English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ E ] / Eminim vardır

Eminim vardır Çeviri Fransızca

1,939 parallel translation
Eminim vardır.
- Si, je crois. Un sombre?
Eminim vardır.
Je parie que oui!
- Eminim vardır.
- J'en suis certain.
- Evet, eminim vardır.
Sûrement.
Eminim vardır.
- C'est évident.
Eminim bir yanlışlık vardır. Çaresine bakarız.
On arrangera ce malentendu.
Eminim göğüs kanseri olan evsizler de vardır.
{ \ pos ( 192,210 ) } Je parie qu'il y en a qui ont le cancer du sein et pas de maison.
Eminim bir hata vardır. Hallederim ben.
- C'est sans doute une erreur.
Eminim Chapman'ın milyoner dulunun o saate senden daha çok ihtiyacı vardır.
La veuve millionnaire de Chapman a besoin de cette montre plus que vous.
Adam kaçırmaktan, eminim başka suçların da vardır.
Pour kidnapping. Vous serez poursuivis.
Eminim ki sifonunu çekebileceğin binlerce sıkıntı rezervuarın vardır.
Je suis sûr que tu as de la réserve d'ennui à donner.
Eminim ki, ondan hiç bahsetmemiş olmasının bir sebebi vardır.
Je suis sûr qu'il ne l'a pas mentionnée pour une bonne raison.
Eminim arabanda GPS vardır, haklı mıyım?
Je suis sûr que tu as le GPS dans ta voiture.
Eminim başka seçenekler vardır.
Il y en a forcément.
Eminim onun özür dilemek istediği bir kaç kişi vardır.
Je suis sûre qu'il aimerait dire pardon à quelques personnes.
Eminim onun sana ihtiyacı vardır.
Je suis sûr qu'il a besoin de toi.
Defedilecek fazla pislik olduğunu sanmıyorum ama eminim ki bir kaç şey vardır atabileceğim.
Je ne pense pas qu'il y aura beaucoup de choses à jeter. Mais je crois que... je pourrai me débarrasser de quelques affaires.
Eminim, birçok sebebi vardır.
Il ya de nombreuses raisons, j'en suis sûre,
Ve eminim size soracak soruları vardır.
Et je suis sûre qu'ils poseront des questions.
Eminim her anahtarın kilidinin nerede olduğunu gösteren bir veritabanı da vardır.
Avec ça, je parie qu'ils ont une base de données qui recense les emplacements de toutes les serrures.
Eminim ki senin de bir yara izin vardır. Bakabilir miyim?
- T'as un survêt'à capuche?
Eminim ikinizin konuşacak çok şeyi vardır.
Je suis sûre que vous avez beaucoup à vous dire.
Eminim ki aklında bunun sonucuna göre bir çözümü vardır. Sorun olsa bile.
Il doit avoir un protocole à l'esprit, si c'est bien ça, le problème.
Nasıl ve neden olduğunu bilmiyorum ama eminim ki çok iyi bir nedeni vardır.
Je ne sais pas comment, ni pourquoi, mais je suis sûr qu'il y a une bonne raison à ça.
Eminim karşılığını verebileceği bir yol vardır.
Je suis sûr qu'il y a un moyen pour qu'elle me le rende bien.
Yani, Beckman'ın yüzünü sandalye arkasından birazcık gördüm ama eminim yanındaki odada Orion'ı bulmak için çalışan bir sürü zeki analisti vardır.
J'ai seulement vu Beckman, à son bureau, derrière son fauteuil. Je ne peux qu'imaginer qu'elle a toute une armée d'analystes, travaillant dur à chercher Orion.
Eminim Devon, eminim vardır...
J'en suis sûre.
Eminim İngiltere'de halkın, Kral ve bilhassa Cromwell ve tarikatına karşı ayaklanmış olduğundan haberiniz vardır.
Vous avez certainement été informé sur le soulèvement qui s'est étendu dans toute l'Angleterre contre le Roi, Cromwell, cet hérétique, et toute sa secte.
Çünkü ben bir dahiyim, eminim ki balıkların solungaçları vardır.
Comme je suis un génie, j'ai constaté que les poissons ont des branchies.
Bir sürü şey vardır, eminim ama hiçbirinin bununla ilgisi yok.
Plein de choses, mais rien de pertinent. Je ne me...
Eminim ki, pek çoğunuzun bir şahidi vardır ama bazılarımızın yok.
Je suis sûr que d'autres ont des alibis, mais pas tout le monde.
Eminim ki, her şeyin makul bir açıklaması vardır.
Et je suis persuadé qu'il y a une explication rationnelle.
Eminim bunun Reggie'nin hapiste kalmasıyla ilgisi vardır.
Je suis sûr que c'est dû à son passage en prison.
Eminim masum bir açıklaması vardır.
Je suis sûr qu'il y a une explication simple.
Eminim, Fred'in aklında yalnızca senin iyiliğin vardır.
Bien, je suis certain que Fred prend à coeur vos intérêts.
Eminim başka kaliteleri vardır.
Je suis sûr qu'ils ont d'autres qualités.
Bir önceki 15 yıllık döneme bakacak olursak eminim ki çok daha fazlası vardır.
Mais comme on sait que ça remonte à 30 ans... je suis sûr qu'il y en a beaucoup plus.
David belli bir çizgide gitmen için üzerinde çok büyük bir baskı vardır eminim ki.
J'imagine qu'il y a beaucoup de pression ici pour toi d'être d'une certaine façon.
Eminim sizin de hayatınızda da keşke özür dileyebilseydim dediğiniz şeyler vardır.
Il y a sûrement des choses que vous souhaiteriez confesser.
Ve eminim balığın bile yapacak işleri vardır, şu dalgıçtan hazinesini korumak gibi mesela.
Le poisson doit aussi avoir à faire. Comme protéger son trésor de ce plongeur.
Eminim uzunca bir tatil hakkı vardır.
Il doit avoir des congés à rattraper.
- Evet, eminim... Hepimizin içinde konuşacak olursak göz yaşlarına boğulacağımız şeyler vardır.
On a tous un problème refoulé qui nous fait pleurer si on en parle.
Eminim Boris hakkında hiçbirimizin bilmediği şeyler vardır.
Je suis sûr qu'il y a des choses sur lui qu'on ignore tous.
- Eminim vardır.
Il a un avocat?
Eminim ki kötü hizmetimi telafi edebilmemin bir yolu vardır.
Il y a sûrement un moyen de me rattraper pour le service médiocre.
Beni ilgilendirmez ama eminim iyi bir sebebiniz vardır.
Je suis sûr que vous avez une bonne raison, mais ça ne me regarde pas.
Eminim b planı vardır.
Je suis sûre qu'elle a un plan B.
Eminim binlerce sorunuz vardır ama Sterling Cooper'ın geleceğine kadeh kaldırmadan önce geçmişini anmak isterim.
Je suis sûr que vous avez tous 1000 questions, mais avant que je lève mon verre à l'avenir de Sterling Cooper, je voudrais rendre hommage à son passé.
Ben durumum gereği biraz paslandım sayılır. Ama eminim hediye dışında sevgini gösterecek başka şeyler de vardır.
Je te l'avoue, je suis naze concernant les nouveau beguins, mais je suis sûre qu'il y a d'autres manières qui puissent montrer ce que tu ressens en plus du cadeau.
Ama eminim değiştirebileceğin bazı kelebekler vardır.
Mais tu peux changer certains papillons.
Kevin'dan yardım isteyebiliriz. Eminim iyi bir aile avukatı tanıdığı vardır.
- Elizabeth est ta fille et...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]