English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ E ] / Evening

Evening Çeviri Fransızca

106 parallel translation
Ben, New York Evening Star'dan Warren Haggerty.
Warren Haggerty, du New York Evening Star.
Sen ve Star için yapmadığım kalmadı... ama artık yeter, benden bu kadar.
J'en ai fait beaucoup pour toi et le Evening Star, mais il faut savoir dire non, et là, je dis stop.
Warren Haggerty, New York Evening Star'ın yazı işleri müdürüyüm.
Bonsoir, Warren Haggerty du New York Evening Star.
Evening Star'ın elemanlarını ağırlamıyorsunuz.
Vous ne recevez aucun employé de l'Evening Star.
Resminiz Evening News'ta çıkmamış mıydı?
Vous étiez dans le journal.
Arkadaşlar, Ben Jan Pestuca, "Prague Evening News" editörüyüm... benden tüm barakalara konuşma yapmam istendi.
Mes amis, je suis le rédacteur en chef des "Nouvelles du soir". On m'a demandé de venir parler dans chaque chambrée.
Şişenin birini gazetenin arasına sararım böylece kardeşim, onu şıp diye buluverir.
J'enroulerai une bouteille dans le Saturday Evening Post... pour que mon frere puisse la découvrir ainsi.
Yavaş yavaş Saturday Evening Post'a doğru gidiyorsun.
Votre histoire ferait le bonheur des journaux.
Bıyık altından gülen adamların arasına, hala açıksa, "Dayton Evening Post" ta 35 dolar haftalıkla bir iş bulurdum.
Ohio pour retrouver un poste á 35 $ la semaine au Dayton Evening Post, s ; il était toujours libre. Je retrouverais les sarcasmes de la rédaction.
"Akşam Yıldızı" gazetesi için ödemeleri tahsil ediyorum.
- C'est pour l'abonnement à l'Evening Star.
"When the buffalo silbábamos the evening began to fall"
Steak de bison et pain rassis
Bayan R.B. akşam gazetesinde bakmak istediğim bir şey vardı.
Je voulais chercher quelque chose dans l'Evening Standard.
Baktığınız akşam gazetesi değil, Binbaşı.
Ce n'est pas l'Evening Standard.
Evening Chronicle'da çalışan... eğitimli 2500 uzmanın sadece birkaçını görüyorsunuz.
Vous ne voyez qu'une partie des 2500 spécialistes d'exception employés par l'Evening Chronicle.
- Bana bir Evening Standard getirebilir misin? - Elbette, efendim. Hemen.
Apportez-moi le journal du soir!
Good evening, is this the Assassino?
Bonsoir. L'Assassin est là?
"Saturday Evening Post" u göstereyim, "Ladies'Home Journal" i de.
Le "Saturday Evening Post", "La Femme au Foyer."
İyi akşamlar Madamlar ve Mösyöler. İyi akşamlar Bayanlar ve Baylar. İyi akşamlar Sinyor ve Sinyorinalar.
Bonsoir, messieurs, dames, Good evening, ladies and gentlemen, Buona sera, signora e signori.
Capri konusunda kararınızı verdiğiniz takdirde bu akşam beni arayın.
- They must go, Jerry. - If you decide about Capri, call me this evening.
1 ) Yarının Evening Standart gazetesinde, anlaşmaya hazır olduğunuzu belirten bir ilanı imzalayıp anlaşmaya hazır olduğunuzu belirten bir ilan verip bunu ön adınızla imzalayacaksınız.
1 ) Dans une annonce passée dans l'Evening Standard de demain, vous vous déclarerez prêt à verser une récompense. Signez... Signez... de votre nom de baptême
Uzanıp almayı denemem gerek. Arkada...
Le Bristol Evening Post écrivait à ce sujet :
The Saturday Evening Post'un benim birliğin hikayesiyle ilgilenmemesi için bir neden göremiyorum.
Pourquoi le "Saturday Evening Post" ne publierait pas l'histoire de mon groupe?
Sizin işiniz beni The Saturday Evening Post'a çıkaracak can alıcı dualar bulmak. İyi akşamlar!
Le vôtre, c'est de me goupiller une prière qui me vaudra les honneurs de l "'Evening Post ".
Saturday Evening Post'ta bireyselliği yazan, o züppe salakların gerçek savaş hakkında, hiçbir fikirleri yok.
Les cons qui ont écrit ces machins sur l'individualité... pour le Saturday Evening Post... n'en savent pas plus sur les batailles que sur la fornication.
Benim adım Emmanuelle Profesör, Akşam Postası gazetesinden geliyorum.
Je m'appelle EmanueIIe, journaliste à I'Evening Post.
Günaydın, öğlenki uçuş için iki bilet lütfen.
Bonjour. Les deux billets de I'Evening Post, je vous prie.
Hangilerinde Bayım? Globe, Star, Pall Mall, St. James's Bissett, Echo, Akşam Haberleri, Standart, ve hatırlayabildiğin diğer bütün gazetelere.
- Le Globe, le Star, le Pall Mall, la St James Gazette, l'Echo, le Evening News, le Standard et les autres.
- İyi akşamlar, Bayan. Holstein.
Good evening, Mrs.
Lütfen gazete ve tarihini not eder misin?
L'Evening Standard du samedi 27 avril. - Il y a deux mois.
Evening Standart Gazetesi, 27 Nisan Cumartesi.
- Asseyez-vous. Maintenant, monsieur Wilson.
Beni Saturday Evening Post'a üye yapmak istiyorsun.
Tu veux me vendre un abonnement au Saturday Evening Post.
Saturday Evening Post.
Saturday Evening Post.
# Yatarken bir akşam #
# One evening as I was lying #
Yıldızları topluyorum.
- Je travaille pour l'Evening Star.
If I don't hear from General Stuart by this evening, l'm gonna send word out to him.
Si je n'ai pas de nouvelle du général Stuart ce soir, je lui enverrai un message.
Ahh! Ne akşamdı.
What an evening.!
Saturday Evening Post...
Combien es-tu prêt à parier?
H.L. Mencken'in gazete bozuntularını.. Aynaya bakan adam, Tanrı'nın karşısında tıraş olduğunu düşünüyor.
Au lycée, je lisais Smart Set, Cosmopolitan... le Saturday Evening post...
Evening Light lnn. Oda 412.
Evening Light Inn, chambre 412.
David Webster, Saturday Evening Post ve Wall Street Journal'a yazar oldu.
David Webster est devenu journaliste.
Ben Evening Star'dan Mary Sunshine.
Sunshine, de l'Evening Star.
Evening Shade dizisinin devamı çekiliyor olabilir mi?
Envisagent-ils la reprise d'Evening Shade?
Akşam haberleri mi?
Evening News?
Koridorda ve karar verememiş ; Some Enchanted Evening mi... yoksa, Time of My Life mı?
Elle est dans le couloir, et elle hésite entre deux chansons
# Just for a rainy evening #
"Just for a rainy evening" ( Un soir où il pleuvait )
Bence seçmelere velileri de almayı düşünmelisiniz, çünkü onun, "Some Enchanted Evening" yorumu bir harikadır.
Vous devriez penser à ouvrir les auditions aux parents car son interprétation de "Some Enchanted Evening"... C'est magnifique.
TAROT KÂTİLİ YİNE VURDU
Evening Standard LE TUEUR AU TAROT TUE ENCORE
- Merhaba.
Je suis Tom Crocker de l'Evening Globe.
Tom Crocker, Evening Globe. Evet, Tom Crocker.
Ah oui, je vous connais.
- Good evening. - Bye.
Bonsoir, professeur.
- Good evening, mrs.
Adieu, Gina.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]