Fache Çeviri Fransızca
112 parallel translation
Kızdığını düşündüm.
J'ai cru que vous etiez fache.
Dert etmiş görünmüyordu.
II a pas eu l'air fache.
Lord hazretleri kızdığı | kadar da çabuk sakinleşir.
Monseigneur se fache aussi vite qu'il se calme.
- Giyinmem lazım, afedersin.
Mon vieux, te fache pas mais je dois sortir.
Hala dargın değilmisin?
Toujours fache?
Sadece şu an batağa batmış durumdayım.
Chérie, je ne me fache pas. Je veux...
Polis Şefim, Yüzbaşı Fache uzmanlığınızı ve de cesetteki işaretleri dikkate alınca bize yardım edebileceğinizi düşündü.
Mon chef, le commissaire Fache, s'en remet à votre expertise, vu les traits présents sur le corps.
Yüzbaşı Fache, sizi bekliyor.
Le commissaire vous attend.
Ben, Yüzbaşı Bezu Fache.
Commissaire Bézu Fache.
Yüzbaşı Fache, bunun nedenini ben haliyle bilemem.
A l'évidence je ne peux pas vous dire pourquoi.
Verdiğim talimatları dikkatlice dinlemeli ve en önemlisi Yüzbaşı Fache'ye hiçbir şey belli etmemelisiniz.
Suivez bien mes instructions et surtout, ne laissez rien paraître au commissaire.
Fache'nin siz gelmeden önce sildiği dördüncü satır hakkında ne düşünüyorsunuz?
Qu'est-ce que vous dites de la quatrième ligne du texte que Fache a effacée avant votre arrivée?
Orada ne yapıyor? Fache, diğer şüpheliler üzerinde durmuyor bile.
Fache ne cherche même pas d'autres suspects.
Üçte. Fache'ye "Boğa" deriz.
On appelle Fache "le Taureau".
Fache buradan yürüyüp gitmeme...
Fache ne comptait pas me laisser filer...
Fache, Opus Dei'den.
Fache est opusien.
Hayır, kızgın falan değilim.
Je ne suis pas fache.
Umarım bana kızgın değilsindir.
J'espère que vous n'êtes pas faché.
- Tamam, kızma hemen.
Ok, ne sois pas faché. J'y vais.
Sizi gücendirdim mi?
vous êtes faché par ce que j'ai dis là?
- Carol Anne?
- Carol Anne? - Soyez fäché après elle.
- Patronum da benim için deli oluyor.
- Mon chef est faché contre moi aussi.
Gülünç olma biraz evvel çıldırdım.
Ne soit pas idiote je suis faché en ce moment.
Dick amcan kızmadı ki, öyle değil mi Dick amcası?
Oncle Dick n'est pas faché, n'est ce pas oncle Dick?
Gerçekten çok kızdı.
Il est vraiment faché.
Nasıl bu kadar kaba olup çıktın?
Pourquoi est-ce que tu es faché cotnre nous?
İstemiyorum!
- Je ne suis pas faché.
Andrej, gerçekten kızmadın değil mi?
- Andre, tu es fache?
Ama çok kızacaktır.
mais il sera faché.
Tanrım. Bana mı öyle geliyor, yoksa üzgün mü görünüyordu?
C'est moi où il est vraiment faché?
Sana kızmaya o kadar odaklanmıştım ki, neye kızdığımı unuttum.
J'était tellement concentré à être faché avec toi que j'ai oublié.
Hepinizin bana kızacağınızı düşündüm ben de yol kenarında bu hediyeleri buldum.
Je me suis douté que tu serais faché. C'est pour me faire pardonner. Des cadeaux ramassés sur le pont...
Özür dilerim Eddie.
T'es faché contre nous?
- Ciddi olamazsın. Deli misin sen?
- Pas trop. vous etes faché?
- Evet! Deliyim!
- Très faché!
Sana kızgın kalamayacak mıyım ben?
Je ne peux pas rester faché contre toi.
Wyatt Earp kızmış görünüyor.
Il est fache.
Hâlâ bana kızgın mısın?
Toujours faché après moi?
- Sana hiç kızmamıştım. Sadece...
- Je n'ai jamais été faché après toi.
Param bitmişti, duygusal bir buhrandı.
Joe sera si faché.
Yani dün bunu söylediğini sandığım için sana kızdığımda bunu kimseye söylememiştin.
Alors tu n'as pas dit que je m'étais faché contre toi hier parce que je croyais que tu avais repété?
- Parti için bana hala kızgın mısın?
Tu es toujours faché?
- Bana kızgın değilsin değil mi?
- t'es pas faché contre moi?
Bak, bana kızgın olduğunu biliyorum.
Ecoute, je sais que tu es faché contre moi.
Hâlâ dün Jordan'a birisini ayarlamaya çalıştığımız için kızgın mısın?
Tu es encore faché parce qu'on a branché Jordan avec ce type, hier?
Görseydi sana çok kızardı.
S'il t'avait vu faire, il aurait été très faché avec toi.
Bir noktadan sonra o ve Scott iyice başınızın etini yemişler?
Il parait qu'un jour, vous vous êtes violemment faché avec Amy et Scott?
Şunu bilmenizi istiyor evlatlık verildiğine o kadar içerlemiş ve sinirlenmiş ki acısını her zaman onun yanında olan insandan çıkarmış.
Il veut que vous sachiez Qu'il était si blessé et faché d'avoir était adopté... Qu'il l'a fait resortir sur la personne qui était toujours là pour lui...
Kızdığı için üzgünmüş ve öyle bittiği için.
Il est désolé de s'être faché! Et que ça ai fini de cette façon
Sana sesimi yükselttiğim için üzgünüm, Joey.
Je suis désolée de m'être faché, Joey.
Sadece onu kandırdığım için biraz üzülecektir, o kadar.
Il sera juste faché que je le lui cachais.