Empress Çeviri Fransızca
27 parallel translation
- Fitch. Tahminime göre İmparatoriçe Oteli ve birkaç başka bar Kızılhaç görevlileriyle kaynıyor. Onu bulurum.
Je sais que L'hôtel Empress et un ou deux troquets du coin grouillent d'infirmiéres.
Bir hükümdar oğlu olan Henry, tahta çıkan ilk Plantagenet'di. 21 yaşında kral olan genç, güçlü bir askerdi.
Henri Fitz-Empress, premier Plantagenêt... roi à 21 ans, le plus talentueux soldat d'une époque de talent.
Sternberg'ün Dietrich ile yaptığı yedi film arasında erotik manipülasyonu gösterişinde en barok ve en cesur olanı "The Scarlet Empress" di.
Sur les sept films que Sternberg a tourné avec Dietrich, L'Impératrice Rouge est le plus baroque et le plus audacieux dans sa description de la manipulation érotique.
Empress Pavilion'dan
Du pavillon de l'impératrice.
Şey, her neyse geçen gün o hissin ufak bir parçasını hissettim sonra hatırladığım tek şey gidip kendime saç maşası alışımdı. - Nereden geldi?
Enfin, bref... l'autre jour j'ai ressenti la première petite lueur d'espoir depuis un bon moment... et la seconde chose que je sais c'est qu'après j'étais à la pharmacie... la main autour d'une bouteille de Empress Waving Compound.
Atlantic City polisi az önce kumarhane görüntülerini yolladı.
Et regarde ce que la police d'Atlantic City vient de nous envoyer en provenance du Empress Grand Casino.
Emelia'nın atı, Empress.
Le cheval d'Emelia.
Hadi, Empress.
Allez, Empress.
- Afrika İmparatoriçesi, bir köle gemisi.
L'Empress of Africa, un navire négrier.
Sanıyorum İmparatoriçe Caicos Adalarını batırdı ama Rick oradaki enkazı keşfetti.
Je croyais que l'Empress avait coulé au large des Îles Caïques, mais Rick a trouvé l'épave ici,
Bu köle gemisi, Afrika İmparatoriçesi aileme aitti.
Le navire négrier, l'Empress of Africa... appartenait à ma famille.
İmparatoriçe'deki köleleri azat etmek sondu ama tökezledim.
Libérer les esclaves de l'Empress était la dernière tâche, mais j'ai échoué.
İmparatoriçe, New York kıyılarına nasıl vardı?
Comment l'Empress est-il arrivé sur la côte de New York?
Bay Chappy, Rick Afrika İmparatoriçesi'ni nasıl buldu?
Comment Rick a-t-il trouvé l'Empress of Africa?
Bir harita varsa birinin İmparator'dan haberi vardır ve ekibi sorgulamam yasaklandı. - Bir dakika.
S'il y a une carte, ça veut dire que quelqu'un sait pour l'Empress et j'ai interdiction de parler à l'équipage.
Rick'in onardığı Afrika İmparatoriçesi eserlerini inceliyordum.
J'examinais les objets que Rick a ramené de l'Empress.
İmparatoriçe battığında 300 ruh onunla öldü.
Quand l'Empress a coulé, 300 âmes sont mortes avec.
İmparatoriçe'yi bulduk ve peşinden gitmeye karar verdik.
On a trouvé l'Empress et on a décidé de le ramener.
Pekâlâ, İmparatoriçe'nin nerede olduğunu biliyordun.
D'accord. Vous saviez où était l'Empress.
19. yüzyıl, köle gemisi Afrika İmparatoriçesi'nden onarılma 7 milyon dolarlık altın.
Sept millions de dollars d'or trouvés sur l'Empress of Africa, un navire négrier du 19e siècle.
Benimdi Afrika İmparatoriçesi'nden kurtarılan her şey gibi.
Il m'appartenait, et ce qui a été récupéré sur l'Empress of Africa aussi.
Afrika İmparatoriçesi'nin kurtarılışını kutlamak. Geminin.
Célébrer la découverte de l'Empress of Africa, votre navire.
Henry Morgan, 1779'da doğdu Afrika İmparatoriçesi ile 1814'te denizde kaybolduğu varsayıldı.
Henry Morgan, né en 1779, présumé disparu en mer, Empress of Africa, 1814.
İmparatoriçe'yi ararken ölen dalgıç Brock Healey heterokromisi varmış.
Brock Healy, le plongeur qui est mort en cherchant l'Empress, était atteint d'hétérochromie. Les yeux vairons.
İmparatoriçe Rick'in saplantısı değildi, değil mi?
Ce n'est pas Rick qui était obsédé par l'Empress.
Ama Afrika İmparatoriçesi'ne binince diğer bir köle gibi diğer üç yüzüyle birlikte geminin göbeğine hapsedilmiş.
Mais à bord de l'Empress of Africa, juste un autre esclave, comme les 300 autres, enfermé dans le ventre du navire.
- Nereden çıktın sen bakayım? - İmparatoriçe Oteli.
- L'hôtel Empress.