English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ E ] / Elli

Elli Çeviri Fransızca

2,774 parallel translation
Yüzde elli indirim mi?
50 % de remise?
Elli!
Elli!
Beni hatırlamadın mı Elli?
Tu ne te souviens pas de moi, Elli?
Ben Michael Lang'im, sen Elli Teichberg'sin.
Je m'appelle Michael Lang, et toi, Elli Teichberg.
Çok iyisin Elliot.
C'est génial, Elli.
- Elli, etrafa bir bakabilir miyiz?
- Peut-on visiter, Elli?
Elliot, kalmaları için herkese oda teklif ettin mi?
Elli, as-tu offert d'héberger tout le monde?
- Uygun görünüyor Elliot.
- On dirait que ça va marcher, Elli.
Elliot, sen salağın önde gidenisin.
Elli, tu es un idiot.
Durdurmaya kalkma.
N'essaie pas de l'arrêter, Elli.
Elli. Yardım et.
Elli, à l'aide.
Çünkü dedikodular şimdiden başladı, ve bizi yerel bir simanın temsil etmesinde fayda var.
Les rumeurs vont bon train, Elli, et on doit mettre un visage local sur cette réalité.
Ve sen Elli yerel bir simasın.
Et toi, Elli, tu es un visage local.
Müfettişleri mi diyorsun? Sen hiç merak etme Elli.
Ne t'en fais pas pour ces inspecteurs.
Radikal fikir Elli.
C'est radical, Elliot.
Boş konuşuyor Elli.
Il dit n'importe quoi, Elli.
Tüm yolları tek yön yaptılar Elli. Hepsi Max'in yerine çıkıyor.
Toutes les routes sont bloquées jusque chez Max.
Elli, gitmelisin.
Elli, tu devrais y aller.
Elli.
Elli.
Korkmuştum Elli.
Elli, j'avais peur.
Kendi kendime "Elli'nin buraya geri gelip de, ölürken yanıbaşımda olması ne güzel" diye düşünüyordum.
Je me disais : "C'est gentil de la part d'Elli de venir ici " pour aider un homme mourant. "
- Elliot, annenle ilgili şu mesele...
- Elli, au sujet de ta mère... - Ne t'en fais pas pour ça.
- Elli, geldin demek.
- Elli, tu as réussi.
Ben kızları ıslak elli severim.
J'adore les filles... aux mains mouillées.
Bugünlerde ben elli elli diyorum. Bir göze karşılık bir göz.
Pour l'instant, je dirais 50-50, oeil pour oeil.
Birinin dediğine göre elli yıl içerisinde kimse Latince konuşmayacakmış mı ne!
Il paraît que dans 50 ans, plus personne ne parlera latin.
Benim bir bebegim olmak uzere, belki de uc elli veya kurek kafali olacak oysa onun en cok endiselendigi sey her ne olursa olsun, goguslerimin oldugu gibi kalmasi.
Mon bébé pourrait avoir trois mains ou une tête en forme de pelle, et il s'inquiète que je perde mes seins.
Bu bitkilerin yaşına göre derim ki, bilmiyorum, elli mi, altmış mı?
{ \ pos ( 120,250 ) } Vu l'âge de cette végétation, je dirais... { \ pos ( 120,250 ) } - je ne sais pas, 50, 60 ans?
- 41 bin elli dolar aslında.
- 41 050 $. - Oui?
Sezar'ın, tarihin yüzde elli rütbesini almış kadın lejyonlarını ve kadın gemi kölelerini duyacak mıyız ;
"Va-t-on entendre parler " des légionnaires et galériennes de César " qui, naturellement, occuperont 50 % des effectifs de l'histoire,
Elli yılımı böyle geçirdim.
J'ai passé 50 ans comme ça.
Elli benim olacak.
50 sont pour moi.
- Sen elli mi alıyorsun?
- Vous prenez 50? Pour quoi?
Yeni cam gereçler, ısıtma cihazları elli kilo kadar buza ihtiyacımız olacak.
Il nous faut de nouveaux éléments en verre, des chauffe-ballons, environ 50 kg de glace.
Aynı bloğun etrafında elli defa dönmüşüz gibi hissettim.
Comme si on avait fait 50 fois le tour du pâté de maisons.
Beşinci sınıfta hazırladığım, elli yaşıma gelene kadar yapmak isteğim şeylerin bir listesi.
- C'est quoi? - Une liste faite en CM2 { \ pos ( 192,225 ) } de ce que je voulais faire avant mes 50 ans.
Bu elli saatlik komedi, üç yüzün üstünde skeç, bir tane çözülmemiş ekip üyesinin ölümü ve bir Emmy dergisi kapak haberi demek.
Soit 50 h de comédie, plus de 300 sketchs, une mort mystérieuse d'un collègue, et une couverture du magazine Emmy.
Ben elli yaşındayım. Bakış açısına göre bu bayanlar için otuz iki eder.
Pour mettre en perspective, ça fait 32 ans... pour une femme.
Bunu benden elli sene saklamak için kendi nedenleri vardı ve bunu bir daha yaşamasını istemiyorum.
Elle a eu ses raisons... de me le cacher 50 ans et je ne veux pas qu'elle revive ça.
- Elli.
- 25.
Elli ikinci kat.
52e étage.
Var mı... Yüz elli.
J'entends... 150 000.
Bir elmayı iki parçadan elli parçaya ya da bir adamı da ikiye bölebilirim.
Je peux trancher une pomme à 40 m, ou décapiter un homme à 8 m.
Bu tarafta, panaromik ve başka ulaşım araçlarında karşılaşamayacağınız türden bir okyanus manzarası, bu tarafınızda ise üç yüz elli mil boyunca CostCo'lar Jiffy Lube'lar ve havuzu yerin altında olan cüruf briketiyle kaplı evler göreceksiniz.
Par là, nous aurons une vue sur l'océan, inaccessible à tout autre moyen de transport. Alors que de ce côté, vous verrez 560 km de quincailleries, garages autos et de maisons en parpaing.
Bilmiyorum, elli sent civarı.
50 centimes?
Elli!
Elli?
Elli!
Elli.
Yani Çaylak yüzde elli diyor adamım.
Junior prédit 50-50, hombre.
- Elli.
Je sais pas, 50.
- Elli ya da yetmiş beş işte.
Au moins 75.
- Elli. Ben otuz üç yaşındayım.
J'ai 33 ans.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]