Electro Çeviri Fransızca
310 parallel translation
Bir elektrokardiyogram yapacağız.
Faites vite un electro, et que Nielson descende.
Elektronuz normal... ve tansiyonunuz da düşmüş.
Electro-cardiogramme normal. Votre tension a même baissé.
Copları hazırlayın.
Electro-cannes!
EKG alın. Göğüs filmi, kan sayımı, biyokimya, enzim, pıhtılaşma testleri.
Electro, thorax, NFS, chimie standard, enzymes et contrôle de la coag.
Ruslar, davranışları kontrol etmek için electro-encephalographic teknikleri kullandılar.
Les Russes utilisent des techniques électro-encéphalographiques.
- Elektromanyetik darbe.
- lmpulsion Electro-Magnétique.
Electro Guard tarafından takip ediliyorsunuz. "
Electroguard vous poursuit ".
Electro Guard da nedir?
C'est quoi, "Electroguard"?
Telsizcinin öldüğünü söylemiştin. Onun paraşütü yok mu?
L'électro n'avait pas de parachute?
- Hayır. Benim telsizcimdi.
Il était mon électro.
- Elektro--elektro- - - Elektron mikroskobu.
C'est un microscope électro... électronique.
Umuyoruz ki, bu elektro-dinamometre, hava kanalları araştırmamızı tamamlamamıza... olanak sağlar.
Nous espérons que cet électro-dynamomètre nous permettra d'achever notre examen respiratoire.
Şok tedavisi almış.
On lui a fait des électro-chocs.
Bana şok tedavisi uyguladıklarını biliyor muydunuz?
On m'a fait des électro-chocs.
EEG ve arteriyogramlarda gözümüzden kaçan şeyi... bu şekilde bulabiliriz.
Ce que l'électro-encéphalogramme n'a pas révélé, pourrait apparaître de cette façon.
Şu EEG çıkışlarına bakmak istiyorum.
Je veux voir mes électro-encéphalos.
Bir de şu EEG çıkışlarına tarafsız biri baksın istiyorum.
Et j'aimerais... qu'un œil objectif regarde ces électro-encéphalos.
- Öyle mi? - Evet. Pekâlâ, gelin.
Ils ont pas mal de matériel électro...
Ben bunun elektrostatik falan olduğunu düşünmüyorum.
C'est ni électro, ni statique, ni rien.
EEG'sinde patolojik bir belirti yok.
Tout paraît normal sur son électro-encéphalogramme.
Başka çarem yok. Elektromanyetik güçlendiricimi kullanmak zorundayım.
J'enclenche le survolteur électro-magnétique.
Elektrik şoku.
C'est une machine à électro-chocs.
Elektroşok terapisinde kullanılıyor.
Un produit utilisé pour les électro-chocs.
Elektroşok terapisi uyguluyoruz.
On lui a fait des électro-chocs.
Şimdiye kadar gördüğüm en güçlü elektromıknatıs.
Et c'est l'électro-aimant le plus puissant que j'aie jamais vu.
Ölmüş. Ama onu EKG'ye aldıracağım.
Elle est stable, mais je veux lui faire passer un électro.
Niçin EKG?
- Pourquoi un électro?
- Elektronik cop. Elimizde olan bu.
- Une électro-canne.
Elektronik copu bana ver.
Par ici l'électro-canne.
Artık mobilya ve beyaz eşya sipariş edebiliriz.
On peut commander les meubles et l'électro-ménager.
Bilgi gezginleri, elektro büyücüler, tekno sanatçılar.
Voleurs de données, as de l'électro, techno-anarchistes.
Üstüne üstlük beyin dalgaları rahatsız edici şekilde kararsız.
Et son électro-encéphalogramme est inquiétant.
Traktör ışını beni içine çekti.
L'électro-aimant. Irrésistible. Bref.
Kalbime dikkat etmeliyim.
J'ai déjà fait mon électro d'effort.
20 meq kadar ilave et ve gözünü EKG'den ayırma.
20 milliéquivalents en Y, surveille l'électro.
Kalbe dokunursan EKG seni uyaracak.
L'électro dit si tu touches le coeur.
Gece röntgen ve EKG'si çekilmiş.
L'équipe de nuit a passé des radios et un électro.
Ağrıyı anlamak için, P.Q.R.S.T. Ile başla.
Pour faire le bilan d'une douleur, commençons par un électro.
Göğüs filmi, EKG, kan sayımı rutin biyokimya, Dig düzeyi, idrar 2 defa kan kültürü, kan gazları tetkiki yapılsın.
Nous voulons un thorax, un électro, un NFS... chimie hydraulique, CBU, gaz du sang... Fais aussi deux hémocultures... et réhydratation avec 300cc de sérum physiologique.
Bir saat sonra 60. Bir EKG daha alın. Monitörden izleyin.
60 en 1 h. Je veux un autre électro et surveillez-le.
12 lid, CBC, Chem 7, kardiyak enzimi ve pıhtı analizi istiyorum.
Un électro, NFS, chimie standard, enzymes cardiaques et profil de coag.
adı da "Elektroşok Terapisi".
Les électro-chocs!
Karınızın EKG'si normal.
Son électro est normal.
12 kanallı EKG.
Faites un électro.
Monitörü getirip ne olduğuna bakalım.
On fait un électro. J'ai besoin de savoir ce qui se passe.
6.
Faites-lui un électro.
Yardıma ihtiyacın var.Şok tedavisine, ya da çok güçlü bir hipnoza.
Tu as besoin de soins, d'électro-chocs, de doses massives de Prozac...
Bebek-gram, CBC ve kan gazı verilsin.
Faites un électro pédiatrique. NFS et gaz.
- Kalbi durmuş.
- Électro plat.
Kazı bana verin ki göğsünüze EKG'yi takabilelim.
Donnez-moi cette oie pour que nous procédions à un électro.
Elektro türbülans nedir?
C'est quoi, une turbulence électro?