English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ E ] / Efendiler

Efendiler Çeviri Fransızca

209 parallel translation
Efendiler bugün buraya Majesteleri'nin hepimizin kalbinden geçen kararını kendi ağzından duymak için toplandık.
Messires, nous allons entendre de la propre bouche de Sa Majesté, sa décision sur un sujet qui vous est cher.
Kahramanlık, son günlerini bu güzel dünyada yaşadı. Şövalyeler ve leydileri son kez burada görüldü. Efendiler ve köleler de.
On y trouvait le meilleur de la galanterie... des chevaliers et des dames... des maîtres et des esclaves.
Evet Efendiler. Ben Samson'ı size getirebilirim. - Sen mi Delilah?
Oui, mes seigneurs, je peux vous le livrer moi-même.
Claudius! Uyanın efendiler! - Efendim?
Varron, Claudius, réveillez-vous!
Hizmetkarlık insanın içinde varsa, Şerif Ali Faysal'dan kötü efendiler bulabilir.
Si un homme a pour destin d'être serviteur, chérif Ali... il peut avoir pire maître que Fayçal.
- Dikkat, efendiler!
- Achtung, messieurs!
- Evet, Bayım. Hanedanlar, Gerçek Prensesler, Efendiler! Evet onlarla bir kez ben de içtim!
- Oui, monsieur, les princes de la cuite, les seigneurs, ceux avec qui tu buvais le coup dans le temps.
Kortej'deki bey efendiler Pineau, Schuman, Bidault v.b. millet vekilleri Zafer Kemeri'nde bir çelenk koyuyor, sonra kalabalık Fransis komünist partisının merkezini saldırıp
Le cortège avec MM. Pineau, Schuman, Bidault, et d'autres députés dépose une gerbe à l'Arc de Triomphe, puis la foule attaque le siège du Parti Communiste Français
Babalık, artık ne çar ne efendiler var.
Plus de Tsars, plus de maîtres.
Yalnız dikkat edin efendiler. Aramızda çok ihtiyatlı davranan Bazı hainler var... ki Kral buna artık müsamaha göstermeyecek.
Attention, messieurs, il y a parmi nous une couvée de traîtres discrets, dont le roi ne peut plus accepter la tromperie.
Efendiler ve kölelerle ilgili her şeyden nefret ediyorum ben.
Je déteste tout du maître et de l'esclave.
Rab sizinle olsun, soylu efendiler. Eviniz sağlık, mutluluk... ve tüm diğer güzel şeylerle dolsun...
Que Dieu vous bénisse, nobles messieurs, et le bonheur pour votre maison.
Artık efendiler yok, artık köleler yok.
"C'est bien qu'il n'y ait plus de seigneurs."
Doktorlar, efendiler. Cinayetten sonra orada yıkandım.
Messieurs, après le crime je me suis lavé.
Sorduklarında ne cevap vereceğim? "Söyleyin bakalım, efendiler hanımlarımızı kurşunlardan niye koruyamadınız?"
Qu'est-ce que je répondrai quand on me dira - alors, les hommes, vous n'avez pas su les garder des balles, nos mamans?
Bir at efendiler, bir at.
A cheval, messieurs, à cheval.
- Lütfen efendiler.
- S'il vous plaît, mes braves.
Artık efendiler yok.
Des années plus tôt...
Efendiler, köylüler, saçmalık!
- On naît tous égaux!
- Bütün efendiler!
- Non. Ce sont des propriétaires fonciers.
Efendiler bizden bir çalışma yılını çalmak istiyorlar!
Le padrone les prive d'une année de travail!
Efendiler tarafından sömürülmüş, Faşistler tarafından öldürülmüş.
Réveillez-vous! Exploité par les propriétaires fonciers.
Efendiler tarafından sömürülmüş, Faşistler tarafından öldürülmüş.
Journalier depuis l'âge de sept ans. Exploité par les propriétaires fonciers.
Efendiler tarafından sömürülmüş, Faşistler tarafından öldürülmüş.
Ouvrier agricole depuis ses sept ans. Exploité par les propriétaires fonciers.
- Asla hiç kimseyi. - Bütün efendiler böyle söyler.
Tous les padroni disent la même chose et ils sont si hypocrites
Efendiler faşistleri ektiler.
Ils ont été créés par les padroni.
Onları kendileri istedi, onlara para verdiler. Faşistlerin yardımıyla efendiler daha daha fazla kazandılar ta ki paraları nereye koyacaklarını bilemeyene kadar!
Grâce à ces fascistes, ils ont commencé à tant gagner qu'ils ont dû mettre leur fortune à profit.
Efendiler... Baş Müfettiş ve General Tien Ta... vardıklarında, lütfen hakkımda güzel konuşun.
Mes seigneurs, lorsque le légat impérial et le général Tian Ta seront là, pourrez-vous leur glisser
Efendiler! Artık Caesonia'yla evlenmem gerekiyor. Oğlum, Caligula Germanicus'un annesiyle!
Mes seigneurs... je vais donc épouser Caesonia... la mère de mon fils :
Efendiler Ikoma ve Ogura, Ichimonji ailesinin çıkarlarını korumak ve hedefleri daha da ileri götürmek adına çok çalıştınız.
Vous avez bien travaillé pour les Ichimonji en ces temps troublés.
Elbette. Öyleydi. Siz Almanlar, efendiler gibiydiniz.
Au ghetto de varsovie, l "'Organisation Juive de Combat "
Evet. Efendiler. Sahipler.
fut officiellement constituée le 28 juillet 1942.
Prenslerse bu nota göre yüz yirmi altı. Bunlara şövalyeler, efendiler ve cesur centilmenler de... eklenince sekiz bin dört yüz... ki bunların beş yüzü... dün şövalye olmuş.
126 princes sont inclus dans ce nombre... auxquels s'ajoutent 8400 chevaliers, écuyers... et vaillants gentilshommes... dont 500, hier seulement, furent faits chevaliers.
Sadece bir asilzade bu tür şeyleri yazmaya cüret edebilir efendiler.
- Seul un noble peut décrire ces horreurs, un noble bien placé.
Ordudaki efendiler de şu an şüphedeler.
Le maître d'arme est déjà soupçonneux.
Son bir şey daha, namuslu efendiler.
Un mot encore, honnêtes voisins.
Efendiler, keyfinize bakın
Maîtres, servez-vous.
Yalnız mısınız, Efendiler?
- Vous êtes seuls, mes seigneurs?
Ve yeni ve korkunç efendiler.
Et de nouveaux et terrifiants maîtres.
Efendiler Kurucular'dır, ben sadece onların hizmetçisiyim, keza Jem'Hadar...
Les Fondateurs le sont. Je ne suis qu'un serviteur, tout comme les Jem'Hadar... et vous.
Beni bilgilendirin. Efendiler onları nasıl buldu?
Comment les seigneurs du système les ont trouvés?
Efendiler sizi nasıl buldular, o halde?
Comment les Goa'ulds vous ont-ils localisés?
Güzel efendiler, sadece bildiğimi söyleyebilirim.
Messieurs, je ne peux vous dire que ce que je sais.
Öncelikle, efendiler —
Tout d'abord, maître de ces lieux...
Bugün uşaklarla efendiler eşit!
Aujourd'hui il n'y a ni serviteurs ni maîtres.
Özgürsünüz efendiler.
Vous êtes libres mes amis, et permettez-moi de vous remercier
Efendiler düşmandır ve onları yok etmeliyiz.
- Vous êtes la padrona.
Efendiler, lütfen bizi affedin.
S'il vous plaît, pardonnez-nous.
Efendiler!
Mesdames Messieurs, vous avez dû mal comprendre l'épéiste Cho
Efendiler... Kral!
Messires... le Roi!
Ah efendiler...
Mes amis... songez que ceux qui vous poussent à commettre cet acte

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]