English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ E ] / Eugéne

Eugéne Çeviri Fransızca

1,170 parallel translation
Maryland Eyaleti'nin emriyle, mahkeme, Eugene Victor Tooms'un psikolojik durumunu tekrar inceleyecektir.
Au nom de l'État du Maryland, la cour examinera le statut psychologique d'Eugene Victor Tooms.
Her kurbandan bir hatıra alınmış, ki bunların çoğu Eugene Tooms'un 66 Exeter Sokak'taki dairesinde bulunmuştur.
Un trophée fut prélevé sur chaque victime, dont nombre furent découverts chez Eugene Tooms, 66 Exeter Street.
Kayıtlar, Eugene Tooms'un, 1903'ten beri, aynı adreste yaşadığını göstermektedir. Aynı yıl o binada bir adam öldürülmüştür.
Les registres indiquent qu'un Eugene Tooms habite là depuis 1903, l'année même où un homme fut assassiné à cette adresse.
Belki bu sayede, kurbanlarına ulaşmaktadır. Böylece, kurbanlarının ciğerlerini çıkarıp, kendisini 30 yıl boyunca besleyebilecek olan gıdayı almasını sağlamış olabilir.
Eugene Tooms est capable d'étirer son corps pour accéder à ses victimes afin d'en extraire le foie qui lui fournit sa nourriture pour son hibernation de 30 ans.
Mahkemenin kararı ; Eugene Victor Tooms'un Druid Hill Sanitaryumu'ndan bugün itibariyle çıkarılmasıdır.
La décision de la cour est qu'Eugene Victor Tooms sera relâché aujourd'hui du Sanatorium de Druid Hill.
Umarım rahat edersin Eugene.
J'espère que vous serez à l'aise, Eugene.
Eugene Tooms'un yanına yaklaşman yasaklandı.
Nous vous interdisons d'approcher Eugene Tooms.
Bunlar, Druid Hill Sanitaryumu'ndan elde edilmiş, Eugene Tooms'un diş röntgenleri.
Voici les radios dentaires d'Eugene Tooms obtenues au Sanatorium de Druid Hill.
- Eugene, Dr. Monte.
Eugene, c'est le Dr Monte.
- Merhaba Eugene. Bir uğrayıp nasıl olduğunuzu görmek istedim.
Salut, je voulais passer voir comment ça allait.
Neden gazeteleri yırtıyorsun?
Pourquoi ces lambeaux de journaux, Eugene?
Ne yapıyorsun Eugene?
Que faites-vous, Eugene?
Eugene, iyi misin?
Eugene... ça va?
Gördüğüm kadarıyla hala siyah giyiniyoruz Eugene.
Vous vous habillez encore dans le noir, Eugêne.
Bir kez daha, Bana Eugene deme.
Je vous ai déjà dit de ne pas m'apeller Eugêne.
Sen hastasın, Eugene.
Tu es fou, Eugêne!
Ve Eugene Belford.
Et Eugène Belford,
Eugene?
Eugêne?
Dinle, bir anlaşma yapacağız.Eugene Belford.
Ecoutez, j'ai une proposition à vous faire.
Beni ve arkadaşım Eugene'i listeye yazın.
Inscris-moi sur la liste. avec l'ami Eugene.
Thomas Eugene Paris, bu günden itibaren Geminin Kayıt Defterine, tarafımdan Binbaşı rütbesine terfi ettirildiğiniz, girilmiştir.
Je viens d'entrer dans le journal de bord que j'accorde le grade de lieutenant à Thomas Eugene Paris.
- Olayı dramatize etmekten vazgeçsek?
Transforme pas ça en une pièce d'Eugene O'Neill.
Thomas Eugene Paris'e kurbanının son saatlerini her ondört saatte bir kendisine gösterilecek.
Thomas Paris revivra les derniers instants de la vie de sa victime.
Bilgisayar, Yıldız Filosu subaylarından Thomas Eugene Paris'in görev kayıtlarına giriş yap.
Accès au dossier de l'officier de Starfleet Thomas Eugene Paris.
Eugene ve Sonya Roslov.
Eugene et Sonia Roslov.
Ve şimdi, kendisi aramızdan ayrılıyor. Thomas Eugene Paris ile arkadaş olmaktan gurur duyduğumu belirtmek istiyorum.
Il nous quitte, mais je suis fier de dire qu'en dépit de mon étroitesse d'esprit,
Onu özleyeceğim.
Thomas Eugene Paris est devenu mon ami. Il va me manquer.
İşte gördüğünüz gibi, bayanlar ve baylar, bu olayda ki, gerçek kahraman Binbaşı Thomas Eugene Paris'tir.
Et voilà, mesdames et messieurs, le véritable héros de cette entreprise, le Lt Thomas Eugene Paris.
İşte yalanlar, Thomas Eugene Paris, sevimli mutant.
Ci-gît Thomas Eugene Paris, notre cher mutant.
Korkarım bu olay, Eugene ve Rusty'i bile aşıyor.
Je crains fort que ce problème aille bien au-delà d'Eugène et de Rusty.
Eugene de bana.
Appelle-moi Eugene.
Eugene vücut artıklarından örnekler hazırladı, o olayım diye.
Eugene avait préparé des traces de son corps pour notre subterfuge.
Eugene kimliğini verdi bana ben kirayı öderken ve onun alıştığı yaşam tarzını ona sağlarken.
Eugene me donnait son identité etje payais le loyer, tout en lui garantissant le style de vie auquel il était habitué.
Eugene hiç duymamıştı, "rahim", "inanç doğumu", "geçersiz".
Eugene n'avaitjamais été un "Utérus", "Tombola" ou "invalide".
Sen Lockport'tan, Rockport'tan, Bridgeport'tan, Eugene'den, Oregon'dan, ya da lanet olası başka bir yerden gelmiş olabilirsin.
Tu viens de Lockport, ou Rockport, ou de Bridgeport, ou bien d'Eugene, Orégon, ou de n'importe quel foutu endroit.
Öldür, öldür, öldür. Beyaz adamı öldür. Eugene Mama Look a boo boo yazdı.
"Tue, tue, tue l'homme blanc", par Eugène Mama Loukaboubou Day.
Eugene benim takma adım çünkü yazı yazarken genelde bu adı kullanıyorum.
Eugène, c'est mon nom d'écrivain.
Korkak bir tavuk olma Eugene.
Fais pas ton trouillard.
Cihat ve Allahu Ekber. Bu Eugene Dobbins, klasik müzisyen.
Voilà Eugene Dobbins, un musicien classique.
Mahkûm No : 97D403, Eugene Dobbins,
Détenu matricule 97D403, Eugene Dobbins.
Eugene?
Eugene?
Eugene, şahsi bilgilerini paylaşıyor.
Elle a mis une petite annonce.
Eugene!
Eugene?
Sen avukatsın, Eugene. Özel dedektif değilsin artık.
Tu n'es plus un détective, mais un avocat.
Selam Eugene.
- Salut, Eugene.
Olacağı belliydi, Eugene.
Ça couvait, Eugene.
Eugene doktoru alıyor.
Eugene, le médecin.
Eugene, jüri çoktan karar aşamasında.
- Le jury délibère.
Eugene haklı.
Eugene a raison.
Davayı sen görmek mi istiyorsun Eugene? Buyur gör.
Tu veux t'en charger, Eugene?
Eugene'e, yerine bakarım dedim.
J'ai promis à Eugène.
eugene 128

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]