English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ E ] / Else

Else Çeviri Fransızca

122 parallel translation
Anahtarı sana vermeye razıyım
" It s never belonged to anyone else but me!
# Çünkü # Bana kimsenin # Yapamadığı
For you do something to me that nobody else could do
# Bana # Kimsenin yapmadığı # Bir şey yapıyorsun
You do something to me that nobody else could do
- Uzak bir akrabamıza. Else teyzeye.
- Chez Tante Else.
Bayan Else Woltersheim, Mergentheimerstr. 3 telefon : 349462.
Woltersheim, Else. Rue Mergentheimer 3, Numéro de téléphone 349462.
Else Woltersheim ve Katharina Blum.
Woltersheim, Else et Blum, Katharina.
Bayan Else Woltersheim?
Madame Else Woltersheim?
Zaten Else'le birlikte yaşayacağım.
- Else et moi voulions de toute façon nous installer ensemble.
Benim memba bağırsaklarımın benim kokuşmuş postumun önünde diz çökün, yoksa sizi bağırsak solucanlarıma yediririm.
My foonting turling dromes And hooptiously drangle me with crinkly bindlewurdles Or else I shall rend thee in the gobberwarts with my blurgle cruncheon
Else Manni adında bir kleptoman.
Une certaine Elsa Manni. Une kleptomane.
- O bir else ben bakireyim.
- Et moi, je suis vierge!
* I think something else destroyed your greener grass *
Y a autre chose Qui a détruit ton herbe verte
That "s what" s so horrible! The thought that she laughs with someone else. Benleyken kullandığı sevgi sözcüklerini başkalarına söylemiş olması...
Elle était avec un autre, elle lui a dit les mêmes mots qu'à moi!
# And if you ever leave me I don't want nobody else
Et si vous me quittez je ne veux personne d'autre.
Somebody else had apparently come to the same conclusion.
Quelqu'un a dû arriver à la même conclusion.
Elsie, bugün doğum günün.
Ma chère Else, c'est ton anniversaire.
Doğum günü çocuğu Danimarkalı babam ise o zaman Elsie de Danimarkalı annemdir.
Si le héros du jour est mon père spirituel danois, Else est ma mère spirituelle danoise.
O herkesin "Anneciği" dir. Elsie, söz senin.
Notre mère à tous, Else, je te donne la parole.
İçeri gir ve kapıyı kapa.
Rentre, Else, et ferme la porte.
Ya da burada başka kimse var mı?
Or is there somebody else here?
Yoksa burada başka biri var da o mu yapıyor?
Or is it that maybe there is somebody else here?
'Hey, hey Donna, I wanna sing to you, hey hey hey Donna, no one else will ever do, I've waited so long for school to be through,
Je veux chanter pour toi Personne d'autre ne le fera J'attends depuis si longtemps
- Karım, Elza.
- Ma femme, Else.
- Else, ne yapıyorsun orada? - Çişimi yapıyorum.
Elsa, qu'est-ce que tu fais?
Henning ve Else'yle konuştun mu?
Tu as parlé à tes parents?
- Tam mesai mi çalışacaksın?
Ne leur mens pas, Else.
"Sanitarium," "Nothing Else Matters" ve neydi?
"Sanitarium", "Nothing Else Matters", et puis...
Artık hiç bir şey, zarar veremez bize.
* Nothing else can hurt us now *
Acele et Yoksa karım anlayacak
Mais vite, sinon ma femme, Else, va trouver ça louche.
Ve tabii kimse egonun ne kadar zeki olduğunu anlamaz. Çünkü başkasını suçlayabilmeniz için şeytanı yarattı.
And of course, no one realizes how smart the ego is because it created the devil so you could blame someone else.
- Tanrı seninle olsun, Else!
- Que Dieu soit avec toi, Else!
Başın dönüyorsa Başkası kazanıyordur
If your head keeps spinning Because someone else is winning
Bu şarkıyı bilmediğine inanamıyorum, George Michael.
Anyone else but me... Je n'arrive pas à croire que tu ne connaisses pas cette chanson, George Michael.
ne else?
quoi d'autre?
Ama önümde bunun için bütün bir hayat var.
But I have everything else of my life.
Senin hakkında değil, başkası hakkında konuşuyordu.
She wasn't talking about you, she was talking about somebody else.
* When I'm awake * * and when no one else can see... * * how I feel * * when the night comes meddling *
When l'm awake and when no one else can see... how I feel when the night comes meddling
Başka bir şey?
Else?
# So everybody else Don't have to know
# So everybody else Don't have to know
* Ne zaman kimse yoksa etrafta *
When there s no one else in sight
* Artık bıraktım oyunu başkasının * * kuralları ile oynamayı *
l'm through with playing by the rules. Of someone else s game
* Kendimi övüp durduğum yok bebeğim * * Çünkü seni seven benim, başka birisi değil... *
Whoa, l'm not bragging on myself, baby'cause l'm the one who loves you when there s no one else
* Başka... biri değil. *
No... one else.
* Chicago yakınlarında ünlü bir trompetçiydi. * * Kimsede olmayan farklı bir çalma stili vardı. *
He was a famous trumpet man from out chicago way he had a boogie style that no one else could play, whoo!
Kuşum Elsie.
- C'est Else, mon oiseau.
Başka Hiç Kimse?
Anyone else?
Eddie Cochran'in Two Three Steps to Heaven ve Something Else albümlerini almıştım.
Two Three Steps to Heaven et Something Else de Cochran.
Doesn't mean anyone else will.
- que ça plaira à quelqu'un d'autre.
- Yalan söyleme, Else.
- Pas du tout.
hold out for something else.
- Non, absolument pas.
Başkası içindi Benim için değil
# Meant for someone else but not for me #

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]