Erica Çeviri Fransızca
1,793 parallel translation
- İnsanlar değişir, Erica.
- Les gens changent, Erica.
Erica, bekle.
- Erica, attends.
Orucunu aç, Erica.
Rompez votre jeûne, Erica.
Erica ve sen. İlk seferin miydi?
Erica, c'était ta première?
Hayır, Erica.Herhangi biri için creme brulee yapmam, sadece..
Non, je ne fais pas de crème brûlée pour n'importe qui, juste celles que...
Çeviren : hllgnn Being Erica 1x09'Everything She Wants'
Sous-titres : Dissident Team
Erica, senden hiç bahsetmedi değil.
Bien qu'Erica n'ait jamais parlé de vous.
Bunu söylediğimi sakın Erica'ya söyleme.
Ne dis jamais à Erica que j'ai dit ça.
Endişelenme Ryan, seni Erica'ya karşı yüzüstü bırakmam.
Ne t'en fais pas, je ne te balancerai pas à Erica.
Erica, herzaman Clair için zor bir mesele oldu.
Erica a toujours été un sujet épineux avec Claire.
Erica'nın sohbetinin ana başlıklarının, kitaplar, kitaplar ve sen olmasından dolayı mı?
Car les trois principaux sujets de conversation d'Erica sont les livres, les livres et toi?
Bu seni ilgilendirmez, Erica.
Ce ne sont pas tes affaires, Erica.
Erica, bilmem lazım. Ethan hakkında endişeleniyor musun yoksa onu kıskanıyor musun?
Je dois savoir, Erica, tu t'inquiètes pour Ethan ou bien es-tu jalouse?
İkiniz birbirinizi, beni tanıdığından çok daha uzun zamandır tanıyorsunuz, ama Erica, bazen işler öyle bir noktaya geliyor ki, anlamaktan çok...
Tu le connais depuis plus longtemps que moi, mais il arrive un moment où je passe de la compréhension...
Erica bu gece burada başka bir adamlasın.
Tu es ici ce soir avec un autre type.
Erica'yla sahip olduğunuz ilişkinin yarısına sahip olabilmeyi dilerdim.
J'aurais aimé avoir la moitié de la relation que vous avez avec Erica.
Gerçekten, Erica.
C'est vrai, Erica.
Erica...
Erica...
Erica, ne iş?
Erica, ça par exemple!
Erica, kesin çizgiler vardır. Onları geçemezsin.
Erica, il est certaines limites que tu ne dois pas dépasser.
Arkadaşların Jenny ve Judith, hayatında önemli bir adım attığın için seninle çok gurur duyuyorlar.
Tes amies, Jenny et Judith? Elles sont si fières que tu aies franchi cette grande étape de ta vie. Alors quoi, Erica?
Bu ne Erica? Çünkü sürekli bana çok hızlı gittiğimizi söylüyorsun ama arkadaşların senin şerefine geçit töreni yapıyorlar.
Parce que tu me dis qu'on va trop vite et tes amies organisent une gay pride en ton honneur.
Neyiz biz Erica?
Alors... on est quoi, Erica?
Erica haklıydın.
Erica, tu avais raison.
Bu dünyanın sonu değil Erica.
Ce n'est pas la fin du monde, Erica. Ça va entre nous?
Peki senden naber Erica?
Et vous, Erica? - Je survivrai?
Erica, beni korkutuyosun.
Erica, tu me fais peur. Que s'est-il passé?
Bilmem lazım Erica. Ethan hakkında endişeleniyor musun? Yoksa onu kıskanıyor musun?
Je dois savoir, Erica, tu t'inquiètes pour Ethan ou bien es-tu jalouse?
Erica, ben hala evliyim.
- Je suis toujours marié.
Erica beni bu şekilde görmezden gelmeye devam edemezsin.
Erica, tu ne peux pas continuer à m'éviter comme ça.
Erica, Erica. Evden çıktığımızdan beri hiç susmadın.
Erica, tu n'as pas arrêté de parler depuis qu'on a quitté l'immeuble.
Erica çok güzel gözüküyorsun.
Erica, tu es fantastique.
Seni en son gördüğümde Erika'nın erkek arkadaşı gibi davranıyordun.
La dernière fois que je t'ai vu, tu prétendais être le copain d'Erica.
"Erica son zamanlarda aptalca ne yaptı?"
"Quelle stupidité Erica a-t-elle fait dernièrement?"
Erica... İkiniz yıllardır kavga edip duruyorsunuz.
Ça fait des années que c'est la même dispute entre vous deux.
Erica, köşesinde herkes hakkında yazıyor. İşi bu.
Erica, elle écrit sur tout le monde dans sa colonne.
Biliyorum, beni hiç ilgilendirmez Erica ama toplantının olduğu gece senin adına gerçekten mutlu olduğumu bilmeni isterim.
Je sais que ça ne me regarde pas, Erica, mais il faut que vous sachiez qu'à cette soirée, j'étais vraiment contente pour vous.
Erica, en azından biraz yukarı çeker misin? ... böylelikle kalkabilirim, lütfen.
Erica, peux-tu au moins te pousser, que je puisse me lever?
- Alo, Katie Erica'nın psikopatlığına inanabiliyor musun?
Tu as vu comment Erica était ravagée?
Aslına bakarsan Katie, ben Erica'yım.
Littéralement. En fait, c'est moi, Katie, c'est Erica.
Çok isterdim ama Erica'ya verilmiş sözüm var. Onunla öğle yemeğine gideceğim.
- Ça me plairait beaucoup, mais j'ai déjà promis à Erica que je déjeunerais avec elle.
Erica, benim en eski dostlarımdan biri. Bugün, buradaki son günüm ama seninle tanışmak çok güzeldi.
Erica est l'une de mes plus anciennes... amies, et c'est mon dernier jour en ville, mais... j'ai été enchantée de vous rencontrer.
Erica, ofisime.
Erica, mon bureau.
Evet, bu senin için bir fırsat Erica.
- Oui, c'est votre chance, Erica.
Ne ekersen onu biçersin Erica.
Il y a un coût, Erica.
Seni tanıyorum Erica.
- Si. Je te connais, Erica.
Erica.
Erica!
Peki ne için hazırsın Erica?
Pour quoi es-tu prête, alors, Erica?
Erica bazen işler öyle bir noktaya geliyor ki anlamaktan çok...
- je passe de la compréhension...
Evet, evet Erica.
- Ouais...
Erica iki latte lütfen.
Erica, deux lattes, s'il vous plaît.