English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ E ] / Earnest

Earnest Çeviri Fransızca

44 parallel translation
THE IMPORTANCE OF BEING EARNEST ( AŞKIN ÖNEMİ )
Encore en train de manger, Algy? Mais c'est l'habitude dans la bonne société de se restaurer après ses exercices du matin. Quel bon vent t'amène à Londres, mon cher Constant?
- Nasıl gidiyor, Saj? - İyidir, Earnest
Cava, Earnest.
Earnest, hemen buraya gel!
Earnest! Ramène ton cul!
Ben Bradford'a gidiyorum..
Peux pas, on va à Bradford. - Cava, Earnest?
Noldu, Earnest? - Kanala gidip sıçan kuyruğu toplayacakmış.
- Il va chercher des queues de rat.
- Ne için Earnest?
Pour quoi faire?
Hadi Earnest, at şu topu.
Allez, Earnest, passe-moi le ballon! Salut, Meenah.
Earnest! Buraya gel seni küçük piç!
Reviens, petit saligaud!
- Gelebilir miyim? Earnest, bak elimde ne var!
Earnest, regarde ce que j'ai!
Ernest Muhlbrat, hızlı yırtıcı dinozorların * bir tehdit algıladığında boyunlarının büyüdüğü ve diğer yırtıcıları korkutmak için geniş perdeli bir ses çıkardığı varsayımında bulunan ilk kişiydi.
Et d'après l'hypothèse d'Earnest Muhlbrat, un vélociraptor se sentant menacé... déployait son collier et émettait un cri strident... pour effrayer son prédateur.
Earnest, çok güzel bir konuşmaydı.
Earnest, quel discours magnifique.
Müfettiş. Dedektif Müfettiş Earnest Webster... G-birliği metropolitan polisi.
Inspecteur Ernest Webster, Division G, police métropolitaine
Son Macera "filmindeki dalkavuk şeyh de" Earnest in the Army " deki füze ateşleyen terörist, paragöz şeyh de buna örnektir.
ou le cheik cupide prêt à commettre tous les actes de terrorisme, même à lancer un missile dans "Ernest dans l'armée".
Kızın babası Earnest Leonard.
Son père est Earnest Leonard.
Affedersin, Earnest.
Excuse-moi, Ernest.
Siz, Earnest Johnson yasalara uygun olarak oyunuzu kullanacağınıza yemin ediyor musunuz?
Earnest Johnson, promettez-vous de revoter selon les termes de la loi?
Earnest Johnson!
- Earnest Johnson!
Earnest Johnson birkaç dakika önce ortaya çıktı. Sizin de gördüğünüz gibi medyanın ilgisinden şaşırmış durumda.
Earnest Johnson est sorti il y a un instant, apparemment bouleversé par la présence des médias.
Bay Landry, tam olarak ne zamandır Earnest Johnson'ı tanıyorsunuz?
M. Landry, depuis quand connaissez-vous Earnest Johnson?
Earnest Johnson'ı mı?
Earnest Johnson?
Hey Earnest!
Salut, Earnest!
Eminim ki Earnest pantolonuna doldurmuştur.
Eh bien... je suis certain qu'Earnest... est en train de chier dans son froc.
Earnest Johnson hakkında herşeyi kurcalamanı istiyorum.
Dégotte-moi tout ce que tu peux sur Earnest Johnson.
Yapılan düzenlemeye göre seçmen Earnest Johnson 10 gün içinde oyunu kullanacaktır.
"Le votant, Earnest Johnson, " est autorisé à revoter dans 10 jours
Bahsi geçen seçmen Earnest Johnson, bugünden itibaren 10 gün içinde oyunu yeniden kullanma hakkına sahiptir.
"Le votant, Earnest Johnson, " est autorisé à revoter dans dix jours
Earnest Johnson'ın ruhsal durumu nasıl?
Dans quel état d'esprit avez-vous trouvé Bud Johnson?
Saygılarımla, Earnest Bud Johnson. "
"Cordialement, Earnest Bud Johnson"
Yarın sabah Earnest Bud Johnson son oy kullanma kabinine yürüyecek ve seçimini yapacak.
Demain matin, Earnest Bud Johnson entrera dans l'isoloir et il fera son choix.
Siyah renkli keşmir bir kazak giydim. Earnes Swen kotlar ve Pour La Victorie ayakkabılar.
Je portais un sweater vintage en cashmere, un jean Earnest Sewn et des bottes Pour La Victoire.
Yarın ki seçmelerin senaryoları hazır. "The Importance of Being Earnest." oyununu sahnelediğiniz için çok heyecanlıyım.
Désolée, j'ai tous ces scripts de prêts pour les auditions de demain, et je dois vous dire, que je suis vraiment contente de voir que vous allez faire
The Importance of Earnest ya da öyle bir şey.
"The Importance of Earnest" ou quelque chose du genre
Aman Tanrım, The Importance of Being Earnest?
Oh, mon Dieu, l'Importance de Being Earnest?
Ben hala The Importance of Being Earnest'i söylememiz gerektiğini düşünüyorum.
J'ai pensé que nous devrions faire L'importance d'être honnête.
Günümüz dergi reklamcılığının babası olan "Printers'Ink" te, ünlü bir yazar, Ernesto Elmo Calkins, telif hakları konusunda büyük bir üstat,
Il y a un article paru dans le magasine Printers'Ink qui était la principale revue spécialisée sur la publicité de son époque, par un célèbre rédacteur publicitaire, appelé Earnest Elmo Calkins, c'était un vieux monsieur connu pour son art d'écrire des slogans publicitaires.
Salgın güneyde Earnest'da başladı.
L'épidémie venait tout juste de démarrer à Earnest, au sud.
Earnest Marks.
Earnest Marks?
Naber Chris?
Salut, Chris. Earnest.
Earnest. Ne oldu ortağım?
Il s'est passé quoi, mec?
Earnest Marks'la mı görüşüyorum?
- Allô? Tu es Earnest Marks?
Earn adına özür dilerim. - Princeton da mı...
Vraiment désolée pour Earnest.
Earnest Bud.
- Oui.
Earnest Sewn marka kot pantolon giymiş genç bir JR Ewing gibi.
Imagine-toi un jeune J.R. Ewing dans un jean de marque.
Earnest Walton, "Büyük Ejder", memnun oldum.
- Moi aussi.
Bu Earnest. Evet.
C'est Earnest.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]