English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ E ] / Elf

Elf Çeviri Fransızca

560 parallel translation
Gözcü elf'lerimi neler olduğunu öğrenmeleri için gönderdim.
J'ai envoyé mes espions elfes découvrir ce qui se passait.
Yani diyorsun ki o elf elçilerini kendi... hüsnükuruntun için araştırmaya gönderdin...
Tu veux dire que tu as envoyé cet elfe émissaire... enquêter sur la base d'une vague impression de ton...
Elf kuzenlerimiz çoktan siperlere vardı.
Nos cousins elfes sont déjà dans les tranchées.
Elf'ler ve periler düşman kuzenlerdir. Gösterileri için pek havamda değilim.
Les elfes et les fées s'entendent mal, et leurs tours ne m'emballent pas.
Periler ve elf'ler arasındaki düşmanlık iyice azaldı.
Il ne reste guère de rivalité entre les fées et les elfes.
Elf'lerin evlerinde bile daha gelişmiş büyüler gördüm.
Même chez des elfes, j'ai vu une magie plus sophistiquée.
Özgür dünyanın hayatta kalan... tüm elf'leri benim sancağımla savaşacak.
Les autres elfes du monde libre se sont ralliés à mon étendard.
Küçük bir bayan, bir elf... ve geri zekalı bir robot ile.
Une femme-enfant, un elfe... et un abruti de robot.
Hey, General... bir elf şapkası satın almak ister misin?
Voulez-vous acheter un chapeau d'elfe? Une barbe d'elfe?
Ya da bir Elf sakalı?
Souvenirs à vendre. De précieux souvenirs à vendre.
Elf'ler ne konuda iyiler ki?
Á quoi servent les elfes? Avatar, bonne chance!
Elf, dur... Kan üzerine kan akıyor, babalar ve oğullar ölüyor... kardeşlerin, aşıkların gözlerini nefret bürüyor ve hayat anlamını kaybediyor.
Le sang coule sur le sang, les pères et les fils meurent... les frères et les amants répandent une fausse haine et la vie s'écoule au loin.
Elf'ler az sayıda direnen mutant'ları kumsaldan temizlerken... yüzlerce akbaba da katliamın tepesinde... çığlıklar atarak daireler çiziyorlardı.
Les elfes dégagèrent les plages des quelques mutants qui se battaient... tandis que des centaines d'oiseaux volaient en cercle au-dessus du carnage.
Kadim krala ve elf lorduna biriktirirlerdi altınları, oranın alacakaranlığında biçimlendirdikleri, işledikleri ve yakaladığı ışıkları gizlediler mücevherlerle kılıcın kabzasında.
Pour un antique roi Et un seigneur lutin Là, maints amas dorés Et miroitants Ils forgèrent Et la lumière ils attrapèrent
Haziran da yıldızlar altında söylenen elf şarkılarını kaçırmak istemem. Ama...
II ne faut pas rater le chant des elfes... au mois de juin, sous un ciel étoilé, mais bon...
Elf dostları!
Amis des elfes!
Dikkatli ol, Elf kılıcım var!
Arrière! J'ai pour arme une lame qui vient des elfes!
Geceye kadar, tüm gün boyunca yol aldık. Sonunda ormanın en doğusunda bulunan elf kralının sarayına ulaştık.
Nous avons marché jusqu'à la nuit... pour arriver enfin au Palais du Roi des Elfes... qui se trouvait à la lisière orientale de la forêt.
Oh, Ulu Elf Kralı, dostlarıma güvenmeli ve ittifak kurmalısın.
O grand Roi des Elfes, mon ami et allié fidèle.
Uzun zaman önce... İkinci Çağın başlarında... büyük elf demircileri Kudret Yüzüklerine şekil verdiler.
Jadis... au début du Second Age, les grands Elfes Forgerons forgèrent les Anneaux du Pouvoir.
Uzun boylu elf kralları için üç tane.
Trois pour les Rois Elfes.
Beren ölümlü bir insanmış... Luthien Tinúviel ise elf kralının kızıymış. Bu dünyanın tüm evlatları arasında gelmiş geçmiş en güzel kızmış.
Et Beren était un mortel, mais Luthien Tinuviel était la fille d'un Roi des Elfes, et la plus belle jeune personne du monde.
Evet Sam bu bir elf.
Oui, Sam. C'est un Elfe.
Havaifişekler falan iyi de bu elf büyüsü.
Les feux sont tous fort beaux, mais il s'agit de magie d'Elfes.
"Elf kralları için yapılan üç yüzük göğün altında."
"3 Anneaux pour les Rois Elfes sous les cieux!"
- Elf... insan ve cüce bir arada ha?
- Elfe, Mortel et Nain à la fois?
Kızın birinin, bir elf tarafından odaya çekildiğini gördüm.
J'ai vu un lutin traîner la fille hors d'une pièce.
- Elf mi?
- Un lutin?
Elf Prensi Lowrek adına, defol iblis.
Au nom de Lurick, prince des Elfes, donne-moi le fusil.
Elf Prensi Lowrek adına, defol iblis.
Au nom de Lurick, prince des Elfes, que le démon disparaisse!
Elf dudaklı.
Lèvres de lutin.
Bir elf.
Un elfe.
Bir elf, penceresine gelmiş ve parasını, teleskop için, Rockefeller Kuruluşu'ndan almasını söylemiş.
Un elfe est passé par sa fenêtre et lui a dit de demander des fonds à la Fondation Rockefeller.
Bu bir Elf.
- Une elfe!
- Tamam. Mulder, ELF dalgalarının ne olduğunu biliyor musun?
Tu connais les ondes FUB?
ELF alanının gösterdiğine göre bunun biyolojik etkileri ; insan dokusundaki elektrik akımını etkilemesi ve kimyasal reaksiyonları değiştirmesi.
On sait que les ondes FUB affectent les tissus humains créant des courants électriques altérant les réactions chimiques.
Bir Elf mi?
Avec une elfe?
Bir elf'e mi?
D'une elfe?
Bu sulandığın elf kızı değil mi?
C'est l'elfe de tes fantasmes?
Hayır, büyülü bir elf olmak böyle birşeydir.
Non, c'est l'essence même d'un lutin magique.
Evet, işte burada. Şimdi elf ile periyi döndür.
Oui, celui-la, là, intervertis l'elfe et la fée
Sanırım Elf işaretleri, okuyamıyorum.
On dirait un écrit elfe.
"Bakire Elf" aşkını ölümlü olan Beren'e verdi.
Jeune fille elfe qui aima Beren, un mortel.
Bu benim hünerlerimin dışında, ona Elf ilacı lazım.
Ça dépasse mes compétences. Il a besoin des Elfes.
- O bir Elf!
Une Elfe.
Onu bize ver, dişi Elf!
Abandonnez le Semi-Homme, Dame-Elfe.
Sen Elf değilsin.
Vous n'êtes pas un Elfe.
Yüzüğü bir Elf'in elinde görmektense, ölmeyi tercih ederim!
Plutôt la mort que de voir l'Anneau dans les mains d'un Elfe!
Budala elf!
Elfe insensé!
- Güzel! Bu elf işi bırakıyor!
Parfait, la fée se retire.
Sonra bir elf tarafından öldürüldüm.
Et j'ai été occis par un elfe.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]