Eldon Çeviri Fransızca
106 parallel translation
Bay Deckard, Dr. Eldon Tyrell.
Mr Deckard, Dr Eldon Tyrell.
Üç yıldır ortağız ve sen hala bana karşı bahse giriyorsun?
Tu paries encore avec moi? - Eldon!
Neden Eldon? Olasılık kanunu.
- Et la théorie des probabilités?
Eldon Titus'u izlerken sende Joxer'ı izleyeceksin.
Tu gardes Joxer, Eldon épie Titus.
- Bahis iptal, Eldon.
- Il ne tient plus. - Très bien.
Bu şu bahisle ilgili, değil mi? Rafe ve Eldon'ın arasındaki.
Tu penses au pari qu'il a fait avec Eldon?
Zeyna, Eldon'a göre değil.
Non, si j'en crois Eldon.
Peki, Eldon belki senin bana bunu anlatmanı... böylece benim de Rafe'e yakınlaşmamamı istemiş olabileceğini düşündün mü?
Et si Eldon voulait que tu me le répètes pour que je repousse Rafe?
Bir insan formuna girip Eldon Michaels isimli bir adamın kılığına büründü.
II a pris forme humaine, et se cache sous Ie nom d'EIdon MichaeIs.
Eldon Michaels hakkında bulabildiklerin bu kadar mı? Bir adres mi?
C'est tout ce que tu as sur EIdon MichaeIs, une adresse?
Eldon Michaels, sanıyorum.
EIdon MichaeIs, je presume?
Last Cosmos'un Nöbetçileri, Eldon Michaels tarafından mı yazıldı?
"'sentinelles du dernier Cosmos', par EIdon MichaeIs? "
Jane Eldon tanıyor musun?
- Connaissez-vous Jane Eldon? - Eldon?
Eldon. Hayır, onunla hiç karşılaşmadım.
Je ne l'ai jamais rencontrée.
Evet. Jane Eldon.
Jane Eldon.
Bahara kadar gri maddeye ulaşmasını bekliyoruz.Bay Eldon.
Au printemps, il atteint la cervelle. Monsieur Eldon?
Eldon. Aç mısın?
Eldon, t'as pas faim?
Eldon onun, ciğerlerindeki havayı emen bir odaya konulacağını sandı.
Eldon croyait qu'il serait dans une chambre qui leur aspire les poumons.
Üzgün bir şekilde Vergie'nin lokantasında otururken Mel, Eldon'ı arayan kedinin koşuşturduğunu görür.
on était chez Virgie, le café, un peu déprimés, quand Mel voit passer le chat, à la recherche d'Eldon.
Eldon, tıpkı baban gibi konuşuyorsun.
Seigneur, Eldon, on dirait entendre ton père.
Eldon, bu ilgilenmekten daha öte bir şey.
Je suis plus qu'intrigué.
Nasılsınız? Selam, Eldon.
Eldon, qu'est-ce qui bouge?
- Eldon, boktan bir iş!
Eldon, ça pue la merde de chien.
Eldon Perry.
Eldon Perry.
O bir zenci, Eldon.
Elle est noire, Eldon.
- Eldon, lütfen.
Eldon, je t'en prie.
Bundan emin misin, Eldon?
Vous êtes sûr pour celui-ci?
- Sen mi vurdun, Eldon? - Evet.
- Tu l'as eu, Eldon?
- Ben fikir yürütüyorum.
Tout se passe bien, Eldon.
Çeneni kapar mısın, Eldon? Kapa çeneni.
Tu vas te la fermer, Eldon?
Haydi, Eldon. Bunu yapma.
Eldon, ne fais pas ça.
Sevgili Eldon. Herhâlde neler olduğunu merak ediyor olmalısın.
" Cher Eldon, tu te demandes sûrement ce qui se passe.
Eldon Perry ve amcan sana bakarken bunu mahkemede de anlatabilecek misin?
Etes-vous prêt à tout avouer au tribunal, en présence d'Eldon Perry et votre oncle?
Eldon, ne oldu?
Eldon, qu'est-ce qui ne va pas? Rien.
Bunu da istiyorum, Eldon. Sonra bitecek.
II me faut celui-là, Eldon, et tout est terminé.
Buna ihtiyacım var, Eldon.
Il me le faut, Eldon.
Öğleden sonra görüşürüz, Eldon.
A cet après-midi.
Seni ele verdim, Eldon.
Je t'ai dénoncé, Eldon.
Umarım cehennemde yanarsın, Eldon Perry.
J'espère que tu brûleras en enfer, Eldon Perry.
Görünen o ki terfi eden son memurumuz Eldon Perry törene katılamadı.
Apparemment Eldon Perry... le dernier officier à être promu... n'a pas pu être présent cet après-midi.
İşte Eldon Perry lll. Annesinin yanında.
C'est Eldon Perry III... ici, juste à côté de sa maman.
"Eldon, nasıl yaparsan yap." Ben de o olayı bir şekilde kapatırım. Çünkü "Ne olmuş yani? Jack bir Tanrı." diye düşünürüm.
"Fais ce que tu fais", je gravais "affaire classée" sur un cercueil... car je me disais qu'après tout, Jack était Dieu.
Eldon!
Eldon!
Örneğin Eldon.
Comme Eldon ici.
Eldon, Jimmy'nin sana söyleyeceği bir şey var.
Eldon, Jimmy a quelque chose à te dire.
Dünyaya Los Angeles Polisi'nin kendi başının çaresine bakabildiğini gösterin.
Eldon, peut on le faire?
Eldon. Bobby. Yapma şunu, Bobby.
Bobby, ne fais pas ça.
Ben Eldon.
C'est Eldon.
Eldon Perry!
Eldon Perry.
Çok teşekkür ederim, Eldon.
Merci bien, Eldon. Merci bien.
Eldon.
Eldon...