun gibi kırmızı.
Il est rouge comme vos sous vetements.
Benim buluşum, götünün, paçalı donun içine, yayılmış olduğudur.
Tout ce que je vois percer, c'est ton cul. Il sort de ton pantalon!
Gerçekten, zor bir şeyle başa çıkmak. Sanırım, biçilen donun, size uyup, uymadığını... göreceğiz.
Eh bien, c'est l'occasion de voir si la culotte vous va bien.
- İş donun mu var senin?
- Tu as des caleçons de travail?
Aslında, yegane donun.
C'est qu'il s'agit en fait, de votre seul et unique caleçon.
Dinozorların nesli, senin donun yüzünden tükenmiş.
Les dinausaures ont en fait été éradiqués par votre caleçon.
Vee, donun.
Et... coupez.
Geri donun, sizi pic kurulari! O.. spu cocugu!
Revenez, espèces de salauds.
Fazla kan var ve donun görünüyor!
Trop de sang... Et on voit que tu respires. Fais-la, c'est tout.
OTOSTOP CEKiN VE EVE DONUN.
Rentrez chez vous en stop.
DONUN!
En cercle!
GERi DONUN.
Faites demi-tour!
GERi DONUN. COACH BOONE HEPiMiZi BURAYA KADAR GETiRDi,
Boone nous a amenés jusqu'ici.
Çok tatlı birisin, donun olmadığı için pantolonun yapışmış, otur lütfen.
Tu es un ange... en pantalon moulant sans slip, assieds-toi!
Donun.
Surprise!
Ama işler farklı gitseydi... yani sen donun bileklerinde uyumasaydın, kim bilir?
Mais si, disons, tu n'avais pas perdu connaissance... avec le pantalon autour des chevilles, qui sait?
Mavi donun var mı?
T'as un slip bleu?
GERİ DÖNÜN!
DEMI-TOUR!
"Giyecek donun olmasa bile"
Même si vous êtes démunis
Ama seyirciler bayılırlar görmeye donun iplisini
Mais le public préfère les girls en string
- Evet, şirin donun var William.
- Super boxer, William.
O donun üstündeki de nedir?
C'est quoi, à l'entrejambe?
Halkun herşeyün, donun dahi alduk.
Nous avons tout pris au peuple, même sa culotte.
Kızım, donun gözüküyor.
Sœurette, tes dessous dépassent.
Donun hâlâ ayağındayken lens kutumu alayım. Banyonuzda unutmuşum.
Écoute, pendant que t'es encore habillé, je vais prendre ma boîte à lentilles à la salle de bain.
Öbür donun nereye gitti?
# Qu'est-il arrivé à tes autres caleçons? #
Yoğun donun içinden geçip şehrin sınırına gideceğim.
Dans le givre fourré jusqu'aux confins de la ville.
Hey, sanki donun ki tahmin ediyorum şu kadın çantasının içerisinde bir tane vardır ateş almış gibi hiddetlenme.
Ne te fâche pas! Je veux pas que tu me frappes avec ton sac à main.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]