Emergency Çeviri Fransızca
26 parallel translation
Ofisiniz olması zorunlu değil. Old Baybrook Emergency Community Committee'si ile acilen bir toplantı ayarlıyorum.
Le comité des citoyens de Old Baybrook va se réunir.
ECH - - Emergency Command Hologram. - --Acil Durum Komuta Hologram'ı.-- -
Hologramme de commandement d'urgence.
Emergency Command Hologram, karşınızda.
Hologramme de commandement d'urgence, à votre service.
Emergency Command Hologram çalıştır.
Activation de l'hologramme de commandement d'urgence.
Emergency numbers are by the phone.
Les numéros d'urgence, près du téléphone.
Yani Acil Bilgisayar Destek Ekibi?
Le Computer Emergency Response Team?
Sıkıyönetim emriyle, bölge derhal boşaltılmalı.
Ordre de la Federal Emergency Management Agency Le secteur doit etre évacué immédiatement.
Sıkıyönetim emriyle, bölge derhal boşaltılmalı.
Ordre de la Federal Emergency Management Agency, Le secteur doit etre évacué immediatement.
- Acil çıkış ışıkları. - Açık.
Emergency exit lights.
Broadcasting Emergency Response ) ( Amber Alert : Çocuk kaçırma durumlarında yapılan genel duyuru )
Nous avons déjà signalé sa disparition.
Hooligan 20, Ciddi bir yakıt sorunumuz var.
Bips * De loubard 16,... emergency petrol.
Kule, acil bir durum var. - Tekrarlıyorum, acil durum!
Mayday, je répète, une emergency.
Kuleye acil durum bildirdik.
- On a déclaré une emergency à la tour.
Çeviri ve Düzenleme Tahsin Berkan Aşkın
La Bloc Team vous présente The Nine - Episode 3 - What's your emergency?
Bu iyi bir şey en azından.
La FEMA * s'organise? * FEMA : Federal Emergency Management Agency
10-25 patlamalardan sonra geldikleri tarihi gösteriyor.
[Federal Emergency Management Agency] Le 25 octobre... Ça signifie qu'ils ont survécu un mois après les bombes.
Yani Federe Acil Yönetimi olan FEAY mi?
Tu veux dire FEMA, Federal Emergency Management?
Sen Emergency Breakthrough grubunda mıydın?
Vous étiez dans ce groupe?
Emergency.
Urgence.
Emergency, Emergency.
Urgence, urgence.
Emergency'deki rolünü sevmiştim.
Elle a joué dans Urgences!
Doktorların Acil Tıp Ağı.
Medical Emergency Network of Doctors.
- Hayır, hayır, bu çok acil.
- Non, c'est une emergency.
Lake Forest'ta annesi ve babası çalışan bir çocuk olarak her öğlen kendime fıstık ezmeli ve jöleli sandviç yapar ve "Emergency" programının tekrarlarını izlerdim.
Comme tout enfant coincé à Lake Forest, l'après-midi, je me faisais un sandwich et je regardais la série Urgences en rediffusion.
Mayday, mayday...
- Contrôle, une emergency.
Ekipler pozisyonlarını aldı mı?
Homicide CO à CO Queens emergency. Toutes les unités en position?