Ealing Çeviri Fransızca
31 parallel translation
İkinci peronda duran tren 4 : 50 Ealing Broadway. Hanwell.
Quai numéro deux, départ à 16 heures 50 pour Ealing Broadway, Hanwell, Hayes, West Drayton,
Ealing'de var olmayan bir adres verdi. Verdiği isimle vaftiz olmadığından da eminim...
Il a donné une adresse à Ealing qui n'existe pas, et un nom dont je doute qu'il ait été baptisé,
Ealing'li bir genç kız vardı... acayip hislere kapıldı.
Une jeune femme d'Ealing... avait un sentiment particulier.
Ealing'e yüz bakımına gitmem lazım.
Je dois aller chez l'esthéticienne pour mon masque.
Ben Sovereign Pansiyonu'ndan Judie.
Ici Jodie, pension Sovereign, à Ealing.
Reading ve Ealing Broadway'deki trenleri çekin.
Stoppez les trains à Reading et Ealing Broadway.
- Siyah taksi Ealing İstasyonu'na.
Le taxi l'a laissé au métro Ealing.
Araban, Little Sutton Sokağı'nda, Ealing Caddesi yönündeydi. Ama sen sağa dönüp, Griffin's Parade'ye doğru gittin.
Vous étiez sur Little Sutton Street, vers Ealing Road, vous avez tourné à droite vers Griffin's Parade.
Son olarak Ealing'deki Park Vale ordu barakasında görülmüş.
Leur dernière apparition était aux baraquements de Park Vale à Ealing.
Sarah olmadan, sizler olmadan, Ealing'deki tavan arasından doğru Dünya kurtarılmazsa kaos ve yıkım olur,...
Sans Sarah, sans vous, en train de sauver le monde depuis votre grenier à Ealing, ça sera le chaos et la destruction,
Ealing'teki arşivdeydim.
J'étais aux archives.
İngiliz UFO Araştırma ve Paranormal İncelemeler Topluluğu'na hoş geldin. Ealing Şubesi.
Bienvenue au Bureau Ufologique de Recherche du Paranormal et des Sciences Stellaires, succursale d'Ealing.
Ealing bir sürü uzaylı aktivitesinin merkezi ve Cuma günü bizim aylık UFO gözlem günümüz.
Il y a tellement d'activités aliens à Ealing. Vendredi c'est notre veille mensuelle d'aliens.
İnanın bana, Bay Chandra, Ealing fena bir yer.
Croyez-moi, M. Chandra, Ealing est vraiment terrifiante.
İngiliz UFO Araştırma ve Paranormal İncelemeler Topluluğu, Ealing kolu.
Bureau Ufologique de Recherche du Paranormal et des Sciences Stellaires. Succursale d'Ealing.
Buraya Ealing üçgeni diyorlar.
Cette zone s'appelle le triangle d'Ealing.
Clyde, Rani ve Ruby Ealing'deki tavanarasından Dünya'yı savunuyor.
Clyde, Rani et Ruby qui défendent la Terre depuis un grenier à Ealing.
- Ealing'e rapor vermek zorundayım.
- Je dois faire un rapport dans une boîte de conserve sur Ealing Common.
Savaş ofisi, Ealing'de bir karakolda artık.
Le bureau de guerre a maintenant une boîte aux lettres à Ealing.
Yarın gece Ealing Club'da çıkacağız ve belki gelip görmek istersin.
On joue au Ealing Club demain soir, et... peut-être que vous pourriez venir et... juste voir.
Böylece babasından imzayı alan yapımcı Michael dişi Cinderella Adam'ını bulabilmek için şov dünyasının uğrak mekanı Ealing Club'a gitti.
Ensuite, avec les droits de son père en mains, Michael le producteur partit retrouver sa dame, comme dans Cinderella Man, au Ealing Club, un lieu de prédilection exclusif au show-business.
Ve Michael elinde imzalı belge ile Ealing Club'daki bir gösteriye giderken George Sr. da elinde dergiyle MR cihazının içinde çavuşu tokatlamaya gitti.
Michael, le contrat signé en main, est allé se pavaner au Ealing Club, et George père, magazine en main, est allé en résonance magnétique.
O zaman onu Ealing Club'a götür.
Emmène-le au Ealing Club. Il y a des vedettes.
Böylece Maeby o akşam Herbert Love ve Cindy Featherbottom için Hollywood'un elit mekânı Ealing Club'da bir buluşma ayarladı.
Donc Maeby arrangea un rendez vous ce soir là au Ealing Club entre Herbert Love et Cindy Featherbottom.
Ama Michael hâlâ, oğlu Ealing Club'a gelmediği için onun canını acıtmaya çalışıyordu.
de ne pas être venu au Ealing Club... J'ai ces politiques qui sont impliqués et je...
İlk ikisi Albertson'ların park alanındaki bir güvenlik kamerasıyla üçüncüsü de Ealing Club'daki bir fotoğraf kabininde çekildi.
Les deux premières ont été prises par la caméra de sécurité d'un parking. Et la troisième a été oubliée dans le photomaton du Ealing Club.
İlerleyen saatlerde George Michael oldukça sarsılmış bir halde Ealing Kulübü'ne geldi.
C'était donc un George Michael quelques peu secoué qui arriva plus tard au Club Ealing
Batı Ealing'de.
Il est dans Ealing ouest.
Batı Ealing'deki bir toplu konut projesinde.
Un projet immobilier dans l'ouest.
Ben Ealing'de yaşıyorum.
Je vis à Ealing.
Ealing'te bir yer.
Quelque part à Ealing.